08.10.2024 - 01:29 | Son Güncellenme:
Türkiye, İstanbul'da işlenen büyük bir vahşete şahit oldu. Semih Çelik isimli katil zanlısı, yarım saat arayla iki cinayet işledi. Eyüpsultan'da öldürülen Ayşenur Halil'in katil zanlısının sevgilisi, Fatih’te surlarda öldürülen İkbal Uzuner'in ise okul arkadaşı olduğu öğrenildi. Caninin bir yıl önce İkbal Uzuner'i öldürmek istediğini söylediği video ortaya çıktı. Ayrıca baba Adem Çelik ve mahalle sakinleri Çelik hakkında dikkat çekici bilgiler verdi. İşte, İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil cinayeti hakkında son dakika detaylar...
BABASININ İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
Katil Semih Çelik'in babası A.Ç. verdiği ifadeye şu sözlerle başladı. "Bir oğlum bir kızım var kayınpederimin evinde oturuyoruz. Pandemiden önce lise 3'te okuduğu sırada öğretmen çağırıp bize bir arkadaşını söyleyerek 'Ondan uzak dursun' demişti. O dönemde Semih'e almış olduğum bilgisayar ile evde devamlı vakit geçiriyordu. Odasına ben, annesi ya da ablası girdiğinde hemen telaşla bilgisayarını kapatıyordu. Bilgisayarı şifreli olduğu için de ne yaptığını, kimle görüştüğünü kontrol edemiyorduk. Daha sonra kendisi bize okumayacağını söyledi. Ben de kendisine neden böyle düşünüyorsun dediğimde 'Bana okuyup büyük adam olacağım da, bilim adamı olacağım da ne olacak' diyordu. Dışardan okuyup liseyi bitirdi" ifadelerini kullandı.
"OĞLUN KIZIMIN BEYNİNİ YIKIYOR"
A.Ç. ifadesinin devamında; "1 Mart 2022 günü öğlen saatlerinde Semih'in okul arkadaşı İkbal Uzuner'in annesi eşimi arayarak, 'Senin oğlun benim kızımın beynini yıkamış, beraber intihar edecekler' demiş. Aynı gün akşam saatlerinde Semih'in sol göğüs bölgesinden kendisini bıçaklayarak intihara teşebbüs ettiğini öğrendik. Bu konuda Çocuk Şube'de ifade verdi. Bu olaydan ötürü muayenesi Bakırköy Sadi Konuk Hastanesi'nde oldu. Psikoloji üzerine ilaç tedavisi üzerine 3 hafta bu hastanede yattı." şeklinde konuştu.
"KASAP OLMAK İSTİYORUM"
Oğlunun bir süre sonra kasap olmak istediğini belirten baba A.Ç; "Kendisi Rami Meydan'da bir iş yerinde çalışmaya başladı. Kasaplığı öğrendi. En son Bayrampaşa'da çalışıyordu. Bundan 9 ay kadar önce bıraktı. Evde kendisinin altın birikimleri vardı. İhtiyaçlarını bunları satarak karşılıyordu. Kendisi 2 yıldan beri uyuşturucu madde kullanıyordu. Davranış değişikliğinden, duygu durum bozukluğundan bunu tahmin edebiliyordum. Ama uyuşturucu maddeyi nerden, nasıl temin ettiği hakkında bilgim yoktu" dedi.
ODASINDA İNSANI KORKUTAN ŞEYTANİ FİGÜRLER
Baba A.Ç; "Bundan 1 yıl kadar önce Semih'in odasına girdiğimde çizdiği insan psikolojisini korkutan şeytana benzer kara kalem resimler gördüm. Semih'e bu resimlerin ne olduğunu sorduğumuzda bizlere 'Anlamazsınız, düşünce yapılarımız değişik' diyerek başka açıklama yapmıyordu. Biz de üzerine gitmiyorduk.
Semih yukarıda beyan ettiğim intihara teşebbüs olayından sonra İkbal Uzuner'den ayrıldı. Bundan 1 yıl kadar önce Semih bıraktığı liseden sınıf arkadaşı Ayşenur Halil isimli kızla çıkmaya başladı. Ayşenur Pazartesi günleri ikametimize gelirdi. 12:00 -17:00 arası Semih ile Ayşenur evde tek başlarına vakit geçirirlerdi. Aynı zamanda dışarıda da buluşurlardı" diye anlattı.
