Lokal Ekspres 6: Madrigal, Sorry Nobody, Evdeki Saat
Lokal Ekspres'in 6'ncı konukları pandemi döneminin fon müziği olan şarkıları 'Seni Dert Etmeler'den ibaret olmadıklarını her fırsatta kanıtlayan Madrigal grubunun yeni hit'i 'Yaşayamam Bu Benle', Uzak Doğu müziğinin yalnızca K-Pop'tan ibaret olmadığını anime müziği havasındaki ultra havalı şarkılarıyla ispat eden Sorry Nobody grubunun 'empiüç esprili' şarkıları 'Dipteyim.mp3' ve 'Uzunlar'dan 'Sustum'a kadar radyoların uzun ömürlü rotasyon müzisyeni Evdeki Saat'in müzik kariyerindeki en cool nokta olan söz, müzik, düzenleme, miks ve mastering'ine tek başına imza attığı yeni şarkısı 'Şehrin Işıkları'... 'Lokal Ekspres'te yerel yıldızları son sürat keşfetme zamanı!
Son yıllarda adını duymaya başladığımız çok fazla isim ve çok fazla üretim var. Bu şarkılardan birçoğu maalesef gözden kaçıyor. Ancak bir arkadaş ya da dost önerisiyle haberimiz oluyor çoğu zaman bu şarkılardan. Halbuki bir dinlemeye başladığınızda "Ben neden daha önce keşfetmemişim ya" dedirtiyor neredeyse hepsi. Lokal Ekspres tam da bu gerekli ihtiyaçtan doğdu. Bu seride Türkiye'nin müzik sahnesinden yeterince takdir görmeyen, dinlenme rakamlarında hak ettiği ilgiyi bulamayan ama aslında taş gibi olan şarkılar yer alıyor. Lokal Ekspres'in 6'ncı konukları pandemi döneminin fon müziği olan şarkıları 'Seni Dert Etmeler'den ibaret olmadıklarını her fırsatta kanıtlayan Madrigal grubunun yeni hit'i 'Yaşayamam Bu Benle', Uzak Doğu müziğinin yalnızca K-Pop'tan ibaret olmadığını anime müziği havasındaki ultra havalı şarkılarıyla ispat eden Sorry Nobody grubunun 'empiüç esprili' şarkıları 'Dipteyim.mp3' ve 'Uzunlar'dan 'Sustum'a kadar radyoların uzun ömürlü rotasyon müzisyeni Evdeki Saat'in müzik kariyerindeki en cool nokta olan söz, müzik, düzenleme-, miks ve mastering'ine tek başına imza attığı yeni şarkısı 'Şehrin Işıkları'... 'Lokal Ekspres'te yerel yıldızları son sürat keşfetme zamanı!
Madrigal - Yaşayamam Bu Benle
'Seni Dert Etmeler', 'Ne Zamandır Sendeyim', 'Dip' ve 'Geçme Artık Sokağımdan' gibi muazzam şarkılara imza atan Madrigal, 'Yaşayamam Bu Benle' ile bomba gibi yola devam ediyor. İçinde Sezen Aksu'nun 'Farkındayım'ından 'Ne gemiler yaktım'ı da barındıran yeni Madrigal hit'i 'Yaşayamam Bu Benle'nin sözü ve müziği Anıl Erdem Cevizci'ye ait. Prodüktör koltuğunda Cevizci'ye Sabi Salıtel de eşlik ediyor. Radyo dostu temposundan su gibi akıp giden aranjesine, epey kolaylıkla eşlik edilebilir sözlerinden Sanlı Akgün imzalı muazzam single kapağına kadar Madrigal müthiş bir iş ortaya koymuş. 'Seni Dert Etmeler' sonrasında sağlama çalışmalarına giren ve asla kopya olmasa da benzer 'sek' ve 'melankolik' tattan ilerleyen Madrigal, bu defa tempoyu bir çıt daha yükselterek aslında gayet benzer melankoliyi daha cool bir noktaya taşımış. Retro havayla bütünleşen Madrigal sound'una oldukça taze ve hava katan bu dokunuş da elbette 'Yaşayamam Bu Benle'yi uzun ömürlü, mutlaka dinlenmeyi hak eden, bir kez keşfedildikten sonra sürekli kendisine bağımlı yapan bir hit adayına çeviriyor. Ama tüm bunların ötesinde artık dikkat çeken enteresan bir durum da var grupla ilgili. Madrigal, retro bulutlar altında birbirine yakın hisli şarkılar ortaya koysa da her birinde ufak dokunuşlarla farklılaşmayı başarabiliyor. Bir kış şarkısı 'Geçme Artık Sokağımdan' ile örneğin yol şarkısı 'Ne Zamandır Sendeyim' birbirine asla yakın değil, evet kağıt üstünde yakın dursalar da. Madrigal'ın her şarkıda yakın ama farklı bir tat verebilmeyi başarması, kolay algılanması ama cool olmayı da elden götürmemesi inanılmaz keyif verici. 'Yaşayamam Bu Benle'de tıpkı Şebnem Ferah'ın 'Bu Aşk Fazla Sana'sındaki taze ve cool hava var, çünkü melankoliye tersten bakışlı bir tempo var. Madrigal, 'Yaşayamam Bu Benle' ile onları neden bu kadar çok sevdiğimizi net bir şekilde kanıtlıyor. Onların adını daha çok duyacağız, çok, çok ve çok!!!!111birbirçokbir
Sorry Nobody - Dipteyim.mp3
