Demokrat Partili Bob Menendez, Senato Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı olarak, tek başına Türkiye’ye F-16 satışını veto etme yetkisini sahip olan isim.
O yüzden dün ABD’de yapılan ara seçimler bizi çok yakından alakadar ediyor.
Temsilciler Meclisi’nin tamamı ve Senato’nun 3’te birini belirleyen seçimlerde Menendez yarışmadı.
Demokrat senatörün altı yıllık görev süresi 2025’te dolacak ve o zamana kadar hayatımızda olmaya devam edecek.
Ancak Senato’da çoğunluğu Cumhuriyetçilerin sağlaması halinde Menendez Dış İlişkiler Komisyonu Başkanlığı’nı, yani tek başına veto yetkisini kaybedecek.
Yine Cumhuriyetçilerin çoğunluğu sağlaması halinde Menendez’in yerine gelmeye en yakın isimlerden biri senatör Jim Risch. Adı anılan bir diğer isim de senatör Lindsey Graham ama bu düşük ihtimal. Senatör Risch, S-400 alımının ardından Türkiye’ye yaptırım tasarısını hazırlayan isimlerden biri ama Menendez gibi koyu bir Yunanistan yanlısı değil.
Bir de Türkiye’yi S-400 aldığı için “Güvenilmez müttefik” ilan eden, F-16 satışına şartlar koymaya çalışan senatör Chris Van Hollen var. Hollen seçimlere Maryland Eyaleti’nden girdi, koltuğunu koruyup koruyamadığını göreceğiz.
Sonuç olarak, ABD’deki ara seçimler Türkiye-Washington ilişkilerini en fazla etkileyecek ara seçim olacak.
Arnavutluk hükümeti Atina’ya teslim mi oldu?
Norveç bayraklı sismik araştırma gemisi Ramform Hypreion, İyon Denizi’nde, Arnavutluk kara suları içerisindeki bir alanda sismik araştırmalar yapmaya başladı.
Bu konu Türkiye açısından önemli zira Yunanistan’ın tıpkı Ege’de olduğu gibi İyon Denizi’nde de sınırlarını 12 deniz miline çıkarma arzusu var.
Arnavutluk’un itirazlarına dair geçmişte savaş kararı alabileceğini açıklayan Yunan Meclisi bu kararı da henüz kaldırmış değil. İki ülke birlikte Lahey’e gitme kararı aldı ama daha ortaya çıkan bir sonuç yok.
Başbakanı Rama Atina’nın bu oldubittisine sessiz kaldığı için Arnavutluk’ta muhalefet ayağa kalkmış durumda.
Başbakan Rama Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias’ın 78 yıl önce, binlerce Arnavut’un öldürüldüğü Çamerya Katliamı’nı yok sayan tavrına karşı da sesini çıkartmamayı tercih etmişti.
Türkiye’nin Arnavutluk-Yunanistan ve Başbakan Rama-Yunanistan ilişkilerini çok dikkatli takip etmesi gerekiyor.
Jesus’u çıkar, tanıdıklarımızı koy
Pazartesi gecesi çekilen bu fotoğraf karesi de aslında çok şey söylüyor.
Kendi sahasında, kötü oynarken ve maç 0-0 berabere giderken, hakemin hatalı kırmızı kartı nedeniyle takımı 10 kişi kalan Jesus, ceket fırlatma şovu yapmıyor, tribünlere oynamıyor ya da 4. hakemin üzerine yürümüyor.
Aksine futbolcusuna “Kafanı kullan” demekle yetiniyor.
Kenarda Jesus değil de tanıdığımız yerlilerden biri olsaydı böyle bir fotoğraf çekilebilir miydi?
Tahminen 4. hakeme hakaret nedeniyle kırmızı kart gören teknik direktörün kaç maç ceza alacağını tartışırdık bugün.
Bu, özneleri futbol dünyasından olan ama futbol yazısı olmayan bir yazı.
Kaçımız kaybederken ya da kazanamadığımız durumlarda başkalarını suçlamak yerine özeleştiri yapıyoruz?
Haksızlığa uğradığımızı düşündüğümüzde verdiğimiz tepkiyle kaçımızı haklıyken haksız konuma düşürüyoruz?
Kaçımız, basit olan gerçekler yerine büyük komplo teorilerine inanmayı ve mağduru oynamayı seviyoruz?
Futbolda bazen kaybederken de kazanabilirsiniz, tıpkı hayatta olduğu gibi...
Akdeniz’i kurtaracak sivil akıl
Komünist işi denilen kooperatiflerin eksikliğini gıda enflasyonunda marketlerin etkisini görünce anladık.
Benzer bir durum sivil toplum örgütleri için de geçerli.
Sivil toplum örgütleri, sadece siyasete yön vermeye çalışan yapılar değiller, bunun en güzel örneği de Akdeniz.
Deniz suyu sıcaklıkları artınca Akdeniz’e Kızıldeniz’den binin üzerinde yabancı tür balık girdi. Bu balıklar, Akdenizli balıklar aşırı avlandığı için kısa sürede istilacı türler haline geldiler.
Akdeniz Koruma Derneği, bu türlerle mücadele için istilacı balıkların restoran menülerine girme çalışması yapmış.
Kılkuyruk mercan ve aslan balığı şefler tarafından beğenilip menülere girince balıkçılar da ağlarını bu balıkları yakalayacak şekilde elden geçirmeye başlamışlar.
Bir de adını çok duyduğumuz balon balıkları var ya, bir elektrik mühendisi balon balıklarının derilerinden çanta ve cüzdan yapmayı başarmış, şimdi Akdeniz Su ürünleri Enstitüsü’nden sağladığı derilerle markalaşıyor. Bunlar elbette çok güzel gelişmeler, kötü olan bu çalışmaların tamamını Almanya’nın Sesi’nde haber olarak bulmak.
Sivil toplum örgütlerinin çalışmalarına daha fazla yer vermeyi de öğrenmemiz gerek.
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024