METİN ÇORABATIR-<br>Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ilk on gün içinde bir milyondan fazla Ukraynalının komşu ülkelere sığınmasına yol açtı. Sivilleri de hedef alan Rus ordusunun bombardımanından, roketlerinden, tank ve topçu ateşinden canını kurtarmak için ülkelerini terk etmek zorunda kalan mültecilerin sayısının beş milyonu aşacağı tahmin ediliyor. Bu krize yanıt olarak AB ülkeleri 2001 tarihli geçici koruma yönergesini ilk kez uygulamaya geçirdi. Böylece Ukrayna vatandaşlarıyla ve Ukrayna’da yaşayan mültecilerle kalıcı ikamet sahibi olan üçüncü ülke vatandaşlarına koruma sağlanmış oldu.
AB’nin geçici koruma yönergesi, Bosna ve Kosova savaşlarının ardından yayınlandı. Geçici koruma kavramı daha önce, 1970 ve 1980’lerde Hindistan, Avustralya ve bazı Asya ülkeleri tarafından, mültecilere, başka ülkelere yerleştirilme şartıyla uygulandı. AB’nin geçici koruma yönergesi, Birlik topraklarına bir ani kitle göçü durumunda kullanılmak amacıyla çıkartıldı.
Asya Varbanova /BM Kadın Birimi Türkiye Direktörü - Bugün Dünya Kadınlar Günü. Her yıl olduğu gibi bu yıl da kadınların yüzyıllardır süren eşitlik ve adalet mücadelesi sonucu zor kazandıkları haklarını kutluyoruz. Bugün aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin tüm toplumlarda hala yaygın olduğunu bize hatırlatıyor. Bu eşitsizlikleri ortadan kaldırmak mümkün ancak çabalarımızı hızlandırmamız gerekiyor. Bu hızla gidersek, küresel olarak ancak 100 yıl sonra toplumsal cinsiyet eşitliğine ulaşabileceğiz.
Günümüzde dünya pandemi, savaş ve çatışma gibi birçok kriz ile mücadele ederken küresel iklim krizi yaşamlarımızı her zaman olduğundan daha fazla etkilemeye başladı. Orman yangınları, seller ve su baskınları, kuraklık gibi doğal afetler yıkıcı gücüyle karşımıza çıkıyor, sıklıkları ve yoğunlukları artıyor. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) birkaç gün önce yayınladığı son raporu, iklim değişikliğinin etkilerinin tahmin edilenden daha büyük olduğu, doğada ve toplumda ciddi
Bülent Akarcalı / bulent@bulentakarcali.com
Fransa’nın gerçek yüzünü yansıtan bu laf, İçişleri Bakanları Gerald Darmain’dan; Suriye, Irak, Afganistan gibi ülkelerdeki savaştan kaçarak Fransa’ya sığınan ve sokaklarda çadırlarda yaşamak zorunda kalan mültecilere “Çadırlarınızı Ukraynalı mültecilere bağışlayın. Sizi krallar gibi ağırlıyoruz. Ukraynalı göçmenlerin bir sobası bile yokken iki soba sahibi olmaktan utanmıyor musun?” diye seslenen bir siyasi yaratık!
Oysa gözümüzde büyüttüğümüz, beynimizde kutsadığımız Fransa’dan bekleneni “Fransızlar, haksız bir savaşla yerlerinden yurtlarından edilen Ukraynalı kardeşlerimize kucak açın, evlerinizde ağırlayın” yaklaşımı olurdu.
Verdiği aşağılık bir ırkçı mesajla aslında Ukraynalılara yeni bir çadırı ve bir sobayı bile çok gördüğünü itiraf ediyor.
Ama bunlar bizden
ABD ve AB’nin çeşitli TV’lerinde yapılan yayınlar, ırkçılığın korkunç boyutlara ulaştığını belgeliyor. Bu ülkelerde
Bilgay Duman - bilgay.duman@gmail.com - Rusya’nın 24 Şubat'ta başlattığı Ukrayna’ya yönelik işgal girişimi, uluslararası siyasi sistemin yapısında statüko değişikliğine yol açacak gibi. Zira Rusya’nın işgal girişiminin, aynı zamanda 2. Dünya Savaşı sonrası ortaya çıkan ve 1991’de Sovyetler Birliği’nin (SSCB) yıkılışına kadar devam eden iki kutuplu (ABD öncülüğünde Batı Bloğu ile SSCB öncülüğündeki Doğu Bloğu) siyasal sistemin yıkılışından sonraki en büyük meydan okuma olduğunu söylemek mümkün. Hatta bazılarına göre 3. Dünya Savaşı’nın başlangıcı... Nitekim Rusya’nın yaptığı hamle, sadece uluslararası siyasal sisteme değil, devletlerin varlığına, egemenliğine, toprak bütünlüğüne bir meydan okuma niteliğinde. Ancak ayrılıkçı yapılara verilen desteğin ya da bir devletin varlığına yönelik tehdidin bu şekilde sürmesi halinde hiçbir ülkenin güvende kalması mümkün değil. Belki de en fazla Rusya’nın...