"BABA AYŞENUR EVDE SAKIN GELME"
Katil zanlısının, ablası ve annesiyle birlikte ablasının üniversite kazandığı Ankara'ya gittiklerini anlatan baba A.Ç; "Annesi orada kaldı, Semih geldi. 1 hafta kadar evde ikimiz yaşadık. Ben işe gittiğimde Semih'te evde tek başına telefonuyla vakit geçiriyordu. Sadece ihtiyaçları için dışarı çıkıyordu. Hava almak için dışarı çıkmazdı. Olay günü yani 4 Ekim Cuma günü saat 05:30 sıralarında ikametimde uyandım. Evden çıktım sabah 10:44 sıralarında oğlumu arayıp Semih'e 'Oğlum işten dolayı ben bu akşam geç geleceğim' dedim. Kendisi de bana 'Ayşenur evde, gün içinde sakın gelmeyesin baba" dedi. Ben dışarıda bulunduğum sırada eşim arayarak 'Polisler evde, çabuk eve geç' dedi. Ben de eve geldiğimde polislerden öğrendim" dedi.
"BABA GÖKYÜZÜNDE NE GÖRÜYORSUN"
Baba A.Ç; "Bundan 3 yıl kadar önce Çapa Tıp Fakültesi'nde Doktor Semih'e psikolojik bir ilaç yazmıştı ama Semih doktorun yazdığı ilacı kullanmıyordu. Semih ara ara evde şarap, bira gibi alkol alırdı ama 3 ay kadardır uyuşturucu kullanmıyordu. Çünkü uyuşturucu madde alacak parası yoktu. 2023 yılı Kış ayında Semih'in odasına girdiğimde penceresi açık ve odası buz gibiydi. Ben de kendisine 'Hayırdır ne yapıyorsun' diyerek penceresini kapatmak isterken, yanıma gelerek 'Hayır, kapatma camı' diyerek eliyle gökyüzünü işaret ederek 'Bak bakalım ne görüyorsun' dedi. Ben de karanlık bir şey görmüyorum dedim. Kendisi de bana 'Sen benim gördüğümü göremiyorsun' dedi." şeklinde konuştu.
"BEN O KADAR UZUN YAŞAMAYACAĞIM O GÜNLERİ GÖRMEM"
Semih'in bu yaz evde otururken babasına "Baba, gideceğimiz yerde mutlu olacağımı bilsen üzülür müsün?' dedi. Ben de kendisine Rabbimiz canı ben verdim, ben alırım, intihar günahtır diyor' dedim. 'Hayır, öyle bir şey yok. Saçma sapan onlar, sen beni, anlayamazsın' dedi. Ben kendisine oğlum önünde bir hayat var dedim. 'Ben o kadar uzun yaşamayacağım, ben o günleri görmem' dedi. Devamlı bize 'Bu hayat boş' diyordu. Semih sadece Ayşenur ile görüşüyordu. Görüştüğü başka bir arkadaşı olup olmadığını bilmiyorum." açıklamasında bulundu.
"KASAPLIK ALETLERİ ODASINDA DOKUNUNCA KIZARDI"
Oğlunun kasaplıktan edindiği et kesme aletlerini odasında tuttuğunu kaydeden baba; "Ben bu aletleri almak istediğimde aşırı sinirlenerek 'Sakın dokunma, onlar benim' dedi. Ben de üzerine gidersem kendisine bir zarar veririm diye korktuğumdan 'Tamam' dedim. Eşimden öğrendiğim kadarıyla olay günü 11:00 sıralarında telefon üzerinden görüntülü Semih'i aramış, Semih ve evde yanında bulunan kız arkadaşı Ayşenur ile görüşmüş. Herhangi bir sorun yokmuş." ifadelerini kullandı.
"BİLGİSAYARINDA HANGİ SİTELERE GİRDİ NE YAPTI BİLMİYORUM"
Baba A.Ç; "Eşim Semih'in 16 yaşından itibaren, pandemide eve kapanması ile 'Tanrı bizi niye yarattı, madem öleceğimizi biliyordu, niye yarattı' gibi varoluşa dair sorular sorduğunu bana söylemişti. Semih hakkında okul öğretmenleri zeki bir çocuk olduğunu, hatta lisede rehber öğretmeni 'Bu çocuk yazılım üzerine yetenekli, bilgisayar alırsanız bu konuda kendisini geliştirebilir' dedi. Semih'e 'O bilgisayarı incelemeye götüreceğim' dediğimde kıyameti kopardı. 'Eve kapanmayacağım' diyerek ağlamaya başladı. Ben de üzerine gitmedim. Bu bilgisayar evimizde değil. Semih kasalı bilgisayarı parça parça internet üzerinden 3 yıl önce sattı. Semih'in bilgisayarda ya da telefonu ile hangi sitelere girdiği, kim ya da kimlerle irtibat kurduğu, beyninin kim ya da kimler tarafından yıkanmış olduğu hakkında bilgim yok.16 yaşına gelmeden önce de imanlı biriydi. Namazını da kılıyordu. Hatta bana neden Namaz kılmıyorsun, cehennemde yanacaksın' da demişti." şeklinde ifade verdi. (Sabah)
Semih Çelik’in evinde inceleme yapan polis, Çelik’e ait bir defter üzerine çizilmiş, kafası ile vücudu birbirinden ayrılmış ve vücudu parçalanmış şekilde karakalem çizimi buldu. Fatih’te öldürülen İkbal Uzuner’in de Semih Çelik’in defterinde bulunan resme benzer şekilde öldürüldüğü tespit edildi.
