Bugüne kadar çok sayıda başarı ve başarısızlık hikayesi dinledim. Başarısızlık hikayelerinin çoğunda gördüğüm şey: İşletme kibri. Başarı ile birlikte gelen ve gözleri kör eden bir kibir...
İşletme küçücük bir dükkanla başlıyor, bazen şubeleşerek bazen de bulunduğu yerde büyüyor. İsmi duyuldukça müşteri talebi artıyor. Fiyatlar yükseliyor, hizmet kalitesi düşüyor, müşteri memnuniyeti önemsenmemeye başlıyor. İşletmeci nasılsa çok müşterim var diye canı nasıl
isterse öyle davranıyor.
Şimdilerde bu işletme egosu sosyal medya ile daha da tetiklenmekte. Birisi bir yorum yapıyor, insanlar bir anda oraya gidip hizmet almaya çalışıyor. Uzun sürüyor mu bu durum derseniz, ben uzun süre devam ettiğini görmedim henüz. Sosyal medyada bir gazla artan şöhretler aynı hızla kötü şöhrete dönüşebiliyor.
Bu sene garip bir şekilde neredeyse her günüm seyahatte geçti, geçiyor. Hal böyle olunca birçok işletmeyi deneyimlemek zorunda kaldım. Zorunda kaldım diyorum çünkü ben pek mekân değiştirmekten hoşlanmıyorum. Kalitesini bildiğim, hizmetinden emin olduğum yerlerin müdavimi olurum. Beni bilirler ve her yerde sanki müşteri sigara içmeye mecburmuş gibi normalde getirilen küllüğü önüme koymazlar. Çayımın yanında şeker getirmezler. Bunlar küçük detaylar ama benim için önemli. Yine de elimden geldiğince yeni ortamlara uyum sağlamaya çalışırım.
Cunda'da bir pastane hakkında bir yazı okumuştum, hadi gidelim dedik. Öğle saati siz muhallebinizi yerken yanınızdaki kanalizasyonu temizletmeye çalışan bir işletme... Kapak kapanıp üzerimize ve masamıza sıçrayan pis su için özür bile dilemediler. Neden? Çünkü işletme kibrine kapılmışlar. Aynı bölgede bir kahvaltı mekânı ise aynı derecede meşhur ama halen aynı mütevazılıkta hizmet veriyor, güler yüzlü ve nazik. Müşterim çok, ne yapsam gelir demiyor. Siz de etrafınızda görmüşsünüzdür, açıldığında büyük bir zariflikle hizmet veren işletmenin müşterisi artınca hizmetin niteliğini düşürmesi uzun sürmüyor.
Ne kadar büyürse büyüsün kaliteden ödün vermeyen mekanlar ise genellikle varlığını uzun yıllar sürdürüyor.
Başarının en önemli kısmı, elbette o kaliteyi sürdürüp sürdüremediğinize bağlı. Kimseyi yüzde 100 oranında memnun edemezsiniz ama yüzde 80 sizden memnunsa başarılısınızdır…
Uzun soluklu müşteri memnuniyetini önemseyen işletmelerin çoğalması dileğiyle…