Bugünkü yazımıza da yine ihsan Amca ile başlayalım.
İhsan Amca’nın eniştesi geçen sene vefat etti. Cenaze töreni, defin, taziyeler, derken mirasın paylaşımı aşaması geldi. İnsan arzu etmez, ama anne ile iki oğlu arasında, babalarının banka hesaplarındaki paranın çekilmesi konusunda anlaşmazlık çıktı. Ama bu anlaşmazlık kırıcı ve üzücü değil, sadece kimin haklı, kimin haksız olduğu düzeyde, yoksa tarafları birbirine küstürecek düzeyde değil. Nitekim iki oğul da annelerini hiç yalnız bırakmıyor, maddi manevi her türlü desteği sağlamaya devam ediyor. İhsan Amca yeğenlerinin bu hallerinden gurur duyuyor. “İdeal” olan anlaşmazlıklar da bu değil mi? Gerçi, anlaşmazlığın da “ideali” olur mu diye düşünebilirsiniz. Ben burada sonu sulh ile biten anlaşmazlıkları kastediyorum.
Hikâye bu ya!
İhsan Amca’nın eniştesinin, karısıyla birlikte bir bankanın Şişli Şubesi’nde bir tane ortak hesap, müşterek hesapları vardır. Bir tane hesap da sadece enişte adınadır. Eniştenin vefatından iki hafta sonra eşi, bankaya gidip hep müşterek hesaptaki hem de vefat eden eşi adına olan hesaptaki bütün paraları banka memurlarının gafletiyle çekip, kendi adına açtığı yeni bir hesaba aktarır.
Çocukları bunu fark edince, annelerini uyarıp, “Biz sana bütün maddi ve manevi desteği sağlayacağız” deseler de anne inatçılık yapıp kendi hesabına aktardığı paraları oğullarıyla paylaşmaz. Oğulları da, “Anneciğim, bak biz burada hukuken haklıyız, bize inanmıyorsan mahkemeye inan” deyip dava açarlar. Hikâye bu ya!
Burada ben hemen anlatayım İhsan Amca, sen de yeğenlerine anlatırsın: Birden fazla kimsenin bankada açtırdıkları ortak hesap, müşterek hesap, sözleşmeye dayanan müteselsil alacaklılık tipini oluşturur. Ortak hesaptaki hesap üzerinde hak sahibi birden fazla kimse gözükür. Bu durumda banka tıpkı bireysel hesapta olduğu gibi aynı edimi hesap alacaklılarına karşı borçlanır.
Müşterek hesaptaki paylar, aksi iddia edilip kanıtlanmadıkça birbirine eşittir. Mevduat hesabı birden fazla kişiye ait ise, mudilerden birinin ölümü halinde, aksine sözleşme yoksa hesaptaki paralar eşit paylara bölünecek ve hayatta kalan mudiye kendi payı ödenebilecektir.
Yani İhsan Amca, rahmetli enişten ile yengen adına olan müşterek hesaptaki paranın yarısını, yengen tek başına çekebilir. Yeğenlerin haksız. Diğer yarısına gelince ki bu açıklamalarım eniştenin tek başına kendi adına açtığı banka hesabıyla da ilgilidir, müşterek hesaptaki paranın diğer yarısının rahmetli eniştene ait olduğu, müşterek hesabın diğer sahibi eşine ve iki oğluna miras kaldığı kabul edilir.
Nasıl pay edilir?
Eşler, çocukları veya torunlarıyla mirasçı ise mirasın dörtte birini alır. Rahmetli eniştenin eşi olan yengen, eniştenin tek başına açtığı hesaptaki paranın dörtte birini hak etmiştir, geri kalanı ise iki çocuk eşit olarak paylaşır.
Bu paylaşma oranı, eşlerin müşterek hesaplarındaki paranın yarısı için de geçerlidir. Özetlersem, müşterek hesaptaki paranın yarısı önce yengenin hakkıdır. Diğer yarısının dörtte birini yine yengen alır, dörtte üçünü ise iki çocuk eşit olarak paylaşır.
BORÇ BİTİNCE BANKA İPOTEĞİ KALKAR MI?
