Uluslararası Matematik ve Fen Eğilimleri Araştırması (TIMSS), 1995 yılından beri dört yıllık periyotlarla uygulanmakta ve 4. ve 8. sınıf öğrencilerinin matematik ve fen başarılarını değerlendirmektedir. TIMSS, OECD tarafından gerçekleştirilen Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) ile birlikte dünyanın farklı ülkelerinin eğitim sistemlerinin çıktılarına dair önemli göstergeler sunan çalışmalar arasında kabul edilmektedir. Dolayısıyla TIMSS’in çıktıları, izlenen eğitim politikalarına dair karşılaştırılabilir ve tüm dünyada kabul gören bulgular olarak değerlendirilmektedir. Ülkemiz, TIMSS’in uzun dönemli ve istikrarlı katılımcıları arasında yer almaktadır. Nitekim Türkiye, TIMSS’e 1999 yılından itibaren (2003 yılı hariç olmak üzere) düzenli bir şekilde 8. sınıf düzeyinde katılım göstermiştir. 2011 yılından itibaren de 4. sınıf düzeyinde yer almaya başlamıştır. Dolayısıyla Türkiye 2011 yılından itibaren TIMSS’e her iki sınıf düzeyinde düzenli olarak katılmaktadır.
Ülkemiz son TIMSS uygulamasına (TIMSS 2023) 22-25 Mayıs 2023 tarihlerinde katıldı. Çalışma oldukça büyük bir veri setiyle gerçekleştirildiği için bu çalışmanın sonuçları geleneksel olarak bir yıl sonra yılsonuna doğru açıklanıyor. Dolayısıyla TIMSS 2023 çalışmasının sonuçları da dün tüm kamuoyu ile paylaşıldı. Her uygulamada olduğu gibi sonuçlar 72 katılımcı ülkede büyük bir ilgiyle karşılandı. Uygulama sonuçlarına göre ülkemizin performansı da yüzümüzü güldürdü, gerçekleştirdiğimiz atılımların olumlu sonuçlarını görme imkânı sağladı. Güncel sonuçlara göre ülkemiz, TIMSS uygulamalarına her iki sınıf düzeyinde de katılmaya başladığı 2011 yılından itibaren her TIMSS uygulamasında bir öncekinden daha başarılı olma eğilimini sürdürdü, hatta bu eğilimi artırarak bugüne kadar ulaştığı en yüksek puan düzeyine ulaştı. Yazının devamında başarımızın detaylarına odaklanmadan önce bu uygulamadan önceki dönemde ülkemizi ve eğitim sistemimizi derinden etkileyen iki büyük meydan okumanın nasıl yönetildiğine bakmamız gerekiyor. Çünkü bu süreçlerin yönetim şekli dün açıklanan TIMSS 2023 sonuçlarını doğrudan etkiledi.
Covid-19 Salgını ve 6 Şubat Depremi
2020 yılından itibaren biri küresel diğer ulusal düzeyde olmak üzere iki büyük meydan okumayla karşılaştık. Bunlardan ilki 2020 yılının Mart ayı itibarıyla yaşamın tamamını etkisi altına alan Covid-19 salgını iken diğeri ülkemizde 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan yüzyılın en büyük deprem felaketiydi. Her iki meydan okuma da eğitim sistemimizi derinden etkiledi. Ülkemizin öğrenci ve öğretmen sayısı göz önüne alındığında bu tip meydan okumalarda eğitim kurumlarının hızla normalleşmesi sadece eğitim sistemi açısından değil, ayrıca ülkemizin normalleşmesi açısından da son derece kritiktir. Normalleşmenin gecikmesi yaşanan sorunların oluşturduğu sonuçların telafi edilmesini giderek zorlaştırmaktadır. Nitekim günümüzde kriz anlarında eğitimin normalleşmesi, toplumsal normalleşme ve yaşanan zorlukların üstesinden gelinmesi için bir zorunluluk olarak değerlendirilmektedir. Bu nedenle her iki meydan okumada da çok hızlı aksiyon alarak sorunların çözümü için adımlar attık.
