Orhan Kalkan / Kültür ve Turizm Bakanlığı eski İşletmeler ve Yatırımlar Genel Müdürü - Turizm gelirleri bütün ülkelerin ödemeler dengesinde önemli bir döviz kaynağı ve istihdam açısından da önemli bir
fırsat olduğu, her kes tarafından çok iyi bilinmektedir. Kaldı ki ülkemizin her köşesi bir turizm köşesi ve bir turizm cenneti, yeter ki kültür ve turizm değerlerini turizm ekonomimizin hizmetine sunabilecek organizasyonları yapabilelim. Ilıman iklimi ve ayni anda dört mevsimin özelliklerini yaşamanın yanında, çok değişik türden ve zengin doğal, kültürel, tarihi ve arkeolojik değerlere sahip olması, ayrıca bunlara bir de insanımızın hoşgörü ve konukseverliğini eklediğimizde yöresel turizm cazibelerimizin ve çekiciliğinin ne kadar zengin olduğunu görüyor ve yaşıyoruz.
Bugün dünya’da kalabalık şehirleşme ve sanayileşmenin beraberinde getirdiği, nüfus yoğunluğu, gürültü ve hava kirliliğinin insanlar üzerindeki baskısı ve
ZAFER İŞERİ - Yasama dokunulmazlığı, yasama organı üyelerinin adli yargılamadan korunarak görevlerini serbestçe yapabilmelerini sağlayan anayasa ilkesidir. Milletvekillerinin suç işlediği iddiasıyla, meclis izni olmaksızın cezai yaptırıma uğrayamayacaklarını ifade etmektedir. Milletvekili, Meclis izin vermedikçe tutulamaz, tutuklanamaz, sorgulanamaz ve yargılanamaz. Kamu yararı düşüncesiyle kabul edilen yasama dokunulmazlığından milletvekili bizzat dahi vazgeçemez. Anayasal bir kurum olan yasama dokunulmazlığı milletvekillerinin bir engelle karşılaşmadan yasama faaliyetlerine serbestçe katılmalarını sağlamaya yönelik bir koruma mekanizması niteliğindedir. Günümüzde yasama dokunulmazlığı muhalif vekilleri korumaya yönelik kullanılsa da özünde anayasayı korumayı hedefleyen bir ilkedir. Yasama dokunulmazlığının milletvekillerinin yapmış olduğu görevin öneminin, niteliğinin, ciddiyetinin ve itibarının da altını çizmeye katkı sağladığını söyleyebiliriz. Yasama dokunulmazlığının amacı milletvekillerinin keyfi ve asılsız ceza kovuşturmalarından ve tutuklamalardan korumaktır.
Bilgay Duman - bilgay.duman@gmail.com / Rusya’nın 24 Şubat’ta başlattığı Ukrayna’yı işgal girişimi, sorunun çözülmesine yönelik tüm diplomatik ve siyasi girişimlere rağmen sürüyor. Rusya’nın bu hamlesiyle, Moskova'nın, özellikle ABD ve Avrupa tarafından uluslararası denklemden soyutlanmasına yönelik girişimler, Avrupa’nın doğalgaz tedarikine ilişkin sorunları beraberinde getirdi. Zira Rus gazı, Avrupa ülkelerinin doğalgaz ihtiyacının yaklaşık yüzde 45’ini karşılıyor. Dolayısıyla Rusya’nın Ukrayna işgalinin devam etmesi, sürecin uzaması, Rusya’ya yönelik ekonomik yaptırımların hafifletilmemesi durumunda, Avrupa ülkeleri, büyük bir doğal gaz sıkıntısıyla karşı karşıya kalabilir.
Başta Almanya olmak üzere, Avrupa ülkelerinin yeni tedarikçiler aradığını görüyoruz. Nitekim geçtiğimiz günlerde Almanya Ekonomi Bakanı, Katar’a gitmiş ve bu ülkeden sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) almak için görüşmeler yapmıştı. Hali hazırda Katar’dan Avrupa’ya gönderilen doğalgaz,
AV. MEHMET GÜN (DAHA İYİ YARGI DERNEĞİ BAŞKANI) - Türkiye, 2020 yılı sonunda, 100 bin kişiye düşen 17.5 hâkim sayısı ile sayısal olarak Almanya’nın seviyesine bir hayli yaklaştık. Ancak hukukun üstünlüğü sıralamasında 139 ülke arasında 0.42 puanla 117. sıradayız ve 0.84 puanla beşinci sırada yer alan Almanya’nın 112 ülke gerisindeyiz. Kişi başı milli gelirimiz de Almanya’nın altıda biri kadar.
Sayısı 21 bine yakın hâkim ve savcılarımızın % 50’den fazlasının tecrübesi üç yıldan az. Çoğunluğu fakülteyi bitirir bitirmez mesleğe kabul edildi. Her sene açılan, her biri en az iki kişiyi etkileyen 7 milyondan fazla dosyada bu genç hukukçuların en isabetli kararı vermesini bekliyoruz!
Yargının kalbi Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) 13 üyesinin çoğunluğunu iktidar belirliyor. Balyoz, Ergenekon, Kavala, Demirtaş ve cumhurbaşkanına hakaret davalarında, yargı siyasetin aracı haline gelmekle eleştiriliyor. Tutuklama kararlarının peşin cezalandırmaya dönüştüğünden, en yetkili kimseler bile şikâyet ediyor.
