Abdullah Öcalan’ın çağrısı 21 Mart günü Diyarbakır’da okunduğundan bu yana CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, kapsamlı bir değerlendirme yapmadı.
Suskun kalmayı tercih ettiği gibi CHP milletvekillerinin de konuşmamalarını istedi.
Kılıçdaroğlu’nun, Öcalan’ın, “sınır dışına çekilme, silahların susması, fikirlerin konuşması” şeklinde özetlenebilecek çağrısından sonra ne söyleyeceği merak ediliyor. CHP yetkilileri, Kılıçdaroğlu’nun bugün partisinin grup toplantısında konuşacağını söylemekle yetiniyorlar.
Komisyon itirazı
Kılıçdaroğlu’nun, CNN-Türk Ankara Temsilcisi Hande Fırat’a, “Bizim önerdiğimiz Akil Adamlar Komisyonu ile hükümetin Akil Adamlar Komisyonu 180 derece birbirine ters” biçimindeki açıklaması ve CHP’nin Akil Adamlar Komisyonu’nun Meclis’te oluşturulacak komisyona bağlı olarak faaliyet göstermesi gerektiği değerlendirmesi var. Kılıçdaroğlu’nun ayrıca hükümetin üzerinde durduğu Akil Adamlar Komisyonu’nun iktidarın güdümünde bir komisyon olduğu eleştirisi yansıdı.Kılıçdaroğlu, “Başbakan’dan açıklama bekliyoruz” pozisyonunu da tekrarlıyor. Akil Adamlar Komisyonu’yla ilgili olarak CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu da Meclis’te grubu bulunan partilerden 12 kişilik bir komisyon kurulması isteğini dile getirdi.
Kılıçdaroğlu ne bekliyor?
CHP lideri, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklama yapmasını bekliyor. Kılıçdaroğlu’nun bu bekleyişi, 3. BDP heyeti İmralı’ya gittiği tarihten bu yana sürüyor. Kılıçdaroğlu, daha sonraki aşamalarda da bu beklentisini yinelemekle yetindi.
Başbakan Erdoğan ise Öcalan’ın çağrısını olumlu bulduğunu, sürecin işlediğini, bu sorunu çözmeye kararlı olduklarını söyledi. Ayrıca, “Öcalan’a ne tür tavizler verildi de bu gelişmeler yaşandı” sorusuna, “Hiçbir şey verilmedi, iddia eden ispatlasın, ispatlamayan namerttir” diyerek yanıt verdi.
Kılıçdaroğlu’nun Başbakan Erdoğan’dan beklediği, İmralı’da Öcalan ile MİT arasında yapılan görüşmelerde ne konuşulduğuna ilişkin bilgi. PKK’nın yurtdışına çıkması, silahların susması, silahlı mücadele yerine siyasi mücadeleye geçmesi için hükümetten nasıl bir siyasi ödün veya siyasi taahhüt aldığı?
Kılıçdaroğlu’nun beklediği, bu konuda kamuoyunun bilgilendirilmesi. Bu aşamada kamuoyuna bilgi verilmesi sakıncalı görünüyorsa, muhalefet partilerine bilgi verilmesi.
Başbakan Erdoğan, “Öcalan’la bu anlamda bir pazarlık yapılmadığını, bir taviz verilmediğini, bir taahhütte bulunmadığını” söylüyor. Ancak bu açıklama da Kılıçdaroğlu’nu tatmin etmiyor.
Mutlaka bir karşılığı olduğunu düşünüyor.
Hukuki sorun
Kılıçdaroğlu’nun üzerinde durduğu bir konu da bu sürecin hukuk içinde yürütülmediği. Devletin Öcalan’la doğrudan masaya oturmasını hukuk devleti ilkelerine aykırı buluyor. CHP lideri, bu nedenle bu tür temasların devlet organları tarafından değil kurulacak Akil Adamlar Komisyonu tarafından yürütülmesi gerektiğini savunuyor.
MİT’in yaptığı doğrudan görüşmeleri de, BDP milletvekillerinin İmralı ve Kandil ziyaretlerinin de hukukta yeri olmadığı görüşünde.
CHP’nin bu yaklaşımını CHP Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü Haluk Koç da kamuoyuna yansıtmıştı. Koç, dünkü görüşmemizde sürece yönelttikleri bu itirazların geçerli olduğunu vurguladı.
İmralı’da Öcalan’la devletin neler konuştuğunu, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerinden, devletin temel niteliklerinden ödün verilip verilmediğini veya tartışmaya açılıp açılmadığını bilmek istediklerini tekrarladı. Koç, bugüne kadar yapılan bütün girişimlerin, taahhüt edilen işlemlerin anayasada ve yürürlükteki yasalarda yeri olmadığını, hukuka uygun bir süreç yürütülmediğini, bazı işlemlerin de mevcut mevzuata göre suç oluşturduğu belirtti.
CHP’nin bu konulardaki tutumunun bugün Kılıçdaroğlu’nun grupta yapacağı konuşma ile netleşmesi bekleniyor.