Bu hafta sonu Art Basel tüm hızıyla devam ediyor. Art Basel zamanı ilk akla gelen sanat merkezi ise hiç şüphesiz Fondation Beyeler. Fondation Beyeler, Art Basel zamanı fuardan bile önce ziyaret edilen ilk durak oluyor. Art Basel’in kurucularından Beyeler Ailesi’nin koleksiyonunun sergilendiği çok şık ama küçük bir müze. Centre Pompidou’nun da mimarı olan ve İstanbul Modern’in Galataport’taki yeni binasına da imza atan Renzo Piano’nun eseri bu bina. Mimari ve içerideki eserler kadar yemyeşil bahçe de etkileyici. Richard Serra’dan Monet’lere uzanan geniş bir koleksiyonu var. Fondation Beyeler, geçen yıl müzeye Micheline Renard tarafından 2013’te bağışlanan 33 eserden oluşan koleksiyondan Jean Dubuffet imzalı dört eseri satışa çıkaracağını duyurdu. Dubuffet eserlerini satmaya karar vermelerinin ise özel bir nedeni yok, müze koleksiyonunda sanatçının eserlerinin yeterince temsil edildiğini düşündükleri için diye açıklıyorlar.
Zor zamanlar geçirdiler
Aralarında Jean-Michel Basquiat, Sam Francis, Sigmar Polke ve Jean Tinguely gibi sanatçıların da eserleri olan koleksiyonu Micheline Renard, yakın dostları olan Hildy ve Ernst Beyeler’in kurucusu olduğu müzeye bağışlarken eserlerin tüm haklarını müzenin ait olduğu vakfa devretti.
Bu da demek oluyor ki, müze, eserleri hukuki olarak satma hakkına da sahip. Ancak bağışçıların kızı Delphine Renard ise bu anlaşmayı annesinin kabul ederken müzenin bağlı olduğu vakfın ahlaki davranacağına ve koleksiyonu bir arada koruyacağına inandıklarını söylüyor şimdi.
“Koleksiyonun parçalanacağını bilseydi asla bağışlamazdı” diyor. Bu satıştan elde edilecek gelirle müze koleksiyonuna yeni eserler alınacağı hatırlatılınca ise, “Annem müzeye finansal yardım yapmak isteseydi eserleri kendisi satıp müzeye bir çek yazardı” diye yanıtlıyor.
Elbette, pandemi nedeniyle müzeler de zor zamanlar geçirdi ve ek gelir yaratmak için farklı çözümler üretmek zorunda kaldı. Müze gezilerini video oyunu haline getirmekten müzayedelerde koleksiyonlarından eserleri satışa çıkarmaya kadar pek çok farklı yol denendi. Fondation Beyeler’de olanların birçok müzede yaşanabileceği biliniyor.Bundan sonra koleksiyonerler müzelere koleksiyonlarını bağışlarken bir kez daha düşünmeli belki de.
En azından bağışladıkları eserlerin satılamayacağı maddesini eklemelerinde fayda var. İşte bu durumda ister istemez bir kez daha Medicileri hatırlıyoruz. Floransa’da bulunan tüm sanat eserlerini bağışlayan Medicilerin son temsilcisi Anna Maria Luisa de Medici çocuğu olmadığı için tüm Medici servetini ailenin Avusturya koluna devretmek zorunda kalıyor.
Medici koleksiyonları Habsburg-Lorraine Hanedanı’na geçiyor. Ama tek bir şartla. Anna Maria Luisa, o devirde (1700’lerde) bile anlaşmaya bir şart koymayı akıl ediyor, “Eserlerin hiçbiri Floransa dışına çıkarılamaz” diyor.
Gerekçesi de yıllar sonra da olsa yabancıların sırf bu eserleri görmek için Floransa’ya geleceğine inanması. Eğer zamanında anlaşmaya bu maddeyi koymasa belki bütün eserler dünyanın önemli müzelerine dağılmış olacaktı ve o zaman Floransa da Floransa olmayacaktı.
Uffizi Gallery’de halen Da Vinci’lerden Michelangelo’lara dev bir koleksiyon var. Uffizi Gallery günümüzde hâlâ çok önemli.
Umalım Fondation Beyeler de yıllar sonra hâlâ koleksiyonuyla şimdiki kadar iyi bir yerde olsun.