ONUN GiBiSi ARTIK YOK

‘Jack Reacher’da bir kez daha Tom Cruise’la karşılıklı döktüren efsanevi aktör Robert Duvall,sadece beğendiği isimlerle çalışma fırsatı çıktığında Virginia’daki çiftliğinden uzaklaşıyor. Sinema kariyerinde 50 yılı geride bırakan Duvall, “Diğerlerinden farklı olduğunu hissettiren filmlerde oynamayı seviyorum” diyor

* Tom Cruise’la ‘Yıldırım Günleri’nden sonra görüşmüş müydünüz? Hayır, pek değil. Sadece dolaylı yollardan. Ama onu ne zaman görsem kaldığımız yerden devam ettik. Kadim dostum Jimmy Caan haricinde oyuncularla pek iletişim içinde değilim. Genellikle bu camiadakilerle pek sosyalleşmiyorum.

* Sizi Virginia’daki çiftliğinizi bırakıp kamera karşısına geçmeye iten şey neydi? Ben ilgimi çeken ve diğerlerinden farklı olduğunu hissettiren filmlerde oynamayı seviyorum. Mesela Billy Bob Thornton arasa onu her zaman dinlerim çünkü bence o olağanüstü bir yetenek. Aslında ben ona “Köylü Orson Welles” diyorum. Yine son dönemde, ‘A Night in Old Mexico’ adlı filmde çalıştım. Televizyon dizisi ‘Lonesome Dove’un yazarı William D. Wittliff yazdı. Rolümü çok sevdim ve bunun hayatımda en çok sevdiğim rol olacağını düşünüyorum. Tüm kariyerim boyunca başka bir filmi bunun kadar sevmiş miydim, bilmiyorum. İşte böyle şeyler beni çiftliğimden uzaklaştırıyor.

* Herkesin bir favori Robert Duvall performansı vardır. Siz en çok hangi rollerinizle gurur duyuyorsunuz? 1990’larda Stalin rolü zirveydi ve o filmin final sahnesinde daha iyi oynayamazdım. Rus Milli Marşı’nı yazan Sergey Mikhalov bile oradaki oyunculuğumu “Stalin’in ruhu” olarak yorumladı ve bu benim hayatım boyunca aldığım en iyi eleştiriydi! Evet, bir de ‘Lonesome Dove’daki Gus McRae rolüm ve Broadway’de oynadığım ‘American Buffalo’ var. Bunlar benim muhtemelen en iyi performanslarımdı.

* Peki ya ‘Godfather/Baba’ ve ‘Apocalypse Now/Kıyamet’?Coppola’yla çalışmak harikaydı. ‘Baba 1’ ve 2’yle ‘Kıyamet’ günlerime de dönmek isterdim.

* Oyunculuktan başka bir mesleği hiç düşündünüz mü?
Bu çok tuhaf bir şey ama ben okuldayken Kore Savaşı’nın sonunda derslerim iyi değildi. Ben bir asker ailesinden geliyorum. Babam ben 16 yaşındayken donanmaya katılmıştı. Belki de ailem benim de asker olmamı isterdi ama bunun bana uygun olmadığını anlamışlar. Onun yerine beni oyunculuğa ittiler. Bu pek alışıldık bir şey değil ama akademik anlamda asla başarılı olamayacağım için aynı zamanda bir çözümdü. Bana “Lütfen oyunculuğu dene” diyen onlardı. Bugün onlara minnettarım.

“Brad ve Joaquin harika”

* Nerede oyunculuk eğitimi aldınız?Illinois’nin güneyinde, adı sanı duyulmamış, küçük bir üniversiteydi. Ama tiyatro bölümünün başında kimseye sınır koymayan harika bir beyefendi vardı. Oradaki ilk oyunum Stravinsky müziği eşliğinde uzun soluklu bir pandomimdi. Asla geriye bakmadım. Oyunculuğum bir süreliğine orduda bir görev için kesintiye uğradı. Ama sonra doğrudan New York’a gidip orada tiyatro sahnesine daldım.

* Evet, Dustin Hoffman, James Caan ve Gene Hackman ile Neighborhood Playhouse’daydınız, değil mi? Harika zamanlar olmalı...Evet, onlarla New York’ta tanıştım. Gerçi onlar daha önce Kaliforniya’da Pasadena Playhouse’dalarmış. O dönem Dustin’le aynı evi paylaştık ve James ve Gene’le çok yakındık. New York’tan sonra yollarımız ayrıldı çünkü Amerika öyle büyük bir ülke ki istediğiniz insanlarla görüşemiyorsunuz. Aradan yıllar geçti ve 1993’te Gene Hackman’la ‘Geronimo’da oynadık. Hiç ayrı kalmamış gibiydik.

* Beğendiğiniz genç oyuncular var mı?
Evet, kesinlikle. Bence her ülkede iyi genç oyuncular var ve gerçekten çok iyiler. Artık bizim de muhteşem oyuncularımız var çünkü artık önleri açık. Brad Pitt’in oynadığı ‘Snatch/Kapışma’yı izlediniz mi mesela? Muhteşem. ‘The Master’da Joaquin Phoenix’e bakın. Harikaydı.

“HÂLÂ BANA İLHAM VEREN ŞEYLER VAR”
* Setteyken eskisi gibi tat alabiliyor musunuz? Değişiyor. ‘A Night in Old Mexico’da çalışmak harikaydı. Müthiş bir deneyimdi. Yönetmen (Emilio Aragon) harikaydı. Bu yüzden o film, bu işe verdiğim onca yılın zirvelerinden biriydi benim için. Yani, bir oyuncu olarak hala bana ilham veren belli şeyler var.