Covid-19 salgınında okulların uzun süre kapalı kalmış olması, eğitimde yol açtığı sorunlar yığını halen ülkelerin tartıştığı ve etkilerini telafi ettiği alanlar arasında yer alıyor. Diğer yandan okulların kapalı kalmasının ve diğer sosyal mesafe önlemlerinin öğrencilerin psikolojik ve duygusal gelişimleri üzerine olumsuz etkileri giderek artıyordu. Dahası, okul ortamının sağladığı faydalardan en çok faydalanan özellikle sosyoekonomik seviye açısından görece zayıf öğrenciler yaklaşık 1,5 yıl bu imkânlardan uzak kalmıştı. Eğitim faaliyetleri her ne kadar uzaktan eğitim imkânlarıyla sürdürülse de internet, bilgisayar, tablet gibi donanımlara sahip olan ve olmayan öğrenciler arasındaki farklar da giderek artıyordu. Her ne kadar Milli Eğitim Bakanlığı bu açığı kapatmak için tüm imkânlarını seferber ederek TV kanallarını da bu amaçla kullanmaya başlasa da ülkemizin öğrenci sayısı göz önüne alındığında bunun sürdürülebilir olması mümkün değildi. Okulların uzun süre kapalı kalması ailelere ve özellikle annelere de oldukça ağır yük bindirmişti.
Bu nedenle tüm önlemleri alarak 1,5 yıl aradan sonra okulları açtık ve süreci tüm il ve ilçelerdeki başarılı, fedakâr yöneticilerimiz, öğretmenlerimiz ve idari personelimizle birlikte başarılı bir şekilde yönettik. Toplum, aksi yöndeki şiddetli görüşlere rağmen gerekli önlemler alındığında ve yakinen izleme yapıldığında okulların açılabileceğini gördü. Öğrencisi, öğretmeni ve idari personeli ile 20 milyona yakın insanı içeren eğitim sistemimiz bu şekilde normalleşmeden ülkemizin normalleşmesi mümkün değildi. Okulları açarak sadece eğitim sistemimizin ve öğrencilerimizin uzun vadeli sorunlarla yüzleşmesini önlemedik, ayrıca ülkemizin de normalleşmesini hızlandırmış olduk.
İkinci meydan okuma 6 Şubat 2023 tarihinde başladı. Ülkemiz 6 Şubat 2023 tarihinde, tarihindeki en büyük deprem felaketlerinden birisiyle karşılaştı. Etkileri 10 ili kapsayan deprem oldukça yıkıcıydı. Devletimiz milleti ile birlikte hasarı onarmak, yaraları sarmak için ilk andan itibaren birlikte hareket etti ve etmeye de devam ediyor. Milli Eğitim Bakanlığı olarak ilk andan itibaren hem bu sürece aktif katıldık hem de eğitim hizmetlerinin başlatılması ve insani yardımların sağlanması için harekete geçtik. Sahip olduğumuz insan kaynağı ve tüm imkânlarımızı depremin etkilerini azaltmak için kullandık. Sahaya ilk andan itibaren ülkemizin tüm illerinden intikal eden fedakâr öğretmenlerimiz, sahanın tüm alanlarında destansı bir çaba gösterdiler.
Diğer taraftan Bakanlık olarak 71 ildeki eğitimi iki haftalık aradan sonra tekrar başlattık. Depremden etkilenen illerimizde ise kademeli bir şekilde eğitimi yeniden başlattık. Bunca yıkıcı etkiye sahip olan depremlerin ardından Türkiye’nin eğitime hızla geçişte ve eğitim kurumlarını depremin etkilerini azaltmada kullandığı yaklaşımlar uluslararası kuruluşların da takdirini gördü. Bu illerimizde eğitimi yeniden başlatana kadar çadırları, konteynırları, hastane odalarını velhâsıl sağlam tüm ortamları öğrencilerimizin öğretmenleriyle buluşabilmeleri için kullandık.
Büyük Başarı
İşte TIMSS uygulamasını böylesi büyük iki meydan okuyan sürecin sonunda 22-25 Mayıs 2023 tarihlerinde gerçekleştirdik. Bu bağlamda, TIMSS çerçevesinde ülkemizde sağlanan başarının bu büyük meydan okumalara rağmen gerçekleştiğini dikkate almak son derece önemlidir. Öyle ki, 6 Şubat depremi sonunda TIMSS 2023 uygulamasına katılma konusunda bazı tereddütlerimiz oluşmuştu. Yaptığımız kapsamlı değerlendirmeler sonunda uygulamaya katılmaya, ancak uygulamadan deprem bölgesini çıkartmaya karar verdik. Ve TIMSS uygulamasını gerçekleştiren uluslararası kuruluş olan IEA ile görüşerek bu talebimizi ilettik. Kuruluş talebimizi uygun gördü ve uygulamayı gerçekleştirdik.
