İkinci Tuğçe Kazaz vakası

Lindsay Lohan’ı sosyal medyada dehşet içinde izliyoruz.

“Yalnız ve güzel ülkemizin tanıtımı Lohan’a mı kaldı?” diyerek.

Hadi madem Hollywood’un en sık rehabilitasyona giren, en sorunlu, ikinci sınıf (sinema dünyasında A listesine giremeyen) ünlüsünü seçtik, “Hollywood’un cesur yüreği” ilan ettik...
Suriyeli mülteci ailelerin Gaziantep’te yaşadıkları kamplara kadar ziyaret ettirdik...
Sanki ülkede her kadının başını örtme mecburiyeti varmış gibi, Lohan’ın başını da bağlamamız şart mıydı? Kılık-kıyafet konusunda kadınlar artık kendi kararlarını kendileri verebilmeli, isteyen başını örter, isteyen örtmez.

Artık bu gidişle Lindsay Lohan, Tuğçe Kazaz’ın izinde emin adımlarla ilerler.
Terörü lanetlemesi, “Inshallah, pray” yazması, Türkiye’yi, sanki kendi çok güvenilir bir otoriteymiş gibi kendi kendine “güvenli” ilan etmesi derken, bakarsınız yavaş yavaş buraya yerleşir ve yeni bir hayata başlar.

Bir süre sonra din değiştirme haberleriyle de gündeme gelirse şaşırmamak lazım.
Daha da sonrasında artık politikaya mı atılır, yoksa Hollywood’daki evine dönüşünde Türkiye’de kazandığı paralarla çılgın partiler mi yapar, onu hep birlikte göreceğiz.

İstanbullular hangi açılış için Ankara’ya akın etti?

Uzun zamandır bekleniyordu, sanat koleksiyoneri Sarp Evliyagil’in Ankara’da açacağı müze.

Müze Evliyagil, Ankara’nın ilk kişisel modern-çağdaş sanat müzesi. Bedri Rahmi Eyüboğlu, Mübin Orhun, Erol Akyavaş, Burhan Doğançay, Yüksel Arslan, Kemal Önsoy, Kemal Seyhan, Haluk Akakçe, Mehtap Baydu, Ali Elmacı, Gözde İlkin gibi birçok sanatçının eserleri burada sergileniyor.

Galeri Nev’in ikinci kuşağı Deniz Artun’un küratörlüğünde bir seçkiyle açıldı müze.
Açılışta Bedri Baykam, Ekrem Yalçındağ, Murat Pilevneli gibi İstanbul sanat piyasasından birçok tanıdık isim vardı. Müze Evliyagil, Galeri Siyah Beyaz, Galeri Nev, m1886 Galeri ve Cer Modern’den sonra Ankara’daki çağdaş sanat hayatı için önemli bir adım.

Değeri bilinmeli.

Amerikalı fotoğrafçıdan Türkiye sergisi

ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass ve eşi Holly Holzer Bass ile ‘Elçiliklerde Sanat’ projesi için bir araya gelmiştik.

Büyükelçi’nin kendisi de diplomat olan eşi Holly Holzer Bass, o zaman, “Mevlana’nın sözüyle bitirmek istiyorum, doğru ile yanlışın arasında bir bahçe var. Bir gün orada buluşacağız. Umarım bu sergi sizin bahçeniz olur” demişti.
Şimdi ise Türkiye’de çektiği fotoğraflardan oluşan kendi kişisel sergisi ‘Daire’ ile karşımıza çıkıyor.

Beklenmedik yerlerdeki güzellikleri bulmayı ve bilineni yeni bir bakış açısıyla göstermeyi amaçlıyor.

“Yeni bir yer keşfettiğinizde, sizden önce görülmüş olanı görmek kolaydır. Hepimiz Türkiye hakkında peşin hüküm ve fikirlere sahip olmamıza neden olan sayısız fotoğrafın aynılarını defalarca görmüşüzdür. Bu görseller bir Türkiye tablosu çizer ve biz incelikleri, küçük farkları ve görülmeyenleri kaçırabiliriz. Türkçede hem çember hem de yerleşke / ev anlamına gelen ‘Daire’ hem kendi kendinin keşfidir hem de kendi dairesel / döngüsel yolumuzun bizi eve getirmesi için bir fırsattır” diye özetliyor Holzer Bass.
Sergiden elde edilecek gelir ANAÇEV Sosyal Sorumluluk projesi, Altındağ Eğitim Merkezi ve Türk Eğitim Vakfı Ankara Şubesi Yabancı Dil Bursu’na bağışlanacak.
Yarın Ankara Türk-Amerikan Derneği Emin Hekimgil Sanat Galerisi’nde açılacak olan sergi, 30 Ekim’e kadar devam edecek.

Kaçırmayın!