27.04.2011 - 21:50 | Son Güncellenme:
SENEM AYDIN
“Mutlu evliliğin formülü yok”Kendisi gibi model ve oyuncu Sema Şimşek’le evli olan Burak Hakkı, “Mutlu evliliğin bir sırrı yok. Önemli olan insanın birbirini sevip, sayması. Bunun yazılı bir formülü de yok”diyor.
* ‘Kızım Nerede’ kayıp kız Zeynep bulununca bitecek mi?Şimdilik kayıp kız üzerinden yürüyor hikaye. Ben yapımcı olsam, kız bulununca bitiririm diziyi. Çünkü diğer türlü kendi koyduğum isme ihanet etmiş olurum. Akılda kalıcı ama daha çok riskli bir isim.
* Dizi, Yakınını Kaybetmiş Aileler Derneği’nin (YAKAD) çalışmalarına da destek veriyor...Biraz sosyal sorumluluk mesajları da var bu dizide. Biz bir nebze de olsa hem onlara destek oluyor hem de bu tür vakalar ve aranma sürecinin nasıl ilerlediği konusunda bilgilendiriyor insanları. Ama bizim işimiz film yapmak tabii ki. Dolayısıyla izleyiciyi çok fazla üzmeden, genel televizyon izleyicisinin istediği eğlenceyi, heyecanı da verebilmek lazım.
* Bir baba olarak oynarken neler hissediyorsunuz?Dizideki herkes çok etkileniyor. Mesela Ece (Uslu) dizide bir anneyi canlandırıyor, gerçi son birkaç yıldır sürekli anneyi oynuyor, çocuğu olmadığı halde o bile çok etkileniyor. Sonuçta bir drama var ortada.
* Ece Hanım’ın aksine sizi farklı rollerde izliyoruz. Evet, çünkü buna dikkat ediyorum. Daha önce polisi oynamıştım, ama şimdi daha farklı bir polisi oynuyorum. Bundan sonra da polisi oynamam. Ben ‘tek tip rollerin adamı’ olarak anılmak istemediğim için farklı projeleri tercih ediyorum. Mesela biz ‘Gurbet Kadını’nı çektikten sonra ağa hikayelerini anlatan projelerden teklif aldım. ‘Kaybolan Yıllar’ı çektik, sonra polis hikayeleri geldi. ‘Dudaktan Kalbe’de bir sanatçıyı, duygusal bir adamı oynadım. Bu sefer çok sayıda duygusal adam rolü geldi. Aslında insanlar da sizi bir role bağlamaya çalışıyor. Mesela bana hâlâ ‘Dudaktan Kalbe’ dizisinde canlandırdığım karakterin adıyla sesleniyorlar.
“Yunanistan’dan dizi teklifi aldım”
* ‘Dudaktan Kalbe’ yurt dışında da büyük beğeni topladı.Evet. Türkiye’deki başarısının çok üzerinde çıktı yurt dışında. Hem Arap ülkelerinde hem Bulgaristan’da hem de Yunanistan’da izleniyor. Hatta bu röportaja gelirken konuştuğum bir kadın Ermenistan’da da izlendiğini söyledi.
* En çok kadın hayranınız mı var?Erkek de, kadın da var. Çok güzel tepkiler alıyorum. Aslında hayran demek çok doğru değil. Sadece bizi kendilerine yakın hissediyorlar.
* Türk dizilerinin başarısını siz nasıl değerlendiriyorsunuz?İyi kalitede işler yapıyoruz. Bu yüzden kendi coğrafyamıza yakın ülkelerde dizilerimiz büyük beğeni topluyor. Çünkü aynı duygulara hitap ediyoruz.
* Yurt dışından teklif aldınız mı hiç?Yunanistan’dan bir komedi dizisi teklifi geldi. Önümüzdeki yaz çekmeyi düşünüyorlar. Görüşmelerimiz devam ediyor. Bu projeden önce yine orada, ünlülerin yarıştığı bir dans yarışmasına katılmamı istediler, ama kabul etmedim. Türkiye’de de görüşmeleri devam eden birkaç proje var. Bir de Belçika- Türkiye ortak yapımı bir iş için konuşuyoruz. 2012’de çekmeyi düşünüyorlar. Belçika hükümetinden destek almış ve bütçesi çıkmış bir iş. O da çocukları kayıp ailelerle ilgili. Ama sinema filmi olacak.
* Bu teklifler arasında sizi heyecanlandıran bir proje var mı?Ben hâlâ en iyi işimi yapamadım. Gelen senaryolarda heyecanlanamıyorum. Çünkü çok klişe. Senaryolar hatalarla dolu. Türkiye’deki işler beni etkilemiyor. Yaratıcı senaryo grupları var, ama çok az. İşi yaratırken de belli noktalarda tıkanabiliyorlar. Ben istiyorum ki oyuncular, yönetmenler nasıl özveriyle çalışıyorsa aynı şekilde senaryo grubları da çalışsın. Çünkü bence bir işin en üst noktası senaryodur. Çağan Irmak gibi çok iyi yönetmenler var Türkiye’de, ama onların dahi tutmayan işleri oluyor. Neden? Çünkü senaryoda sıkıntılar oluyor. Bence Türkiye’de en çok çalışması gereken kişiler senaristler. Zaten duygulardan yola çıktıkları zaman güzel hikayeler çıkıyor. Problem gerçeklikten uzaklaşmaları.
* Oynamam dediğiniz bir rol var mı?Her rolü oynarım. Senaryonun
bütününün iyi olması önemli. “Mutlaka başrol oynamalıyım” gibi egolarım da yok.
“Podyumların eski havası yok”* Sizin kuşak, mankenlikten oyunculuğa geçen isimler arasından kimleri beğeniyorsunuz? Hepsi çok iyi arkadaşımdır. Eskiden daha sık görüşürdük. Oyunculuğa ilk Kenan (İmirzalioğlu) başladı. Ama ben onlardan daha büyüğüm. Beni en çok şaşırtan Kenan, Kıvanç (Tatlıtuğ) ve Mehmet Akif (Alakurt) oldu. Bizim kuşak çok iyiydi. Birbirimize saygımız ve yardımlaşmamız üst safhadaydı. Ama podyumu özlemiyorum. Eski havası yok çünkü.