TIMSS uygulaması sonuçlarının değerlendirilmesinde ilk dikkate alınması gereken farklı sınıf düzeylerinde ülkemizin ulaştığı puan ortalamalarıdır. Önceki uygulamanın gerçekleştirildiği 2019 yılında Türkiye geçmiş yıllara göre ülkeler sıralamasında önemli bir başarı göstererek üst basamaklara tırmanmış, ayrıca TIMSS uygulamalarında sabit başarı ölçüsü olarak kabul edilen ölçek orta noktasının (500 puan) 4. sınıf seviyesinde her iki alanda da 8. sınıf seviyesinde ise fen alanında ilk kez üzerine çıkmıştı. 2023 yılında ise ilk kez tüm alanlarda 500 puanın üzerinde bir başarı elde ederek bu başarısını tüm alanlara genişletme başarısını göstermiştir. Bu sonuçlar, ülkemizde hem ilkokul (4. sınıf) hem de ortaokulun son sınıfındaki (8. sınıf) öğrencilerin 2011 yılından bu yana matematik ve fen bilimlerinde en yüksek başarıya ulaştıkları anlamına gelmektedir. Bir diğer önemli iyileşme matematik ve fen alanlarında alt düzey yeterliğe ulaşamayan öğrenci oranlarında ciddi bir düşüşün görülmesidir. Diğer taraftan üst ve ileri düzey yeterlik düzeylerindeki öğrenci oranlarında gözlemlenen ciddi artışlar da son derece umut vericidir.
Öğrencilerimizin performanslarındaki gelişmelerin yansımaları, ülkemizin katılımcı ülkeler arasındaki pozisyonunda da açıkça görülebilmektedir. Ülkemiz 4. sınıf düzeyinde matematik başarısında 2015 yılında 36. sırada yer alırken 2019 yılında 23. sıraya, 2023 yılında ise 8.sıraya yükselmiştir. 4. sınıf düzeyinde fen başarısında ise 2015 yılında 35. sırada iken 2019 yılında 19. sıraya, 2023 yılında ise 4.sıraya yükselmiştir. 8. sınıf seviyesinde de benzer bir başarı sergilendiği görülmektedir. 8. sınıf düzeyinde matematik başarısında 2015 yılında 24. sırada yer alırken 2019 yılında 20. sıraya, 2023 yılında ise 13.sıraya yükselmiştir. Benzer şekilde 8. sınıf düzeyinde fen uygulamasında ise 2015 yılında 21. sırada iken 2019 yılında 15. sıraya, 2023 yılında ise 7.sıraya yükselmiştir.
Görüldüğü üzere ülkemiz, zorlu meydan okumalarla karşılaştığımız dönemde gerçekleştirilen TIMSS 2023 uygulamasında çok büyük bir başarıyla elde etmiştir. Uygulamanın gerçekleştirildiği dönemde yaşadığımız koşullara rağmen ülkemiz adına olumlu çıktıları görmekten oldukça memnunum. Ülkemiz 2011 yılından itibaren her döngüde bir önceki döngüden daha başarılı olma eğilimini, yani kaliteyi sürekli iyileştirme eğilimini sürdürdü. Eğer Covid-19 salgın günlerinde okulları tekrar açmamış olsaydık bunun olumsuz etkileri doğrudan TIMSS 2023 uygulama sonuçlarını etkileyecekti. Benzer şekilde 6 Şubat depremi sonrasında 71 ilde okulları kapatarak uzaktan eğitime geçmiş olsaydık TIMSS 2023 uygulama sonuçları çok daha olumsuz etkilenecekti. Bu dönemde uygulamaya soktuğumuz kapsamlı Türkçe ve matematik seferberlikleri, ölçme değerlendirme merkezleri ve diğer iyileştirmelerin ötesinde bu iki kritik sürecin rasyonel bir şekilde yönetimi, TIMSS 2023 deki başarıyı da büyük ölçüde belirledi. Dolayısıyla bu süreçleri başarılı bir şekilde yöneten çalışma arkadaşlarımı, emek veren tüm yönetici ve öğretmenlerimizi, en önemlisi öğrencilerimi bu başarılarından dolayı kutluyorum.