Tıpkı Türkiye gibi Hindistan da Rusya’dan S-400 hava savunma füzesi satın aldı.
ABD Temsilciler Meclisi’nin Hint kökenli üyesi Ro Khanna’nın, Hindistan’a yaptırım uygulanmaması için verdiği yasa teklifi Temsilciler Meclisi’nde kabul edildi.
Tıpkı Yunanistan’ın F-16 modernizasyonu programı gibi Türkiye de F-16’larının modernize edilmesini ve 40 adet yeni Block-70 serisi F-16 satışına onay bekliyor ABD’den.
ABD Temsilciler Meclisi’nin Yunan kökenli üyesi Chris Pappas, Türkiye’ye F-16 satışının şarta bağlanması için yasa tasarısı verdi, o tasarı da Temsilciler Meclisi’nden geçti.
Almanya Gıda ve Tarım Bakanı Cem Özdemir de Türk kökenli ama kendisine Türk denmesinden hoşlanmıyor.
Bundan 11 yıl önce Der Spiegel dergisine Türkiye’deki iktidarı öven yazılar kaleme almış, Erdoğan’ın reformlarının 1923’ten beri yapılan en önemli reformlar olduğunu belirtmişti.
Almanya Başbakanı Merkel ya da Yeşiller Partisi’nde Cem Özdemir ile eş başkanlık yapan Claudia Roth’un seçim dönemlerinde döner keserken fotoğrafları var, Cem Özdemir’in yok, olmasının da bir önemi yok.
Sadece bilmeniz için yazıyorum, geçen Cuma İstanbul’da Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun eleştirdiği Almanya Dışişleri Bakanı Baerbock, bu hafta New-York ziyareti sırasında tahıl koridoru anlaşmasını “İnsani çabaların neleri mümkün kılabildiğine iyi bir örnek “ olarak niteledi.
Rheinnische Post Gazetesi’ne konuşan Cem Özdemir ise Türkiye’ye dair tek bir övgü cümlesi kurmadan alternatif yollar da bulunması gerektiğini söyledi.
Bir zamanlar Zaman Gazetesi’nin yazarı olan Cem Özdemir bugün de FETÖ organları ve sivil toplum kuruluşlarıyla beraber Türkiye karşıtı bir sürü iş yapıyor.
Cem Özdemir’in FETÖ’cü olduğunu sanmam ama Türkiye düşmanı olma ortak paydası onlara yetip de artıyor zaten...
EN DOĞRU GÖREVDEN ALMA...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, KPSS’deki usulsüzlük iddialarıyla ilgili 2 Ağustos’ta Devlet Denetleme Kurulu’na inceleme talimatı verdi, 3 Ağustos öğlen saatlerinde Devlet Denetleme Kurulu Başkanı Yunus Arıncı, “Sınavda problemli bir durum var” açıklamasını yaptı.
Yani işi sınav hazırlamak olmayan bir kurum olarak Devlet Denetleme Kurulu, 24 saatten kısa bir sürede sorunu gördü, bunu kamuoyuna açıkladı ve yasal süreci başlattı.
Aynı anda işi sadece güvenilir sınav yapmak olan ÖSYM sosyal medya hesabından “Ortaya atılan iddiaların incelemelerimiz neticesinde asılsız olduğu anlaşılmıştır” açıklaması yapıyordu.
Kısa sürede bulunabilen bir sıkıntıyı görememek ya da kamuoyundan saklamaya çalışmak, ikisi de birbirinden kötü.
Görevden alınan ÖSYM Başkanı Halis Aygün komplo kurbanı olduğu iddiasında...
Komplo kurbanı olan birisi rezaletin üzerini örtmeye çalışmaz, kamuoyuna durumu açıklar ve istifa eder.
Bu vakada yaşadığımız gibi kamuoyuna aptalsınız muamelesi yapmaz.
HA ŞAMPANYA DÖKMEK, HA PARMAK ŞAKLATMAK...
Demet Akalın’ın kafadan şampanya dökme meselesinde nasıl da emekten yana oluverdik birden.
Oysa yanındaki kıza hava atmak için parmak şaklatarak çağırırız garsonları.
Parmak şaklatmayan “Bakar mısın ya da baksana” diye seslenir garsona oysa daha medeni çok yolu var.
Mesela sen diye hitap etmek yerine yakasında yazan adına hanım ya da bey diye seslensek ölmeyiz.
Ya da kız arkadaşına maçoluk şovu yapmak için garsonlara emir kipiyle biten “getir”, “donat” gibi cümleler kurmak maço olduğunuzu değil aslında emeğe saygı duymadığınızı gösterir.
Bir de bahşişle sadakayı karıştıranlar var, ceplerindeki bozuk paralar ağırlık yapmasın diye tabağa bahşiş diye o paraları koyuyorlar.
Demet Akalın’a kızılmasına bir itirazım yok ama söz konusu garsonlar olduğunda ilk taşı günahsız olanlar atsın...
UEFA MAFYASINA KARŞI...
Dünya üzerinde en fazla faşist taraftara sahip olan takım Dinamo Kiev takımı.
Kendi teknik direktörleri olan Lucescu için “Çingenelere hayır” pankartı açan adamlar onlar.
Hitler’in tıpkı Yahudiler gibi katlettiği ama o katliamın bile görmezden gelindiği insanlar onlar.
Ne o faşist pankarta ne de Kiev’de oynanan Beşiktaş maçı öncesi Beşiktaş taraftarına düzenlenen organize ırkçı saldırılar için ceza verilmedi Dinamo Kiev’e.
Irkçılıktan bir kere ceza aldılar o da İngiliz takımı Everton maçındaki sloganları nedeniyle verildi o ceza.
Tıpkı Fenerbahçe için önerilen ceza gibi binlerce koltuğu boş bırakma cezasıydı o ceza.
Bir grubun attığı Putin sloganını bu köşede eleştirdim ama Putin sloganıyla ırkçı slogana aynı muameleyi yapan bir UEFA, bu kafayla bir futbol organizasyonu değil gücüne yettiğine saldıran, yetmediğine ağam paşam diyen bir mafya yapısına benziyor...
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024