Teoman’ın New York’ta sahneye dönüşü

Gece hayatını seven Türkler yurtdışında bir araya geldiğinde, dünyanın neresinde olursa olsun, iki adres soruluyor. Biri, “Bu şehrin Lucca’sı neresi?”

Lucca’dan kasıt, yerlilerin buluşma yeri olması.

Diğeri, “Bu şehrin Gizli Kalsın’ı neresi?”

Gizli Kalsın’dan kasıt, gecenin finali nerede yapılacak?

New York’ta da en çok bu ikinci soruyu duyuyorum.

Evet, pizzacının içinden gizli kapıyla girilen Gizli Kalsın konsepti de New York’tan gelme zaten.

La Esquina’dan PDT’ye birçok örnek var.

Ama bir yenilik peşindeyiz, her zamanki gibi.

Neyse ki Latin Amerikalılar da bize benziyor ve bizi Çin Mahallesi’nde eczane konseptli bir bara götürüyorlar, Apotheke.

Dışarıdan içeride bir bar olduğunu anlamak mümkün değil.

Apotheke sonrası ise bir Türkçe final istiyoruz, “Hadi Teoman’a gidelim” diyoruz.

Yanlış okumadınız, Teoman birkaç gecedir New York’ta sahneye çıkıyor; Drom adlı,
Hayal Kahvesi’ne benzeyen bir kulüpte.

Sahnelere veda ettiğinden beri Teoman’ı İstanbul’da canlı dinlemek kısmet olmadı.

Şimdi ise New York’ta bir grup Türk ve Latin Amerikalı Teoman’ın peşindeyiz.

Konser sandığımızdan erken bitiyor, neyse ki Teoman bizi kırmıyor, “Hadi Nublu’ya gidelim, orda devam ederiz” diyor.

Nublu, İlhan Erşahin’in New York’taki caz kulübü.

Tuhaf ama bir New York gecesi Teoman ve İlhan Erşahin’le geçiyor. Drom’da gelecek program ise Şebnem Ferah.

Peki ama ne zaman?

4 Kasım’da.

New York geceleri giderek daha çok İstanbul gecelerine benziyor.

Seçkin Pirim sergisi C24’te

New York’ta Chelsea bölgesi sanat galerileriyle biliniyor.

Aralarında Türkiye’den bir galeri C24 dikkat çekiyor.

Emre Kurttepeli’nin açtığı C24, Chelsea’de daha önce başka bir yerdeydi, şimdi yeni yerinin daha kalıcı olması bekleniyor.

Galeride Seçkin Pirim’in ABD’deki ilk sergisi ‘Hypochondriac’ var.

Sergi 29 Ekim’e kadar devam ediyor.

New York’a kadar gitmeden de Seçkin Pirim’in heykellerini görmek mümkün.

Nasıl mı?

Ön gösterimi 2 Kasım’da, açılışı 3 Kasım’da Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda yapılacak çağdaş sanat fuarı Contemporary İstanbul’da.

23 yaşında Noma’dan Nomad’a transfer olan Türk şef

New York’ta çok genç bir Türk şefle tanışıyorum: Doğuş Şahin.

Henüz 23 yaşında ama müthiş bir deneyimi var şimdiden.

Yıllarca dünyanın en iyi restoranı seçilen, bu yıl birinciliği Massimo Bottura’nın Osteria

Francescana’sına kaptıran Noma’da efsane şef Rene Redzepi’nin mutfağında çalıştı önce, Yeditepe Üniversitesi’nde Gastronomi eğitimi aldıktan sonra.

Şimdi ise 3 aydır New York’ta, The Nomad otelin meşhur restoranı Nomad’da çalışıyor, ünlü şef Daniel Humm ile birlikte.

Daniel Humm, aynı zamanda Eleven Madison Park adlı popüler restoranın da şefi.

Doğuş Şahin’in bundan sonrası için önü çok açık, New York’ta da devam edebilir,

Noma’nın yeni projesi için Kopenhag’a da dönebilir.

Ama onun kalbinde yatan İstanbul’a dönüp kendi ülkesinde uluslararası ödüller alabilecek kalitede bir restoran açmak ve İstanbul’u uluslararası bir gastronomi destinasyonu haline getirmek.

Umarım, değeri bilinir ve dileğini gerçekleştirir.