Abdullah Öcalan-BDP-Kandil cephesi, silahlı PKK’lıların yurtdışına, Meclis kararı veya çıkarılacak bir yasa çerçevesinde ve kurulacak komisyonun gözetim ve denetiminde çıkmalarında ısrar ediyorlar.
Bu isteklerini dillendirirken, böyle bir yasa olmazsa, karakoldaki asker için de karar verici siyasetçi ve bürokratlar için de suç oluşacağını, bir savcının ortaya çıkıp soruşturma açabileceğini belirterek, bu güvence, hükümet ve devlet adamlarına da lazım demeye getiriyorlar.
Böyle bir gerekçe öne sürerek savcı, asker ve polis için de güvence istemeleri biraz “tuhaf” kaçsa da esas itibarıyla Öcalan ve PKK’yı, Meclis’in de muhatabı yapmayı, eli silahlı PKK’lılara da güvenlik sağlamayı ve komisyon gözetiminde, “resmi” çıkış yapmayı hedefledikleri belli oluyor.
Hükümet cephesinden bakıldığında, PKK’lıların asker ve polisin önünden, bir komisyonun gözetiminde ellerini kollarını sallayarak geçip gitmelerinin mevcut yasalarımıza göre suç oluşturduğu doğru. Bu geçişe müdahale etmeyen yargı, asker ve polisin, en azından görevini ihmal suçu işlediği savı gündeme gelebilir.
Hükümetin de güvenlik güçlerinin de böyle bir pozisyona hem hukuki açıdan hem ortaya çıkacak görüntünün psikolojik etkileri bakımından düşmek istemeyeceklerini tahmin etmek zor değil. Bu, hem asker hem polis bakımından da seyredilmesi kolay bir görüntü değil.
Geldikleri yol
Bu itibarla, PKK’lıların, geldikleri gibi gitmeleri en pratik yol olarak görülüyor. Nasıl güvenlik güçlerine görünmeden Kuzey Irak’tan Türkiye’ye giriyorlarsa, aynı yoldan gidebilirler.
Bu gidişin mutlaka bir “tören”le olması gerekmiyor. PKK’lıların Türkiye’ye Kuzey Irak’tan dağ silsilelerini takip ederek girip-çıktıkları bir sır değil.
Böyle çıkabilecekken Meclis kararı veya yasa ve komisyon gözetimi altında çıkmak istemelerinin başka amaçlar taşıdığı açık.
Hükümet de bunu biliyor olmalı ki muhataplarının Meclis değil hükümet olduğu sık sık dile getiriliyor.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin de dün NTV’de Nilgün Balkaç’ın sorularını yanıtlarken PKK’lılara geldikleri yoldan gitmelerini tavsiye eden bir tonda konuştu. Hükümetin, PKK’lıların güvenlik güçlerine görünmeden çekilmelerinden yana olduğu da böylece bir kez daha anlaşıldı.
TSK’nın durumu
Bu süreçte Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) konumu ve işlevi nedir?
TSK, sürecin dışında. Süreç, siyasi bir nitelik taşıdığı için dışında olması da doğal.
TSK’nın nasıl bir işlev göreceği ise siyasi otoriteden alacağı direktife bağlı.
Bugüne kadar süreçle ilgili olarak TSK’ya yeni bir direktif ulaştırılmış değil. Bu nedenle TSK, mevcut yasalara ve direktiflere göre faaliyetlerini sürdürüyor.
Kuzey Irak’a keşif uçuşları yapıyor, terör örgütünün kamplarını gözlüyor, teröristlerin hareketlerini izliyor. Bir terörist saldırıya, silahlı tehdide karşı hazırlıklı olması için gerekli önlemlerini alıyor. Irak ve Suriye sınırında güvenlik faaliyetlerini sürdürüyor.
Süreci yönetenlerin, Türk güvenlik güçlerinin faaliyetlerini düzenlemelerinin yanı sıra silahlı PKK’lıların da kontrol altında tutulmasını sağlamaları gerekiyor.