15.04.2020 - 09:42 | Son Güncellenme:
Sabah Gazetesi'nde Bülent Cankurt'un haberine göre; ünlü modacı Deniz Berdan, Lonra'daki sağlık sisteminin Türkiye'ye göre oldukça yetersiz olduğunu söylüyor.
Deniz Berdan; "İngiltere ne kadar zengin bir ülke görünse de sağlık konusunda çok kötüler. İngiliz sağlık sisteminin corona virüs ile yeterince mücadele etmesine imkan yok."
"Ne yeterince doktorları, ne de yeterince solunum cihazları var. Koskoca İngiltere'de sadece 8 bin solunum cihazı mevcut. Yeterli testleri bile yapamıyorlar. Bu yüzden çalışanlar hariç herkes kişisel izolasyon uyguluyor, yani kendi başımızın çaresine bakıyoruz" sözleriyle durumu özetledi.
"Örneğin Covid-19'da ihtiyaç olan ventilatör, Türkiye'de, İngiltere'den 4,5 kat fazla. Yoğun bakım ünitesi ise kat kat fazla. Ancak toplumdaki bazı kesimlerin olayın ciddiyetini hala anlamadığını korkuyla izliyoruz. İki günlük sokağa çıkma yasağı için marketlere omuz omuza girilmesi gerçekten hayret verici."
"Sağlık sistemimizi korumak, sadece devletin değil halkın da sorumluluğunda. Sağlık sistemimizi korumak ve daha çok insanın hayatını kurtarabilmek için kurallara uymalıyız."
Deniz Berdan,'Türkiye'ye neden dönmediniz' sorusuna ise şu cevabı verdi:
"Pandemi başladığında oğlum Can'ın okulu hala açıktı. Okulları 20 Mart'a kadar kapatmadılar. Can'ı burada bırakıp dönmek istemedim" dedi.
"Hükümet henüz sokağa çıkmayı yasaklamadan önce çocuklarla evleri ayırdık. Çünkü Can her gün okula gidip geliyordu ve bu durum bizim için büyük risk taşıyordu. Ben kalp rahatsızlığı geçmişimden dolayı birinci risk grubundayım, o yüzden biz çocuklarla birlikte yakın zamanda taşınacağımız eve, eşim Haluk ile birlikte geçtik. Kızım Begüm ve Can da bizim eski evde kalıyor."
Berdan, karantina günlerinin nasıl geçtiğini ise şöyle anlattı:
"Sabah hızlıca kahvaltı yapıyoruz ve sonrasında yaklaşık 2 saatimiz evi dezenfekte etmekle geçiyor. Evde 1 saat spor yapıyorum. Eğer hastalığa yakalanırsak vücudumuz çok zayıf olmamalı, belki bir şansımız olur kurtulmak için… Mütevazı bir öğlen yemeğinin ardından Skype üzerinden çocuklarla konuşuyoruz. Sonra da dinlenmeye geçiyoruz."