Karşılıklı açıklamalardan anlıyoruz ki, Abdullah Öcalan ile devlet, PKK’lıların yurtdışına çıkış yöntemi konusunda bir anlaşmaya varmış değil.
Abdullah Öcalan, hükümet/devletin istediği gibi bir çağrı yaptı. Silahlı PKK’lıların yurtdışına çıkması aşamasına gelindiğini açıkladı. Bunu yaparken Meclis’in desteğini beklediğini de söyledi.
Öcalan’ın Diyarbakır konuşmasından sonra takvim konusunda temenniler kamuoyuna yansıdı. Genel olarak 2013 sonuna kadar bu işin bitirilmesinin hedeflendiği açıklandı. Bu arada yaz sonuna kadar çıkışın bitirilmesi gerektiği yolunda da açıklamalar yapıldı.
Ancak, çıkış yöntemi konusunda sıkı bir tartışma sürüyor.
Murat Karayılan, Kandil’den çıkış için yasa ve komisyon gözetimi gerektiğini, Meclis adım atmadıkça çıkışın olmayacağını söyleyip duruyor.
Bu talebine ise olumlu yanıt gelmiyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, aksine bir çerçeve çiziyor.
Anayasa’ya aykırı zemin
PKK’lıların ellerinde silahlarıyla, Meclis kararına dayanarak, komisyon gözetiminde, “resmi” bir çıkış yapmaları tartışmanın eksenini oluşturuyor.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, buna ihtiyaç olmadığını vurgulamış hatta, “Bu suçsa ben suç işliyorum” diyerek, savcıların bu konuda, “Niye barış için çalıştınız?” türünden sorular soramayacağını ima etmişti.
Başbakan Erdoğan ise, “Anayasa’ya aykırı yasa çıkaramayız” mesajı verdi. “Biz şimdi anayasaya aykırı bir yasal zemin nasıl oluşturabiliriz?” diye sordu.
Silahsız çıkış
PKK’lıların silahlarıyla çıkmaları çok sorunlu bir yöntem.
Başbakan Erdoğan, CNN-Türk-Kanal D ortak yayınında, “Silahı bırakıp çıksınlar” diyerek, silahsız çıkma koşulunu gündeme getirdi.
Ankara’da hakim hava, “geldikleri gibi gitsinler” havasıydı. Nasıl görünmeden geldilerse aynı yoldan görünmeden gitsinler ki, çıkış sorunları yaşanmasın, düşüncesi dillendiriliyordu.
Şimdi Başbakan, buna bir de, “Silahları bırakıp gitsinler” koşulunu eklemiş oldu.
Bunu yaparken, “Silahlarını teslim etsin gitsinler” demedi, “İster mağarada bıraksınlar ister gömsünler orası bizi ilgilendirmez” dedi.
“Teslim etsinler” yerine “bırakıp gitsinler” demek hükümetin göstereceği “müsamaha”nın sınırını gösteriyor gibiydi.
Eğer PKK’lılar, görünmeden geldikleri yollardan gideceklerse, silahlarını bırakıp giderler mi?
Bunu kim ve nasıl kontrol edebilir?
Bu soruların yanıtı henüz belli olmadığı gibi Kandil’den gelen mesaj da, “Bu tarz bir çekilme gündemimizde yok” biçiminde oldu.
Pozisyonlar yakın değil
PKK’lıların yurtdışına çıkışları konusunda hükümetin ve Kandil’in durduğu pozisyonlar, birbirine yakın değil, tam aksine çok uzak görünüyor.
Bu konuda bir orta yol bulunacak mı?
Henüz bu yönde bir işaret yok.
Müzakerenin açık kısmından görünen tablo böyle...
Anlaşılıyor ki, bazı soruların yanıtlarını bulmak için BDP’lilerin Öcalan’la yapacakları 4. görüşmeyi beklemek gerekecek...