Türk dizilerinin yeni alışkanlığı: Rap müzik!
Kimi zaman dram, kimi zaman entrika, kimi zaman silahların çekilip, mermilerin havada uçuştuğu veya delikanlılığın kitabının yeniden yazıldığı farklı türdeki dizilere tanıklık ettik veya edip duruyoruz. Kimi ince mizahıyla hem ısırıp hem de üflerken, kimisi de adalete, aşka ve farklı konulara dikkat çekerek gözlerimizi farklı bir yöne çevirmemize neden oluyor. Kısacası bir şekilde sıyrılıp, dikkat çekiyor.
Aslında her şey bir sinema filmiyle başladı: Issız Adam. Filmdeki taş plaklar, bam telimize dokunan şarkılar ve hem kendine hem de etrafına zarar veren 'Issız Adam' hayatımızın ortasına bomba gibi düştü. "Dizilerle ne alakası var?" diyeceksiniz şimdi, hemen açıklık getiriyorum: Issız Adam'da tanıdığımız o karakter, farklı oyuncularla, farklı fiziki yapılarla birçok kez karşımıza çıktı. Matematik tuttu yani. "Seyirci bunu çok sevdi, yeni bir karakter yaratıp riske girmeye gerek yok" diye düşünüldü; çalışkan, ağırbaşlı, içine kapanık, sert, burnundan kıl aldırmayan erkek karakterler bir bir boy göstermeye başladı. Örnekleyecek olursak: Aşk Laftan Anlamaz -Murat Sarsılmaz, No:309-Onur Sarıhan, Aşk ve Gurur-Kenan Arca, Ateşböceği-Barış Buka, Dolunay-Ferit Aslan ve hepsinin kendisinden feyz aldığı Kiralık Aşk- Ömer İplikçi.
Şimdiyse, dizilerde bambaşka bir akım söz konusu: Rap müzik. Çukur'da başlayan rap müzik salgını izleyenlerinin hoşuna gitmiş olabilir, çalan şarkılar dilden dile yayılmış veya dile pelesenk de olmuş olabilir. Neticede dizilerimizde yer alması bakımından yeni ve daha önce rastlanılmayan bir müzik türü.
Ancak aynı tür müziğe, farklı dizilerde denk gelmek formülün bir süre daha böyle devam edeceğinin sinyalini veriyor sanki. Şöyle de geçebilir akıllardan: "Diğer müzikler de aynıydı, hatta birkaç dizide çaldı, bu mu garip geliyor?"
Elbette garip değil, ancak uyan var uymayan var. Bir senaryoya cuk oturan bir şey, diğerinde eğreti durabiliyor, özenildiği de çok belli oluyor.
Bu furyaya en son kim katıldı? Ufak Tefek Cinayetler, İnsanlık Suçu ve Bir Mucize Olsun. Bu dizilerde Çukur'daki gibi bol bol rap çalmıyor ama karakterin bir acısı varsa, karşısındakine öfke doluysa ve haddini bildirecek kadar sinirlendiyse, oraya bir yere hemen rap müziğin sıkıştırıldığına şahit oluyoruz. Bakınız, Ufak Tefek Cinayetler:
İnsanlık Suçu da rap müzik furyasına katılan diziler arasında kendisine yer buldu.
Temcit pilavı gibi seyircinin önüne sunulan şeyler artık kabak tadı vermeye başladı. Umuyoruz ki, dizilerimiz şöyle bir silkelenir de, her bakımdan kendisine gelir. Herkese keyifli seyirler, yo!