Sorunların
BÜLENT AKARCALI
ALMANYA
Allahtan imdadımıza Almanya yetişiyor. Eski Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Türkiye’ye Patriot Hava Savunma Sistemleri’nin verilmemesinin yanlış olduğunu açıkladı. Eski Bakan "Türkiye’ye Patriotların verilmesini reddetmeyi doğru bulmadım. Biz bunu yaptık, Amerikalılar da yaptı. Patriotlar hava savunma silahıdır. Bununla bir ülkeye saldıramazsınız. Bunun sonucunda Erdoğan Rusya’dan S-400 hava savunma füzelerini sipariş etti’’ dedi. Biz Türkler ciddi özeleştiri yaparız! Mesela bir şey aklımıza sonradan gelirse “Türk’ün aklı sonradan gelir” deriz. Belli ki Almanya’da yaşayan milyonlarca vatandaşımız bu konuda Almanları bize benzetmiş. Neyse geç de olsa akıllarına gelmesi iyi bir şey. Umarım, ABD, Büyükelçisi Senatörüne bu görüşü iletir.
İSLAM DÜNYASI
Geçtiğimiz günlerde, Türkiye ve Pakistan’ın İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) adına sunduğu teklifle Birleşmiş Milletler 15 Mart’ı “İslam Düşmanlığına karşı Mücadele günü” olarak kabul
HİKMET SAMİ TÜRK
(Dünden devam)
20 Temmuz 1974 sabahı Türk Silâhlı Kuvvetleri’nin Kıbrıs’a havadan indirme ve denizden çıkartma harekâtı başladı. “Barış Harekâtı” olarak adlandırılan bu askerî harekâtın üçüncü gününde hedeflerine ulaşması ve Girne’nin Türk kontrolü altına alınması üzerine, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin çağrısına uyularak ateş kesildi.
Yine Güvenlik Konseyi çağrısına uygun olarak Türkiye, Yunanistan ve İngiltere Dışişleri Bakanları Güneş, Mavros ve Callaghan’ın katılımlarıyla Cenevre’de toplanan üçlü Konferansın ilk bölümü, 30 Temmuzda ateşkes koşullarını saptayan bir ortak bildiriyle sonuçlandı. İkinci bölümü, Kıbrıs’taki Türk ve Rum toplumları temsilcilerinin katılımlarıyla genişletilmiş olarak devam etti. Fakat Kıbrıs sorununun çözümü konusunda bir anlaşmaya varılamadı. Ada’da Rum kontrolündeki bölgelerde Türklere karşı insanlık dışı davranışların
BÜLENT AKARCALI - 2011’de Japonya’nın Tohoku bölgesinde, 16.000 kadar ölü, 2531 kayıp ve 6157 yaralıyla sonuçlanan depremi takip eden büyük deniz hareketiyle oluşan tsunami bilgi dağarcığımıza eklendi. Buradan esinlenerek, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısıyla oluşan hareketliliği, ülkemizin İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana dış politikada yaşadığını tsunamiye benzetiyorum. Siyasi hafızam 1960’lara kadar gidiyor. Geçmiş bu döneme kıyasla yaşadığımız birkaç haftalık kısa sürede Türkiye kadar, aynı anda birbirinden değişik konu ve sorunlarda, bu denli diplomatik ve dış politika etkinliği yaşayan başka bir ülke olamadığını sanıyorum.
Cumhurbaşkanıyla, Dışişleri Bakanının yaşadığı hareketli gün ve haftalar, buzdağının görünen kısmıdır. Görünmeyen kısmında Cumhurbaşkanlığı bünyesinde ve Dışişlerimizde çalışanların adeta 24 saat sürekli ve yoğun çalışmaları yatıyor. Televizyonda şu ülkenin Başkanıyla, Bakanıyla görüşüldü, konuşuldu diye sunulan her haber, bilgi, birikim ve deneyim sahibi insanlarımızın
HİKMET SAMİ TÜRK –
3.Türkiye’nin garantörlüğü için örnek
a) Kıbrıs İçin İmzalanan Garanti Antlaşması
Eğer böyle bir Garanti Antlaşması imzalanırsa bunun Türkiye bakımından özel bir anlamı olacaktır. Çünkü bağımsız bir Kıbrıs Cumhuriyeti kurulması için 11 Şubat 1959’da Zürih’te Türkiye ve Yunanistan Başbakanları Menderes ve Karamanlis, 19 Şubat 1959’da Londra’da onların yanında Kıbrıs’taki iki toplumun temsilcileri Dr. Küçük ve Başpiskopos Makarios tarafından imzalanan antlaşmalardan sonra 16 Ağustos 1960’da Lefkoşa’da imzalanan antlaşmalar arasında Garanti Antlaşması da vardı. Bir yanda Kıbrıs Cumhuriyeti, diğer yanda Yunanistan, Türkiye, Büyük Britanya Birleşik Krallığı olmak üzere imzalanan Garanti Antlaşması uyarınca “Kıbrıs Cumhuriyeti, bağımsızlığının, toprak bütünlüğünün ve güvenliğinin idamesini ve Anayasasına riayet edilmesini sağlamayı taahhüt eder.” (m. 1/I).
Aynı biçimde “Yunanistan, Türkiye ve