- Çevre sorunlarına dair tek bir kaygısı olmayan kimi bürokratların “Hanımefendi öncülük ediyor” diyerek Sıfır Atık Projesi için çabaladıklarına şahit oldum. “Hanımefendi” sözü duyarlılıklar adına ciddi bir motivasyon kaynağı bu ülkede.
- “7 Çok Geç”, 0-6 yaş arası çocukların okul öncesi eğitimi için yürütülen bir proje oldu. Hangi partiden olursanız olun, çocukların kişilik gelişimi açısından sonuna kadar savunulacak bir proje değil mi? Kadına fırsat eşitliği sağlamanın birinci yolu eğitim almasını sağlamak ya, ”Haydi Kızlar Okula” 6-14 yaş kız çocuklarının okula yollanması, ”Ana Kız Okuldayız” projesi, eğitim imkanlarından faydalanamamış, zorunlu eğitim çağı geçmiş kadınların okullu olması için yürütüldü. Bir de “Nerede Kalmıştık” var, kadınlara sadece öğretim değil mesleki beceriler de kazandırmayı amaçlayan çalışma bu da...
- “Mirasımız Yerel Tohum” projesi Anadolu’nun kökeni binlerce yıla dayanan tohumları gelecek nesillere aktarılsın diye yürütüldü. Bu projenin yanına hemen “Geleceğimi Koruyorum” projesini de yazmak gerek. Çocuklara toprak ve su kaynaklarının korunması bilincini kazandırmak için yürütüldü o çalışmada.
Kompleksli cümleler
- Asırlık Tariflerle Türk Mutfağı kitabını okudunuz mu? Kitapta emeği olanlardan biri olan Özge Samancı Hoca’yı kitap hazırlanmadan yıllar önce, televizyon ve radyo programlarımda defalarca konuk etmiş birisiyim. Yaşadığı toprağın kültürünü bilmeli insan, öğrenince “Yurt dışında beni İspanyol sandılar” benzeri kompleksli cümleler kurmaktan kurtuluyorsunuz ilk başta...
- 1978 yılında Olağanüstü NATO Zirvesi sırasında ABD Başkanı Jimmy Carter’ın Beyaz Saray’ın bahçesinde “Politikanın bazı inceliklerini öğrendiğim genç Türk meslektaşıma sözü bırakıyorum” dediği geceden iki gün sonra çıkan Tercüman Gazetesi’nde manşet haber Rahşan Ecevit’in Beyaz Saray’daki davete Olgunlaşma Enstitüsü tarafından dikilenle tuvaletle gitmesi olmuştu. 2008 yılında da rahmetli İlhan (Selçuk) ağabey, o zaman Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan’ın Esad’ın Suriye’yi 81. Vilayeti gibi kodladığı bir görüşmeyi değil Emine Erdoğan’ın gardropunu yazmıştı . O tarihte, Habertürk’te “Ilıcak’ların Tercüman’ı ile aynı çizgide olmak size yakışmadı” yazmıştım.
Yukarıda saydığım oldukça önemli projelere “hamisi” Emine Erdoğan diye karşı çıkmak hepimizi 1978’deki nefret körlüğüne götürmüş olmuyor mu?
‘Tebessümle beslerdi’
- Dünya Ortak Evimiz kitabının lansmanı Beştepe’deki laciverti en az törenlerden birisi oldu. Kitapta hikayesi olan 30 kişi sanat, spor ve çevre elçilerinden seçildiği için Devlet Konuk Evi’nin bahçesinde renkler, spor ayakkabılar hiç olmadığı kadar fazlaydı...
- “Annem çiçekleri sadece suyla değil tebessümle beslerdi.” Emine Erdoğan’ın aklında kalan anı bu olmuş bizim çocuklarımızda kalacak anı sağa-sola like atan anne babalar olarak kalacağız maalesef...
- Üç kız kardeş denilince aklıma Anton Çehov’un tiyatrosu gelirdi. Dün etkinlikte sahne alan 3 kız kardeşten oluşan Samida grubunu dinleminizi öneririm. Memleketleri Artvin’in yaylalarına götürüyorlar sizi çalıp söylerken...
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024