Margherita Husmanov, daha 20’li yaşlarının başında olan Ukraynalı bir kadın.
Ülkesinden Polonya’ya geçtiğinde aklında yardım gönüllüsü olmak yoktu.
Ama ne İngilizce ne de Lehçe bilen Ukraynalı kadınları görünce sınırda kalıp onlara yardım etmeye karar verdi.
Gönüllü olduğu ilk gün İtalya’da seks sektöründe kullanmak üzere kadın arayan üç kişiyi polise yakalattı.
Polonya-Ukrayna sınırında başka kahraman kadınlar da var.
Onlardan biri, geçmiş yıllarda fuhuşa sürüklenmiş, sonra bir şekilde kurtulmuş, adını değiştirmiş ve şimdi çocukları ve yuvası olan bir kadın.
Başka kadınlar da aynı zorlukları yaşamasın diye Polonya sınırında gönüllü olarak çalışıyor, gördüğü her şüpheli kişiden kimliğini soruyor, kayıt yaptırmalarını istiyor.
Ama bu cesur kadınların çabası yeterli olmuyor.
19 yaşındaki Ukraynalı bir kadın, Polonya’nın Wroclaw kentinde yardım için alındığını zannettiği evde tecavüze uğradı.
Almanya, Düsseldorf’a kaçan bir kadın, kendisine evinde oda teklif eden adama inandı.
Adam önce kimlik kartlarına el koydu, ardından evini ücretsiz temizlemesini istedi. Daha sonra kadına cinsel tacizde bulunmaya vardırdı işi. Kadın adamı reddetti ve sokağa atıldı.
Sadece Polonya’daki kadınlar değil Romanya’ya geçenler de benzer bir tehlike altında.
Elena Moskvitina, kızı ve oğluyla beraber Ukrayna’dan Romanya’ya geçti.
Sığındıkları mülteci kampında sahte gönüllülerle karşılaştı.
İsviçre’ye bir minibüs dolusu kadın götüreceklerini, kendilerinin de onlara katılması gerektiğini söyledi o gönüllüler. Neyse ki dil biliyordu Elena, kimliklerini görmek istedi, adamlar kızdı, böyle bir zamanda sırası mı diye.
Adamları ailesinden uzaklaştırmak için tamam eşyalarımı alıp sizle geleceğim dedi ve oradan hemen kaçtı. Bugün Danimarka’da güvende ve yaşadığı deneyimi anlatıyor herkese.
***
“Marka giyimli, lüks ve eğlenceli bir yaşam vaat eden kadınlar da Polonya sınırında Ukraynalı kadınları tuzağa düşürmeye çalışıyor.”
Bu cümleyi okuduğum an 2006 yılına gitti aklım.
O zaman Haber Koordinatörü olduğum gazeteye Cihangir’de 18 yaşından küçük kızların çalıştırıldığı bir ev olduğu ihbarı gelmişti.
10 gün boyunca o evi ablukaya aldık, o sokaktaki yardımsever insanların balkonlarını kullandık, gireni çıkanı hepsini tespit ettik.
Sonra haberi manşetten verdik, polis o gün operasyon düzenledi. Evden kurtarılan kızlardan 15 ve 16 yaşında olanların hikâyesini dinledik.
İkisi de evden kaçmışlar, şimdi kapatılan bir sığınma yurdunda kalıyorlardı. Söz konusu çete, o yurda soktuğu bir başka kız tarafından kandırıp fuhuşa sürüklüyordu diğer kızları.
Hikâyenin 2022’de, İstanbul’dan binlerce kilometre uzakta değişmediğini öğrendim bir daha.
Polonya polis teşkilatı son dönemde fuhuş sektörü için kadın arayanlara karşı önlemlerini artırmış. Gelen her aracı kayıt altına almaya çalışıyorlar. Fuhuş sektörü de önlem olarak artık çift görünümlü elemanlar yollamaya başlamış sınır hattına.
Medyka sınırında 16 yaşındaki bir kız, oda ve iyi iş teklif eden bir adamın elinden yine gönüllülerin dikkati sayesinde kurtuldu.
Yine 20’li yaşlarında Ukraynalı bir kadını yardım vaadiyle Varşova’ya götüren kişi, önce genç kadından para istiyor, ardından kendisine borçlu olduğunu ve bu borcu çalışarak ödemesi gerektiğini söylüyor. Neyse ki kadın bir şekilde kurtuluyor o beladan. Basit bir vaka değil bu.
Sınırdaki Przemysl kasabasından Varşoya’ya götürme vaadiyle arabalarına aldıkları kadınlardan 250 euro civarı para talep edildiği, ödeyemeyenlere “Borçlusun, benim için çalış” teklifinin yapıldığına dair çok sayıda vaka bildirildi.
Bugün Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nden Almanya Federal İçişleri Bakanı’na tüm dünya Ukraynalı kadınları fuhuşa sürüklemek isteyenlere karşı açıklama yapıyor ama açıklamalar kadınları kurtarmaya yetmiyor. Almanya’da mültecilerin kaldığı oteldeki bir kadına saldıran iki kişi tutuklandı ama sivrisinek öldürmekle bataklık kurutulmuyor.
