Şükrü Andaç

Şükrü Andaç

sukru.andac@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Siirt
10 bin öğrencisiyle bölgedeki etkinliğini artırmak için ciddi mesai harcayan Siirt Üniversitesi, Rektör Prof. Dr. Murat Erman’ın öncülüğünde ekonomi ve siyaset odaklı “Türkiye ve Ortadoğu” adlı bir konferansa imza attı. Etkinliğe katılmak için, Doğu ve Güneydoğu’da önemli yatırımlar yapan Limak Holding’in patronu Nihat Özdemir’ın uçağıyla önceki gün sabah 07:00’de İstanbul’dan Siirt’e doğru havalanıyoruz. Uçakta Siirtli işadamı Ethem Sancak da bulunuyor.
Yola çıkış sebebimiz “Siirt” ama havada konu dönüp dolaşıp bir gece öncesine yani siyasete geliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu arasındaki kritik görüşmenin üzerinden 12 saat geçmemiş...
Uçakta, son yaşananların Türkiye adına “bir rahatlama”ya yol açacağı görüşü hakim. Kritik soru ise, “Yeni Başbakan kim olacak?”
Bu konuda uzun uzun konuşulanları aktarmak yerine, tek bir cümleyi yazmak sanırım yeterli olacak: “Bir Allah bilir, bir de Tayyip Bey.”

Liderlik tamamsa  gerisi çok kolay..

‘11 ilimiz etkilendi’
1.5 saatlik yolculuğun ardından Siirt’e iniyoruz. Hava güzel, güneşli, etraf adeta yeşile boyanmış. Kampüs havalimanına çok yakın. 9 yıl önce kurulan Siirt Üniversitesi’nin konferans salonunda heyecanlı bir kalabalık var. Tüm koltuklar dolu.
Siyaset ve Ortadoğu uzmanı yerli yabancı akademisyenler, konuyla ilgili birçok tespitte bulunuyor.
İşin ekonomi tarafında söz Nihat Özdemir’e düşüyor...
“Hepimizin gözü açıldı, Türkiye bizlere yetmiyor, her yere gitmeye çalışıyoruz” diyen Nihat Özdemir, Ortadoğu konusundaki sıkıntılı günleri şu sözlerle aktarıyor:
“Suriye ve Irak önemli iş yaptığımız ülkelerdi. Bu ülkelerde yaşananlar ortada. Bölgenin en önemli ticaret kaynağı sınır ticareti sekteye uğradı. Irak ve Suriye’de yaşananlar, ticaret tarafında Mersin’den başlayarak Siirt’e kadar 11 ilimizi etkiledi. Buradaki kayıplar büyük. Bize İran umut olabilir. İran pazarı açığı kapatacak şans gibi gözüküyor.”
Aman Libya olmasın
Kuzey Irak yönetimi ile Bağdat yönetimi arasındaki sıkıntılar ve petrol fiyatlarındaki düşüşün de bölgedeki ticareti yok denecek kadar azalttığı noktasında görüş bildiren Özdemir, hep Libya ile gündeme gelen “Türk müteahhitlerin alacakları” konusunda yeni tehlikeye, Irak’a işaret ediyor.
Sonrasındaki sohbette, “Kuzey Irak’ta iş yapan Türk müteahhitlerin alacakları ne kadar?” diye sorduğumda, yanıt “1.5 milyar doları aştı” oluyor.
Nihat Özdemir bu bilgiyi paylaştıktan sonra, alacakların tahsilatı noktasında Türk hükümetinin devrede olduğunu ve karşılıklı petrol hesapları üzerinden bu alacakların ödenmesi noktasında yakın dönemde bir çözüm için çalışıldığını ifade ediyor.
Ödenmeyen paralar yüzünden özellikle Doğu ve Güneydoğu’da iş yapan birçok müteahhitin ciddi sıkıntı yaşadığı ortada. Üstelik bu paralar ödenmediği sürece Libya örneğinde olduğu gibi mali yük sürekli artacak ve zaman geçtikçe hesaplaşmak daha da zor bir hal alacak. Bu yüzden tüm taraflar için konunun bir an önce çözüme kavuşturulması oldukça önemli.
Dün, bugün ve yarın...
“Ben hayatımda 30’a yakın girişimde bulundum. Bunların ikisinde, üçünde başarılıyım. Çoğunda başarısızım” diyerek işin ekonomi tarafından uzaklaşmayı seçen Ethem Sancak, “Dün, Bugün ve Yarın” temalı konuşmasında, geçmişi iyi anlamak gerektiğini, geleceği iyi okuyarak, bu üçlü içinde en kısa dilim olan bugünün fırsatlarını kaçırmamak gerektiğini anlattı.
Ortadoğu coğrafyasının imkânlarını kullanan Türklerin geçmişte çok görkemli günler geçirdiğini söyleyen Sancak, Batı’nın her anlamda giderek güç kaybettiğini bu coğrafyanın ise iklim, zemin müsaitken ekonomik, askeri ve siyasi anlamda bunu fırsata çevirmesi gerektiğini ifade etti.
İşadamı Sancak, “Şimdilerde durum değişti. Batı birçok konuda krizde. Ve bu sadece ekonomik tarafta değil. Sosyal ve biyolojik olarak da krizdeler. Bunu iyi değerlendirmeliyiz. Burada da başarı için Batı ile değil Doğu ile birlikte hareket etmeliyiz” derken, bu noktada liderliğin önemine işaret ediyor ve şu cümleyle noktayı koyuyor:
“Liderlik tamamsa gerisi çok kolay. Bizde de bu var.”