İhsan Amca’nın bazen bankalarla başı derde giriyor.
İhsan Amca, bir arkadaşının sahibi olduğu şirket kredi çekerken, bu şirketin kredisine teminen, babadan kalma bir tarlası üzerine banka lehine ipotek koydurmuş. İhsan Amca diyor ki: Lehine ipotek verdiğim şirket kredi borcunu ödedi, ama banka hâlâ ipoteği kaldırmıyor. Bu durum ne kadar hukuka uygun?
Bankalar ekonomimizin kalbi gibidirler. Vatandaşlardan parayı, mevduatı toplar ve ihtiyacı olan şirketlere, tüketicilere bu parayı pompalar. Kredi olarak dağıttıkları parayı geri toplayamazlarsa, piyasa da yeni paraya ihtiyacı olanlara da para veremezler, kredi dağıtamazlar.
Banka kalp gibidir
Kalbin vücuda dağıttığı kanı geri toplayamaması sonucu oluşan kan ihtiyacı nasıl dışarıdan gideriliyorsa, bankalar da dağıttıkları kredileri geri tahsil edemezse likidite sıkıntısı, yabancı piyasalardan alınacak sendikasyon kredisiyle giderilir.
Senin sorunun cevabına gelince, İhsan Amca, ben imzalamış olduğun tapu ipotek sözleşmesini okudum. Sen arkadaşının şirketinin bankadan kullanacağı kredilerin teminatı olarak banka lehine, babadan kalma tarlan üzerinde 55.000 TL ipotek vermişsin. 2004 tarihli ipotek akit tablosunda aynen böyle yazıyor.
Ama İhsan Amca, daha sonra tapuya gidip, 2006 tarihli yeni bir ipotek akit tablosuyla 55.000 TL olan ipotek limitini 85.000 TL’ye çıkarmışsın.
İşin daha vahimi İhsan Amca, ipotek sözleşmesini “Okudum anladım” diye el yazısıyla yazıp imzalamış olsan da aslında tam okumamışsın.
Çünkü İhsan Amca, sen şirketin kredi sözleşmelerinden doğmuş ve doğacak her türlü asalet ve kefalet borçlarının teminatı olarak banka lehine ipotek vermişsin. Bu durumda kredi kullanan şirketin kullandığı kredilerden, mesela önce 55.000 sonra 30.000 TL daha, herhangi birinin ödenmiş olması, ipoteğin teminatını sona erdiğini göstermez. Lehine ipotek verdiğin şirketin diğer kredi sözleşmelerinden dolayı asıl veya müşterek müteselsil kefil olarak borçları devam ettiği sürece ipoteğin teminat olma niteliği ipotek limitiyle sınırlı olarak devam eder.
Yani İhsan Amca, aslında sen şirketin toplam 85.000 TL kredi kullanacağını ve bu kredi için ipotek verdiğini düşünmüşsün, ama aslında imzaladığın ipotek sözleşmesinde, şirketin başka kredi borçları için de geçerli olacak bir ipotek verdiğin gözünden kaçmış.
Dahası ve daha vahim olanı İhsan Amca, sen kredi kullanan bu şirketin kefil olduğu borçlar içinde ipotek vermiş gibi bir sorumluluğa imza atmışsın.
Çok riskli bir durum
Bu durum çok risklidir İhsan Amca, bir şirketin kredisi için ipotek verirken ya da kefil olurken, o şirketin vermiş olduğu kefaletlere de kefil olmamalısın, o kefaletler için de ipotek vermemelisin.
Dolayısıyla İhsan Amca, sen arkadaşının şirketinin sadece kullandığı krediler toplamı için ipotek verdiğini düşünürken, aslında diğer krediler için de ipotek verdiğine dair, hatta daha ileri giderek şirketin imzaladığı ve senin haberin olmayan banka kefaletleri için de ipotek vermişsin. Maalesef İhsan Amca, üzgünüm.
Okuyucularıma mutlu, sağlıklı, dertten, tasadan uzak, şans ve başarıyla
iç içe bir yeni yıl dilerim.