12.04.2025 - 17:20 | Son Güncellenme:
Türk mutfağının sevilen çorbalarından biri olan Ezogelin, hem doyurucu içeriği hem de nostaljik tadıyla sofraların vazgeçilmezi olmaya devam ediyor. Ancak son zamanlarda bazı esnaf lokantalarında içtiğiniz Ezogelin çorbasının evde yapılanlara göre çok daha lezzetli olduğunu fark etmiş olabilirsiniz. İşte bu farkın ardında, ustaların yıllardır sakladığı basit ama etkili bir sır yatıyor: sadece 1 kaşıklık bir dokunuşla çorbanın tadı bambaşka oluyor.
Ezogelin çorbasına bir tutam kimyon ve 1 tatlı kaşığı elma sirkesi eklemek, çorbanın karakteristik lezzetini ortaya çıkarır. Kimyon, çorbaya hafif bir baharat tadı katarken, elma sirkesi çorbanın kıvamını ve lezzetini artırır.
Bir diğer lezzet sırrı ise kullanılan mercimek ve bulgur oranında gizli. Geleneksel tariflerde genellikle mercimek ağırlıklı bir ölçü kullanılsa da, esnaf mutfaklarında mercimekle birlikte önceden kavrulmuş ince bulgur tercih ediliyor. Bu yöntem, hem çorbanın kıvamını yoğunlaştırıyor hem de hafif isli bir aroma katıyor. Kavrulmuş bulgur, doğal bir tat verici olarak çorbanın karakterini güçlendiriyor.
Ezogelin çorbasının damakta iz bırakan o yoğun aroması, aslında pişirme süresinde gizli. Esnaf lokantalarında çorba, kısık ateşte en az 45 dakika pişirilerek hem malzemelerin iyice özdeşleşmesi sağlanıyor hem de baharatların aroması ortaya çıkıyor. Aceleye gelmeyen bu teknik, evde yapılan Ezogelin tariflerine göre çorbanın çok daha oturaklı ve dengeli bir tada sahip olmasını sağlıyor.
Baharatlar çorbanın ruhudur derler. Ezogelin çorbasında da bu söz tam anlamıyla hayat buluyor. Özellikle kuru nane ve kırmızı pul biberin ayrı bir tavada hafifçe yakılarak eklenmesi, çorbanın tadını bir anda zirveye çıkarıyor. Ancak bu adımda kullanılan yağın doğal olması büyük önem taşıyor. Soğuk sıkım zeytinyağı, aroma açısından en çok tercih edilen doğal yağların başında geliyor.