İki kadını canice katleden Semih Çelik’in İkbal Uzuner için geçen yıl çektiği kendisini öldürmek istediğini söylediği video ortaya çıktı.Çelik'in videoda, “İkbal seninle özel olarak vedalaşmak istedim. Sonunda ölüyorum. Benim yüzümden yaşamış olduklarından dolayı özür diliyorum. Korkmana ya da endişe etmene gerek kalmayacak. Umarım normal bir yaşam yaşayıp, güzel ölürsün. Ama sana söylemem gereken bir şey var. Bir gün beni gördüğün gün oraya seni öldürmeye gelmiştim, bu hayattan çıkarken can almak istiyorum ve bu insanın sen olması daha değerliydi benim için. Kalbini çıkartmak, gözlerini... biliyorsun zaten oraları. Vazgeçtim, seni öldürürsem kendi cehennemimi yaratmış olacağım. Diğer tarafta peşimi bırakmayacaksın. O yüzden tek başıma gideceğim, kimseyi öldürmeden.” dediği görülüyor.
Hürriyet, o caninin yaşadığı mahalleye giderek Semih Çelik’i mahalleliye sordu. Önceden Fatih’te oturan Semih Çelik, 2018 yılında Eyüpsultan’da çıkmaz sokaktaki 5 katlı bir evin 2. katına taşındı. Ancak Fatih’teki bağlarını hiç koparmadı, vaktini eski yaşadığı yerde geçirdi. 6 yıldır oturduğu semtin ne berberi ne emlakçısı ne de sokağın tek fırıncısıyla sohbet etti. Mahalle esnafı, “Arada sırada yüzünü görürdük, selam dahi vermezdi. Sadece buradaki evine yatmaya gelirdi” dedi.
Mahallelinin anlattığına göre, olay günü evden çıkan Semih Çelik, sokağın karşısındaki fırına uğruyor ve orada kıyafetlerini göstererek, “Üstüm nasıl olmuş, iyi mi?” diyor. Daha sonra ayrılıyor.
Doğma büyüme Semih Çelik’in sokağında emlakçılık yapan Uğur Yılmaz (49), “Bizim mahallemiz köy gibidir, herkes birbirini tanır. Ancak biz, kendisini ve babasını tanımıyoruz. Çok az görürdük. Hele annesini hiç bilmiyoruz, sanırım Ankara’da kalıyormuş. Olay günü sabah babasıyla konuşuyor, babasına ‘Kız arkadaşım gelecek, kahvaltı yapacağız’ diyor. Babası da evden çıkıyor. Sonra öğreniyoruz ki çocuk iki kişiyi öldürmüş. Kasap olduğunu duyduk ama nerede bir şey bilmiyoruz” dedi.
BABA ÇELİK: PSİKOLOJİK SORUNLARI VARDI
Şüphelinin babası Adem Çelik, polise verdiği ifadede, Eyüpsultan’da öldürülen Ayşenur Halil’in oğlunun sevgilisi olduğunu, Fatih’te öldürülen İkbal Uzuner’in ise oğlunun okul arkadaşı olduğunu söyledi. Çelik, oğlunun psikolojik sorunlarının olduğunu, daha önce bu konudan dolayı hastanede tedavi gördüğünü de ifade etti.
PSİKİYATRİ SERVİSİNDE 1 YILDIR TAKİPLİ HASTA
Emniyet olayla ilgili yaptığı çalışmalarda, Semih Çelik’in herhangi bir suç kaydı olmadığını, 2 adet kayıp şahıs, 1 adet intihara teşebbüsten suç kayıtlarının olduğunu ve son 1 yıl içerisinde Eyüpsultan Devlet Hastanesi, Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanelerinde toplam 5 adet hastane kaydının olduğunu tespit etti.
Hürriyet’in edindiği bilgiye göre, Semih Çelik’in İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümü’nde bir yıldır takipli hasta olduğu, rutin aralıklarla psikolojik tedavi gördüğü ve ilaç aldığı ancak, hastaneye herhangi bir yatış kaydı olmadığı öğrenildi.
Katil Semih Çelik, İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil’in aynı lisede okuduğu iddia edildi. İki genç kızın anne tarafından akraba da olduğu öğrenildi. Olayla ilgili soruşturma sürerken, cani Çelik’in mahalle sakinlerinden bir vatandaş Milliyet’e yaptığı açıklamada “Olay günü yüksek şiddetle bağırma sesi duydum. Aile için de kavga sandım” dedi. ● EREN KOCA Milliyet