***
Bataklığı kurutmak hiç de kolay değil.
Yukarıda yazdığım 19 yaşındaki kıza tecavüz eden 49 yaşındaki adam, genç kızı, yardım amacıyla kurulan internet sitelerinden biri üzerinden kandırmış.
Yardım sitelerini kapatmanın zararı o kadar büyük ki kimse duruma müdahale edemiyor.
Herkesi korkutan bir istatistik var.
Ukraynalı kadınlar çok uzun yıllardır Avrupa’daki seks tüccarlarının hedefi durumunda.
Interpol raporlarına göre, AB ve Balkan ülkelerinde fuhuş sektöründe çalıştırılan kadınlar arasında Ukraynalı kadınlar en üst sıralarda yer alıyor. İlk sırada Nijeryalı kadınlar var ardından Arnavutluk ve Romanya ardından Ukrayna geliyor. Fuhuş sektörüne eleman sağlayan suç grupları da en çok Romanya ve Polonya’da bulunuyor. Polonya ve Romanya, şu an en fazla Ukraynalı kadının sığındığı iki ülke durumunda. İnsan tacirleri için bildikleri bir yolda, hedef alınabilecek milyonlara insan demek bu.
***
Sadece fuhuş sektörü değil çocuk avcıları da iş başında.
Suriye’deki iç savaş ve göç dalgası döneminde 10 bin civarı Suriyeli çocuğun izini kaybetmişti dünya. Yine aynısı oldu.
Avrupa’daki 24 çocuk koruma kuruluşunun çatı örgütü Kayıp Çocuklar Avrupa Genel Sekreteri Aagje Ieven “İzini kaybettiğimiz çok sayıda çocuk var” açıklamasını yaptı geçen günlerde.
Bu çocukların en azından bir kısmı, çocukları olmayan Avrupalı ailelere satılacak.
Mavi gözlü olmaları onların daha da pahalıya satılmasını sağlayacak belki de...
Kadınlar ve çocuklar tehlikede ama yardım paraları da tehlikede aslında.
Askeri kamuflaj giymiş, çeşitli adamlar peydahlandı mültecilerin toplandığı yerlerde.
Sorduğunuzda, güvenlik sağlamak için geldiklerini söylüyor, Fransız Lejyonu’ndan olduklarını iddia ediyorlar.
Son olarak Medyka otoparkında bir yardım kutusundaki paraları paylaşırken görüntülendiler.
Sonuç mu, iyi niyetlilerin koordinasyonu olmayınca, dünya onca kuruma rağmen ciddi bir organizasyon yapamayınca kadınlar ve çocuklar kötü niyetlilerin saldırılarına açık hale geliyorlar.
***
Savaş başlamadan önce ve savaş başladıktan sonra Türkiye’den bazı ayarsızlardan yükselen “Ukraynalı kadınları bekliyoruz” sözleri var ya, sadece sözde kalmamış maalesef.
Washington Post, The Guardian, France 24... Bir sürü yerde Ukraynalı kadınların dramını anlatan haberler okudum.
BBC World’ün hazırladığı dosyada Türkiye adı da çıktı karşıma.
BBC, Ukraynalı kadınlara uçak bileti ve yardım vaat ediliyor dediği bölümde Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri ve Meksika’nın adını sıralamış.
Bu bilinmeyen bir durum değil aslında, barış zamanında Türkiye’den tatil davetlerinin yapıldığına dair haberler yapılmıştı.
Fakat ruhu delik deşik olmuş, ülkesini, evini, ailesinin erkeklerini geride bırakmış kadınlara davetle normal zamanların birlikte tatil daveti arasında en azından vicdani bir fark olmalı.
***
İstatistikler her savaşta ülkesinden ayrılan kadınların yüzde 20’sinin cinsel saldırı ve tacize maruz kaldığını söylüyor.
Üstelik Suriyeli göçmenler döneminde okuduğumuz küçük yaştaki kızların dedeleri yaşındaki adamlara başlık parasıyla, 2. ya da 3. eş olarak satıldığı vakalar bu istatistiklere girmiyor bile.
Savaşlarda sadece askerler ölmüyor.
Her savaşta insanlık dediğimiz değerler sınanıyor ve yok oluyor...
An’lar
Galata 1854: Şimdi etrafında her gün binlerce kare fotoğraf çekilen Galata Kulesi ve çevresinin hiç de cazip olmayan zamanlarından bir kare
Galata Köprüsü 1910: İstanbul’da sayısı daha onlarla ifade edildiği dönemde dönüp de bakan olmamış bu otomobile.
Eminönü 1973: Troleybüse binen kuşaktanım, boynuzu attı mı yolda kalırdık. Onların önünde de beyaz direksiyonuyla İstanbul’un emekçisi Leyland otobüslerden biri.
Haftanın fotoğrafı
Bir şehrin hayata dönüşünün işareti sokaklarındaki çocuk sesleri olmalı. Buça’da yaşanan katliamın ardından geldi bu fotoğraf. Adı kanla anılan bir şehrin yaşama dönüşünün işaretidir çocuk sevinçleri, çocuk kahkahaları. Hafıza kalan onca acıya rağmen hayat kendisini onarıyor işte bir kez daha...
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024