17.08.2021 - 15:34 | Son Güncellenme:
AYLİN RANA AYDİN
Son zamanlarda bahçede, terasta geçirilen vakitler artıyor. Doğadan uzaklaştığımız dönemlerde evlerimizi doğanın bir parçası haline getirmek için uğraşıyoruz. Yeşil ile iç içe, ferah ve huzurlu bahçelere sahip olmayı dilerken, aynı zamanda bu bahçeler dört mevsim güzelliğini kaybetmesin istiyoruz. Her bitkinin belirli zamanları oluyor. Kimisi ilkbaharda, kimisi sonbaharda çiçek açarken, kimisi de her dem yeşil kalıyor. Bahçeleri tasarlarken bu bitkiler birbiriyle uyumlu şekilde kullanıldığında dört mevsim yaşayan bir bahçe elde etmek mümkün. Birbirlerini takip eden çiçeklenme dönemleri ve renk uyumlarıyla dört mevsim canlı kalan bahçeler oluşturulabiliyor. Bahçelerin dört mevsim yaşaması ve görsel bir şölen sunması için her mevsime uygun bakım planı hazırlanması gerektiği belirtiliyor.
Babil Peyzaj Kurucusu Peyzaj Mimarı Sanem Özparpucu, dört mevsim yaşayan bahçeler tasarlamanın mümkün olduğunu dile getiriyor. Her bitkinin yetişme zamanı olduğunu, kimisinin ilkbaharda kimisinin sonbaharda çiçek açtığını söyleyen Özparpucu, “Bazı bitkiler kışın yaprak dökerken, bazı bitkiler her dem yeşil kalır. Tasarımda bu bitkileri birbiriyle eşleştirecek şekilde kullandığımızda dört mevsimlik bir bahçe elde etmek mümkün” diyor. Bir alanda komple mart ayında çiçek açan bitkiler kullanıldığında o alanında görsel açıdan yalnızca iki ay hitap edeceğini ifade eden Özparpucu, doğru planlama ve projeyle her mevsim farklı bir tat elde edilebileceğini anlatıyor. Birbirlerini takip eden çiçeklenme dönemleri ve renk uyumlarıyla birlikte çiçekleri solsa da yeşil kalan bitkilerle yılın dört mevsimi yaşayan, canlı kalan bahçeler oluşturulabiliyor.
Ege esintisi
Bahçelerde kullanmayı en sevdiği bitkinin bonzai zeytin olduğunu söyleyen Özparpucu, şöyle anlatıyor: “Bereketi, şifayı simgeler. Eğer uygun bir köşe bulursam mutlaka orada zeytin kullanmaya çalışırım. Teras ve balkonlar için İstanbul’da sadece yaz aylarında olmak şartıyla strelitzia nicolai favorilerimden. Teras organizasyonlarında çok sıklıkla kullandığım ve evlerin teraslarına en çok yakıştırdığım, Ege esintisini yaşatan bitkiler ise narenciye gruplarıdır. Portakal, limon, kumkuat gibi bitkileri cycas, top şimşir, agave bitkileri dekoratif saksılarda kullanarak kombinleyip, şık tasarımlarla bitkileri vazgeçilmez hale getiriyoruz. Aydınlatmalar ile bitkisel tasarımımızı destekliyoruz ve harmanlandığı zaman ortaya gündüz peyzajı ile yarışan gece peyzajı çıkıyor.”
Bahçe mutfakları
Bu dönemde bulunulan mekanlardan alıjnabilecek maksimum fayda ile tasarımlar yaptıklarını ifade eden Özparpucu, “Açık hava şömineleri, bahçe mutfakları, kış bahçeleri gibi kendi alanı içindeki açık hava aktiviteleri artırmak adına bitkiler ile de desteklediğimiz donatısal tasarımlarımız da trendler arasında” diyor.
Teraslar yenilendi
Salgının peyzaj alanında olumlu değişikliklere yol açtığı da belirtiliyor. Uzun bir süre evlerinde kapalı kalanlar, yaşadıkları alanları güzelleştirmek için bir adım attılar. Bahçeler düzenlendi, balkon ve teraslar yenilendi. Sanem Özparpucu da, bu dönemde herkesin evlerini doğanın bir parçasına haline getirmek için uğraştığın ve yönde de çok sık talep aldıklarını söylüyor. “Yeşili görmek her zaman insanı rahatlatır, yaşamı ve canlılığı hatırlatır” diyen Özparpucu, özümüze döndüğümüz bu dönemde bitkilerle bunları hatırlamanın herkese çok iyi geldiğini ifade ediyor.
Yatak odasına paşa kılıcı
Ev içi bitkilendirmede salgınla birlikte kullanıcıların yararlı, oksijen üreten, alerjenleri absorbe eden, estetik açıdan yakışan bitki isteği oluştu. Özellikle yatak odalarında gece karbondioksiti emme özelliği bulunan paşa kılıcını önerdiklerini belirten Sanem Özparpucu, şöyle anlatıyor: “Areka palmiyesi oksijen üreticisi ve nem salınımı yapıyor. Aynı zamanda çok dallı ve mekanı yumuşatan etkisi ile estetik açıdan en çok tercih ettiklerimizdendir. Ve tabii ki strelitzia nicolai, strelitzia reginea estetik açıdan evde yeterli bir alanınız varsa ilk tercih ettiklerimiz arasında. Bu bitkiler ev dekorasyonlarında bir heykel görevi görebiliyor. Tek başlarına bile yeterli olabiliyorlar. İhtişamlı ve dolgun yeşil yaprakları ile birçok dekorasyona uyum sağlıyor.”