Küresel siyasette güvenlik tanımlamasını salt askeri
-ZAFER İŞERİ-<br>6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da ayıplı malın tanımı yapılmıştır. Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir.
Ayıp iki şekilde karşımıza çıkmaktadır. Bu açık (görünürdeki) ayıp ve gizli ayıptır. Açık ayıp; alıcının satın alınan şeyi teslim aldığı anda duyu organlarıyla tespit ettiği ya da edebileceği şekilde belli olan ayıp şeklidir. Gizli ayıp ise ilk etapta belli olmayan, genelde zamanla kullanmayla ortaya çıkıp
-ZAFER İŞERİ-<br>Hukuka aykırı bir davranış sonucu ölen bir kişinin, yaşarken maddi ve manevi destek verdiği kişilerin, ölen kişinin yokluğunda alacağı destekten mahrum kalması ve bunun sonucu olarak hayat kalitelerinin düşmesi gibi sebeplerle; bu ölümden kusurlu olarak sorumlu olan kişiden ve/veya sigortadan alacakları tazminat türüdür. Türk Borçlar Kanunu’nun 53. Maddesi’nde düzenlenen bu tazminat türünün talep edilebilmesi hususunda öngörülen düzenlemeye göre , destekten yoksun kalma tazminatı talep eden kişinin, ölen kişi tarafından hayattayken kendisine maddi destek sağlandığını, ilerleyen yıllarda da böyle bir destek sağlanmasının muhtemel olduğunu ispatlaması gerekmektedir. Görüldüğü üzere tazminat talebinde bulunan kişi ölenin mirasçısı olmak zorunda değildir. Hak sahipleri, bu maddi tazminatla birlikte manevi tazminat da talep edebilirler. Ancak manevi tazminat talebi kusurlu kişiden talep edilir.
Söz konusu tazminat türündeki “destek” kavramının içine parasal yardım sağlamak,
Sefa Tekeli - sefa.tekeli@milliyet.com.tr / "Türkiye, muhtemel sulh bozucuların, birbirleriyle harp etmek için Boğazlardan geçmesine mani olmaya mecbur dur. Türkiye, buna asla müsaade etmeyecektir”
“Biraz sonra Atatürk Türkiye’sinin parlak bir zaferine daha sahne olacak olan Montröpalas Otelinin büyük salonundayım. Saat 22’de yapılacak imza merasimine daha zaman var. Tarih i bir hadisenin geçmek üzere olduğu bu salon henüz bomboş. …” 21 Temmuz 1936 tarihli Ulus gazetesinin “Fevkalade” sayısında yer alan “İmzadan Önce Montöpalas'ta” başlıklı haberde , konferansı izleyen muhabir, biraz sonra imza töreni yapılacak otelin büyük salonundan izlenimlerini bu duygular içinde aktarıyordu.
Sürekli barışın kuralı
Türkiye’ye 1935 yılı ortalarında gelen Amerikalı gazeteci Gladys Baker, Atatürk ile röportaj yapmakta kararlıdı r. Dolmabahçe Sarayı’nda ki mülakat ta Baker’ ın, “Yakın gelecekte savaş ihtimali”ne ilişkin sorusuna Atatürk, “Yakın gelecekten
BÜLENT AKARCALI<br><br>Yeni Dönem ve Türkiye<br><br>Bu yeni dönem en çok Türkiye’yi etkileyecek ve ilgilendirecektir.<br><br>Her kriz aynı zamanda kendi fırsatlarını yaratacaktır! Eğer yararlanmasını bilir, özgün diplomatik strateji geliştirir ve iyi taktikler oluşturursak temel dış sorunlarımızın çözümünde kalıcı çözümler elde edebiliriz.
Bunlar neler olabilir?
1-) Ege adalarının silahtan arındırılması.
Putin’in en temel gerekçesi “NATO’da 1990 yılında 15 olan üye sayısını 30’a çıkardınız ve bu yetmedi Gürcistan ve Ukrayna’yı da bütün ikazlarımıza rağmen bize tehdit oluşturan NATO’ya davet edip burnumuzun dibine getirmeye çalıştınız” sözüdür.
Karadeniz’de ortaya çıkan çatışma Montrö Anlaşması’nın değerini inkâr edilemez şeklide kanıtlamıştır. Montrö, Karadeniz’e erişimi düzenliyorsa Lozan da Ege’yi düzenlemektedir. İki anlaşma birbirinin tamamlayıcısıdır. Bir olmadan diğeri bölge güvenliğini