Birçok kişinin doğru bildiği yanlış tarihi bilgiler

Okullarda, kitaplarda verilen tarihi bilgilerin bazıları eksik ya da yanlış olabiliyor. Biz de bu bilgilere ve doğrularına Molatik olduk. Bakalım hangi bilgi doğru hangisi yanlış… Bir inanışa göre ressam Van Gogh 23 Aralık 1888'de kulağını keserek gazeteye sardı ve bir genelevde çalışan Rachel adlı kadına getirdi. Aslında bu hikaye gerçek değil. Doğrusu şu: Her şey arkadaşı Paul Gauguin ile bir tartışma yaşadıktan sonra başladı. Kavga sırasında Van Gogh, arkadaşına usturayla saldırdı. Sonradan pişman olunca (ya da bazı araştırmacılara göre, ‘delilik’ sebebiyle), sanatçı kulağının bir lobunu aynı gece kesti. Giza'da bulunan 46 metre boyundaki Büyük Sfenks heykelinin burnunun kırık olduğunu biliyoruz. Peki kim kırdı? Kimileri atış talimi yapan Napolyon’un, kimileri ise Sultan Selim’in askerlerinin kırdığını söyler. Ancak Danimarkalı gezgin Frederic Norden'in araştırmasına göre, aslında bu heykele zarar verdiğini kesin olarak söyleyebileceğimiz tek kişi Saim el-Dahr'di. El-Dahr, kamu malına zarar vermekten 1378'de linç edildi. Bu bilgilere rağmen Piramitler'deki Mısırlı rehberler bugün turistlere hala Sfenks'in burnunun Napolyon tarafından çalındığını ve Paris'teki Louvre Müzesi'ne götürüldüğünü söylüyor. Tarih derslerinde Christopher Columbus'un 1492'de Amerika'yı keşfettiği anlatılır. Ancak yeni dünyaya giden ilk Avrupalılar 10’uncu yüzyılın sonunda Vikinglerdi. İlk genetik temas o zaman gerçekleşti. 18’inci ve 19’uncu yüzyılda İskoçya müthiş bir edebiyat devrimi yaptı. Bugün bizim “Ossian” diye bildiğimiz geleneksel tarzda yazılmış bir eser, aslında James Macpherson’a ait. Ama başta “Yazarı Bilinmeyen İskoç Milli Destanı” olarak takdim edilmişti. Hatta Friedrich August Wolf gibi ünlü edebiyat tarihçisi bile bu geleneksel abideyi İskoç halkının tarihteki bilinmeyen büyük şairini selamlayarak zikrederdi. Ancak el yazmaları hala bulunamamıştır. Şiirlerin kendileri şimdi bir mistifikasyon olarak düşünülüyor. Vikinglerin boynuzlu kasklarla tasvir edildiğini görmeye alışkınız ancak arkeologlar başlıklarının şeklini net olarak söyleyemiyor. Bu tür kasklar sadece mezarlarında çizilmişti ve bilim adamları, savaşta değil, ritüellerde kullanıldıklarını düşünüyorlardı. Ayrıca Viking zamanından çok önce; ta Bronz Çağı'ndan beri kullanılıyorlardı. Neolitik taş devri ile Bronz Çağı arasında en az 5 kademede oluşan bir anıt olan Stonehenge, dünyanın en büyük gizemlerinden biri. Astronomi, astroloji, geometri, meteoroloji ve paganizmle ilişkilendirildi; hakkında her yeni gün yeni hipotez üretildi. Ama aslında anıt eskiden bugünkü gibi bir şey değildi. 1901'de William Gowland, anıtın restorasyonunu başlatınca bu halini aldı. Yeni fotoğraflarda, eski çağlardan çok farklı görünüyor.