Ocakbaşı kültürü Avrupa’ya yayılıyor

İyi şeyler de oluyor, Türk mutfağı dünyada yükselişine devam ediyor.

Geçen hafta Londra’daki Yosma’dan bahsetmiştik, şimdi de Ali Ocakbaşı ile devam ediyoruz.

Ali Ocakbaşı, Köşebaşı’nın sahibi Ali Akkaş’ın oğulları Volkan ile Okan’ın kurduğu, klasik kebapçılardan daha genç, daha modern bir ocakbaşı.

Özelliği bütün kebaplar ve mezeler, sipariş verildikten sonra sıfırdan hazırlanıyor.

Karaköy’deki yeri de Gümüşsuyu’ndaki yeri de yemekleri ve tatlılarıyla olduğu kadar manzarasıyla da dikkat çekiyor.

Ali Ocakbaşı’nın en önemli artısı yurtdışına açılmaları, arkadaşları Levent

Önce Amsterdam ve Viyana’da birer şube açtılar.

Viyana’daki şubeyi açarken başta zorlanmışlar, Viyana Belediyesi’nden izin almak konusunda.

Restoranın ortasında yanan ateşi, ocakbaşı mantığını onlara anlatmak kolay olmamış ama sonra sonuçtan çok memnun kalmışlar.

Şimdi ise Londra ve New York başta olmak üzere yurtdışında yer arayışları devam ediyor.

Akkaş kardeşlerin hedefi belli, “Birçok Avrupa ülkesinde Türk yemeği, Türk restoranı var mı dediğimiz zaman sadece döner büfeleri biliniyor. Biz o algıyı yıkmak istiyoruz.” Ne kadar çok şehirde olurlarsa o kadar iyi.

Eskiden sadece vasat büfelerden ibaret sanılan mutfağımız artık restorancıların girişimleriyle yurtdışında da kendini gösteriyor.

Canımızı sıkan Uber mesele

Dünyanın her yerinde hayatı kolaylaştıran bir uygulama Uber.

Bir kere, yanınızda nakit para taşıma derdini ortadan kaldırıyor, gözünüzü yoldan ayırmayıp yol tarif etme meselesinden kurtarıyor.

Uber’in faydası çok, peki ama Uber korsan taşımacılık mı yapıyor?

Zaten bir süredir İstanbul’da Uber’e binerken tedirgindik, araç durdurulursa ne diyeceğiz diye.

Çünkü Uber inatla yaptıkları işin yasal olduğunu savunuyor, Emniyet ise Uber’i korsan taşımacılıkla suçluyor.

En yakın zamanda Uber’in bu konuyu bir açıklığa kavuşturması şart.

Sorun vergilerden kaynaklanıyorsa, o vergileri ödeyip kullanıcıları bir suç işliyor gibi hissetmekten bir an önce kurtarmaları gerekiyor.

Sadece “Vergimizi vererek çalışıyoruz” açıklaması yeterli değil.

Evet, belki şimdiye kadar sadece 1 yolcuya 281 liralık para cezası kesildi, onun dışında hep sürücülere ceza kesildi ve araçlar bağlandı.

Ama gece biraz daha fazla para ödeyip, daha güvenli olsun diye bindiğiniz Uber aracından inmek zorunda kalmak çok tatsız.

Sonunda size kesilen ceza olsa da olmasa da...

Airbnb ve Uber’in ortak kaderi

Dünyanın en büyük ev kiralama şirketi Airbnb, en büyük araç kiralama şirketi de Uber.

İkisinin de ortak özelliği tek bir ev ya da araca sahip olmadan bunu yapabilmiş olmaları.

Çünkü böyle bir ortak ekonomi var artık.

Freelance çalışanların artması, bir kişinin birden çok işi yapması, sadece bir şehirle sınırlı olmaması derken artık ev, araba gibi ihtiyaçlar da değişiyor.

Kimse bir eve, bir arabaya yatırım yapmak değil, ihtiyacı olduğu anda ev, araba kiralamak istiyor.

İşte o yüzden bu paylaşım ekonomisinin yıldızları daha da parlıyor.

Her ne kadar Uber Türkiye, “Ulaşım teknolojisiyle şehirlere katkı sağlamak için bütün dünyada bakanlıklar ve belediyeler ile el ele çalışıyoruz” açıklamasını yapsa da biliyoruz ki bütün dünyada Airbnb ve Uber gibi uygulamalarla mücadele devam ediyor.

Engellemek çözüm değil, eninde sonunda kullanıcıları mutlu edecek bir ortak çözüm bulunacak.