Altının onsu bir ayda yüzde 7 değer kazanıp dört ayın en yüksek seviyesine çıktı. Güvenli liman arayan yatırımcılar dolardaki değer kayıplarında altına yöneliyor. Enflasyondan korunmak isteyen de altın alıyor.
Sarı metal altın yeniden ilgi görmeye başladı. Geçtiğimiz sene son beş yılın en iyi performansını sergileyen altının ons fiyatı, enflasyon kaygıları ile yeniden yükselişe geçti.
Öte yandan euro, Almanya’da koalisyon hükümeti kurulmasına bir adım daha yaklaşılmasıyla 4.57 TL ile üç yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Altının fiyat seyrine bakıldığında ise Templeton Emerging Markets Group İcra Başkanı Mark Mobius’un geçtiğimiz ekim ayında dile getirdiği öngörülerin gerçekleşme ihtimalinin düşük olmadığını gösteriyor. Mobius, Fed’in faiz artırımında yavaşlaması ve bu durumun doları baskı altına almasıyla altının 2018 sonuna kadar yüzde 15 yükseleceği yönündeki öngörülerini paylaşmıştı.
Mobius’un tavsiyesi
Mobius, “Dolar fazla güçlü değil ve daha da düşebilir. Eğer böyle olursa, altın daha da pahalı hâle gelebilir” diyor. Fiyatlara baktığımızda, aralık ayının son işlem gününde psikolojik direnç seviyesi olan 1.300 doların üzerine çıkan altının ons fiyatı, 1.330 dolara tırmanmış durumda. Son bir aydaki getiri ise yüzde 7 oldu.
Yatırımcılar ise enflasyon artışına karşı korunmak amacıyla altın pozisyonlarını artırıyor. Bu noktada reel faizlerinin seyri de önemli hale gelecek.
Öte yandan yurtdışı gelişmeler de önemini koruyor. Cuma günü, ABD’de enflasyon, aralık ayında beklentiye paralel arttı. Çekirdek enflasyon da beklentilerin üzerinde arttı. ABD’de iki yıllık tahvillerin faizi, cuma günü açıklanan enflasyon rakamlarının ardından 2008 yılının eylül ayından beri ilk kez yüzde 2’nin üzerine çıktı.
10 haftada 8 milyar $
Yurtiçi yerleşik yatırımcılar dolar kurunun zirveden gerilemeye başladığı kasım ayından bu yana döviz pozisyonlarını artırıyor. Genellikle “yaklaşan fırtına” görüldüğünde yönelinen dolar kuru, şimdi her düşüşte yatırımcının takibinde. Elinde 100 lirası olan öğrenci de dolar almaya çalışıyor, ev hanımı da. Veriler 10 haftadır alım yapan yurt içi yerleşik yatırımcıların alımlarını sekiz milyar dolara çıkardığını gösteriyor. Yerli yatırımcıların dolar almalarının nedeni uzun vadede dolar kurundan kâr edebilmeleri.
Son bir yıl içerisinde dolar/TL yatırımcısına yüzde 1.03 kaybettirse de 5 ve 10 yıllık sürede kazandırdığı gözleniyor. Dolar, son beş yılda yüzde 111, son on yılda da yüzde 227 prim yaptı. Altının ons fiyatındaki getiri ise son 10 yılda dolar bazında yüzde 49 oranında gerçekleşti. Uzun vadede beklentilerin yüksek olması yatırımcıların düştükçe dolar kurunda pozisyon almalarına neden oluyor.
Borsada alım fırsatı
Borsa İstanbul, son ralli için güç topluyor. BIST 100 Endeksi 118.000 seviyesinden başladığı gerileme ile 114.644 puana indi. Göstergelerde gözlenen satış baskısı endekste ve hisselerde geri çekilme yaşanabileceğini gösterse de bu düşüşler alım fırsatı yaratacaktır. Borsada uzun vadeli yükseliş trendindeki kısa süreli düşüşlerin çoğunlukla iki hafta kadar sürdürdüğü gözlenmekte. Kar realizasyonunda birinci hafta geride kaldı. Şimdi ikinci haftaya giriyoruz. Endekste hafta sonu itibariyle 112.000 seviyesinin üzerindeki seyir korunduğu sürece yön yukarı doğru olacaktır.
Dolar bazında %32 kayıp
BIST 100 Endeksi dolar bazında 30.472 seviyesinde bulunuyor. Borsaya yatırım yapanlar dolar bazında son 10 yılda yüzde 32 kaybetti. Aynı dönemde yabancı payı yüzde 72’den 65’e geriledi. Yabancı payı son sekiz yılda yüzde 62-66 arasında dalgalanıyor.
Neticede on yıllık süre içerisinde yabancılar sadece yüzde 4’lük bir marj içerisinde paylarını azaltıp çoğaltarak pozisyonlarını sürdürüyor. Dolar bazında da ciddi bir kayıp söz konusu.
Böylesi bir durumda çıkmaları pek mümkün görünmüyor. Dolar bazında endeksin yükseliş hedefi 40.000’lerde bulunuyor. Mart sonu nisan başına kadar endekste 40.000’lere doğru bir atak görülebilir. Nisan ayında Amerika’da görülmekte olan Hakan Atilla Davasına ilişkin açıklanacak karar takip edilecek. Mayıs ayının genelde satış ayı olması ise hisse senetlerinde realizasyonları beraberinde getirebilir.
Fitch bekleniyor
Bu hafta Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı takip edilecek. Öte yandan uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in Türkiye değerlendirmesi bekleniyor. Kredi kuruluşlarının değerlendirmeleri artık kanıksansa da önümüzdeki döneme ilişkin öngörüleri önemli olacaktır.
2017’de para akışı iyiydi
Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) tarafından hazırlanan rapora göre; gelişmekte olan ülkelere nakit akışı aralık ayında 9.4 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.
Böylece gelişmekte olan ülkelere olan nakit girişi 2014 yılından beri en iyi performansını göstererek 2017 yılı genelinde 235 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Gelişmekte olan ülkelere gelen sermayenin 170 milyar doları borçlanma araçları piyasasına yönelirken özellikle devlet ve şirket tahvillerine güçlü talep geldiğini gösteriyor. Portföy akımları açısından 2014’ten bu yana en iyi yıl olmasına rağmen, 2017’nin son çeyreğinde portföy akımları biraz yavaşlamış durumda.
Hisse senetleri ve borçlanma senetlerine yılın son çeyreğinde toplamda 30 milyar dolar tutarında giriş gerçekleşti.
Yeni dönemde gelişmekte olan ülkelerdeki büyüme trendinin varlığı çekim merkezi olmaya devam etmelerini sağlayacak.
Petrol yüzde 54 yükseldi
Son 6 aydır petrol fiyatları tırmanışta. Brent petrolün varil fiyatı 69,87 dolar seviyesine kadar çıkarak, 70 dolara dayandı. Petrol fiyatları altı ay içerisinde yüzde 54 oranında artış gösterdi.
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024