Uzak Doğu'nun pop kısmına artık tüm dünya epeyden alışmış durumda. Bunun en büyük kırılma noktası, 2010'lu yıllarda PSY'ın 'Gangnam Style'ıyla başlamış ve zaman içinde BTS ve Blackpink gibi gruplar bayrağı oldukça sağlam bir şekilde devralmıştı. Çoğunlukla K-Pop olarak Korece/İngilizce ilerleyen bu süreç, "Uzak Doğu sadece K-Pop'tan ibaret değil"cilerin haklı serzenişlerini yakın zamanda daha da belirginleştirmişti. Örneğin K-Pop gibi J-Pop da oldukça farklı ve keşfedilmeyi hak eden sound'lara sahip. Üstelik anime kültürünün etkisiyle K-Pop'tan çok daha zengin. Ancak karakteristik havası ve fazlasıyla melodikliği Japonları, Korelilerin aksine 'çılgın'laştırıyor. Halbuki ortada büyük bir çılgınlık yok. Japonlar, elektronik ve rock sound'larına da pop'larında yer verebiliyor, hava olarak ise anime çocuksuluğu ve direktliği katıyor. İşte tüm bunların yeni gruplarımızdan Sorry Nobody ile doğrudan bir ilgisi var. Daha önce 'Benim Gibi Biri Olma' ya da 'Senden mi Kaynaklı Bilmem?' gibi şarkılarla çıkış arayan grup, bu kez 'Dipteyim.mp3' ile tam anlamıyla nokta atışı bir işe imza atmış durumda. Türkçede temsiliyeti pek de olmayan, Japon şarkıcı Ado'nun 'Usseewa'sı gibi melodik, dinamik ve 'oyunsal' bir şarkıya 'nokta empiüç esprisi' katarak oldukça kaydadeğer ve farklı bir sos eklemiş durumdalar. Daha da önemlisi, pop'tan elektronik ve rock'a genç dinleyiciye trap'ten çok başka ihtimaller olduğunu da duyuruyor Sorry Nobody. Umay Akboğa imzalı single kapağındaki muazzam tatlılık, şarkının içinde de devam ediyor. Japonları 'çılgın'laştıran melodiklik ve dinamiklik, Uzak Doğu'nun yalnızca K-Pop'tan ibaret olmadığını gayet iyi bilenler için şahane bir hediye gibi. Hem de Türkçe. Sözü Utku Deniz Kılıç ve Yiğit Kaan Tacikayan'a, bestesi Luca Fritz'e ait olan 'Dipteyim.mp3'ün miks ve mastering'inde de Luca Aziz Yıldırımer ve Ömer Deniz Pınar'ın imzası var. Sorry Nobody grubu eğer tam da bu şekilde synthesizer katkılı, synthbass'lı, efendime söyleyeyim daha farklı sound'ları aramacasporlu, yenilikçi, dinamik bir yerden ilerlerse 'Üçüncü Yeniler'in haricinde de bir alternatiflik olabildiğini daha net görebileceğiz. Melankoli güzel ama biraz da vizyon, biraz da başka dünyalar be bacım/hacım; bacito, hajito ve daha birçok kelime oyunu...
Evdeki Saat - Şehrin Işıkları
'Uzunlar'la epey uzun bir dönem radyolarda rotasyonda kalan, üzerine 'Sustum'la yine benzer bir şekilde aşırı gecikmeli bir şekilde olsa da patlama yapan Evdeki Saat, son dönemin en çok merak edilen erkek vokallerinden biri olmayı başardı. Sözü, müziği, aranjesi, miksi ve mastering'i Eren Alıcı imzalı yeni Evdeki Saat hit'i 'Şehrin Işıkları', müzisyenin bugüne kadarki en evrensel ve en cool işi. Bunun en büyük nedeni ise Birleşik Krallık'ın müzik sahnesinde çokça gördüğümüz 'garage' tınılarını barındırması ve elektronik müziğin en 'gizliden duygusal ama yolda da yürüyoruz be kardeşim'lik havasını bizlere şahane bir şekilde adapte etmesi. Sözlerinden temposuna ve özellikle de ikinci nakarat sonrasında tadımlık oyuncağıyla kendine hayran bırakan 'Şehrin Işıkları', negatif ve pozitiflik arasındaki bir modu hem yerel hem de evrensel bir noktadan yakalamasıyla günümüzün Türkçe üretimleri arasında ayrı bir parantezi hak ediyor. Sadece 'Uzunlar', 'Sustum' ve 'Şehrin Işıkları'nı yan yana dizdiğimizde bile Evdeki Saat'in ne denli farklı üretimlerle karşımıza çıkabildiğini görüyoruz. Evdeki Saat, ilerleyen dönemlerde tıpkı geçmişte Koray Candemir'in ya da Harun Tekin'in karakteristik vokali gibi akıllarda kalacak bir vokale sahip olmasının haricinde alternatif çizgisini daha da ana akımlaştırabildiği noktada, evet, Mor ve Ötesi ya da Mabel Matiz gibi adını herkese ezberlettirebilir. Sadece beste değil mastering'ine kadar kafa patlatan Eren Alıcı ya da diğer bir ifadeyle Evdeki Saat hem doğru hem de sevilesi, sempati duyulası bir noktada. 'Şehrin Işıkları'ndaki cool'luğa bir çıt daha ana akım bir 'akılda kalıcı'lık eklediğinde onu buralarda pek de tutamayız gibi duruyor.
twitter.com/mayksisman
instagram.com/mayksisman
youtube.com/mayksisman
can.sisman@milliyet.com.tr