Yolculukları hepimiz severiz, çünkü kendimizle baş başa kaldığımız anlardan biridir. Stresten uzaklaşarak, iç huzuru yaşarız. Yeni bir yolculuğa hazır mısınız?
Eğer yolunuz İzmir’e düşerse yolda uğramanız gereken yerleri önceden belirlemek işinizi kolaylaştırabilir, yoksa o güzel tatlardan mahrum kalabilirsiniz. Araba ile yolculuklar her daim keyiflidir, çünkü mola yerlerinde durup dinlenirsiniz. Bazen de hiç görmediğiniz yerleri görürsünüz.
Etrafı seyrederek vizyonunuzu geliştiriyor oluşunuzun yanı sıra, başka şehirleri turlayarak güzel vakit geçirebilirsiniz, bunu uçakla yapmanız pek mümkün değildir. Yalnız gideceğiniz yolu iyi belirlemelisiniz, zira her yol o kadar keyifli olmayabilir.
Yeni yapılan İzmir yolundaki mola yerleri çok az, o yüzden yolu uzatarak şehirlerin içerisine girmeniz iyi bir karar olabilir. Damak tadı arayan bir insansanız, yoldaki yerler sizi tatmin etmeyebilir.
En yakın mola yerlerinden biri olan Gemlik’te tercihiniz bilindik bir yerse o zaman Starbucks’a uğrayabilirsiniz hem uykunuz açılır hem de kendinizi zinde hissedersiniz. Yoldaki en büyük sıkıntı, birçok restoranın ve kahvecilerin Oksijen Dilovası, Oksijen Orhangazi, Oksijen Gemlik, Oksijen Bursa Kuzey gibi alanlarda yer alıyor oluşu, başka şehirlere vardıkça seçenekler daralıyor, sanıyorum ki bu durum şehirlerin gelişmişlikleri ilgili. Dönüş yolundan ziyade, gidiş yolu oldukça sorunlu. İhtiyacınız için duracağınız yer neredeyse yok, Susurluk’tan İzmir’e kadar dayanmanız gerekiyor.
Yolda durmanız gereken iki önemli yer var biri Yasa diğeri de Han Restoran Meşhur Manisa Kebapçısı. Yasa’yı mutlaka biliyorsunuzdur, tostu ve ayranı ile meşhurdur. Susurluk tost olarak bilinir; susurluk tostu, klasik tostlara oranla oldukça büyük ve lezzetlidir. Peyniri ise oldukça kalın ve lezzetlidir. Eğer tost yemek istemiyorum başka bir şey yemek istiyorum derseniz, o zaman çiğ böreği tercih edebilirsiniz. Yiyebileceğiniz en iyi çiğ böreklerden biri olduğunu söyleyebilirim. Yemeğiniz bitince alışveriş de yapabilirsiniz. Özellikle mihaliç peyniri almadan dönmeyin, gerçekten İstanbul’da yediğiniz peynirlerden çok farklı. Evde tost yapmak için kullanabilirsiniz, zaten Yasa restorandaki tostun içine de o peynirlerden koyuluyor.
Meşhur Manisa kebabını mutlaka keşfedin!
Han Restoran Meşhur Manisa Kebapçısı ise geçen yıl kuruldu, daha çok yeni olduğunu söyleyebiliriz. Bu kadar yeni olmasına rağmen ünlülerin sürekli uğraması, popüler olduğunu gösteriyor. Manisa’ya özgü olan Manisa kebabı oldukça lezzetli. Peki, Manisa kebabı nedir?
Manisa kebabı; özellikle Manisa, İzmir ve Aydın yöresinde yapılan pideli köfte çeşididir. Domates, sivri biber, yoğurt ve domates salçası kullanılarak hazırlanır. İsteğe bağlı olarak kebabın üstüne tereyağı veya sumak eklenir ve altına pide konularak sunulur. İskender’in köfteli versiyonu gibidir ve köfteleri tire köftelerine benzer. Manisa İzmir’e çok yakın olduğundan aralarında bir bağ kurulmuş oluşu kuvvetle muhtemel.
Manisa Kebapçısında Manisa’ya özgü kebabı mutlaka tatmalısınız, kebap o kadar hafif ki doyduğunuzu anlamıyorsunuz. İki porsiyon bile yemeniz olası. Şimdi bu lezzeti yolculuktan sonra geldik yaşadığımız olumsuz deneyime…
Dünyanın en kötü omleti
İzmir’e giderken Susurluk’ta durduktan sonra önümüze güzelce yemek yiyebileceğimiz bir restoran çıkmadı. Bu yüzden oldukça zorlandık. Çok acıktığımız için İzmir’in girişinde kahvehaneyi andıran bir yere girip omlet siparişi verdik, yediğimiz omletler o kadar kötüydü ki, şu ana kadar yediğimiz en kötü omletti. Aslında omlet yemek istememiştik, önce köfte ve ızgara tavuk yemek istedik ve sipariş vermek istediğimizde ‘onlar donuk o yüzden pişiremiyoruz’ dediler. Oldukça şaşırdık, zaten müşterileri kovar gibi davranmalarından belliydi. Madem böyle bir sorun vardı, bunu önceden bildirmeleri veya bir not yazmaları gerekirdi. Demek ki, müşteri kazanmak istemiyorlar. Aç olmasak, durmazdık; açlık insana gerçekten neler yaptırıyor.
Restoranı görünce hiç içimize sinmemişti, o nedenle haklı çıktık. Restoranın adını ne yazık ki hatırlayamadığım için burada paylaşamıyorum, tek hatırladığım küçücük Starbucks’ın yan tarafında yer alıyor oluşuydu.
Sonuç olarak; yolculuğumuzda ufak tefek aksaklıklar olsa da hem eğlendik hem de unutulmaz anlar yaşadık, maceralar hiç peşimizi bırakmadı. Her gidişimizde macera yaşıyor oluşumuz, tatile güzel bir başlangıç yapmamıza vesile oluyor.