Bu hafta Anadolu’ya, Anadolu’nun en popüler portrelerinden biri olan St. Nicholas (Noel Baba) aracılığıyla merhaba! Anadolulu coğrafyacı Strabon tarafından “Işık Ülkesi” olarak adlandırılan Likya bölgesinin Patara şehrinde doğduğunu bildiğimiz Noel Baba, 6 Aralık 343’te yine aynı bölgenin Myra (Demre) şehrinde vefat etmiştir.
Nicholas oldukça varlıklı bir ailenin çocuğu olmakla birlikte gönlü de zengin biri olarak karşımıza çıkar. Kimsesizlere, özellikle de çocuklara karşı çok cömert olan Nicholas’ın; babası vefat ettikten sonra kendisine kalan yüklü mirası kısa zamanda ihtiyacı olanlara dağıttığını kaynaklar bildiriyor. Tüm mal varlığını tükettiği bir dönemde Hristiyan inancına dahil olur ve soluğu hacı olmak için Kudüs’te alır. Hac dönüşünde Myra’ya yerleşerek papaz olur ve kısa bir süre sonra da (323) İznik konsiline katılır. Hz. İsa’nın kimliği üzerine yapılan şiddetli tartışmalar sırasında konuşma fırsatı bulan Nicholas’ın baba-oğul-kutsal ruh üçlemesi için yorumu şöyledir: “Toprak, su ve ateş ayrı ayrıyken bir araya getirilirse tuğla olur. Tuğlayı bir daha toprak, su ve ateşe ayrıştıramazsın.” Baba, oğul ve kutsal ruh da üç özdekli bir yapıdır ve asla ayrıştırılamaz.
Nicholas’ın bu çıkışı İsa’yı sadece bir haberci olarak gören Aryus’un aforoz edilmesinde etkili olacaktır. Bir anlamda baba-oğul-kutsal ruhun birbirinden ayrılmaz birlikteliğinin karara bağlandığı İznik konsiline Nicholas’ın etkisi görülür.
Papaz olduktan sonra da cömert bir tavır sergileyen Nicholas, 343’te vefat edince mezarının üzerine bir lahit yapılır. Akabinde Roma’nın Hristiyanlığı devlet dini olarak kabul etmesinden sonra da aziz ilan edilir ve lahtinin üzerine kilise inşa edilir. Tıpkı St. Paul, Azize Barbara, St. Jean gibi Anadolulu bir aziz olan Nicholas’ın ruhu, yurdunda huzur içinde uyurken 1087’de İtalyan, Barili gemiciler tarafından mezarı açılarak ve kemikleri Bari’ye götürülerek incitilir.
Bir pazarlama taktiği
Halk arasında çocukların ve gemicilerin sevgilisi olarak efsanelere konu edilen St. Nicholas’ın erken devir tiplemesi; yeşil tunik giyen, altında eşeği olan ve zayıf yapılı görünümdedir. Yüzyıllar sonra Noel Baba olarak karşımıza çıkarılacak olan tiplemeyle Anadolulu Nicholas’ın hiçbir tarihsel gerçeklik zemininde benzerliği olmayacaktır. Yeşil elbisesinin yerini kırmızı-beyaz renkli tunik alır, eşeği yerine dokuz geyiğin çektiği bir faytona biner ve sıska adamın yerini tombul biri alır.
Değerli dostlar, bu imaj değişikliğinin sebebi Coca-Cola markasıdır. Şöyle ki, yeni kıta olan Amerika’ya kolonist olarak giden Hollandalılar kendi kültürlerini ve inançlarını da yeni kıtaya doğal olarak taşımışlardır. Sinterclas adlı mitolojik at efsanesine göre her yeni yılda bu at, tahta ayakkabı içerisine konan otları yer ve karşılığında da o evin çocuklarına hediye bırakır. Bu kuzey kökenli mitsel geleneğin Amerika’ya taşınmasından sonra Sinterclas ismiyle Santa Nicholas ismi birbirleri içerisinde zamanla eritilir. Çocukların sevgilisi St. Nicholas ile çocuklara hediye getiren mitsel varlık birlikte kavramlaştırılır.
Piyasaya yeni sürülen Coca-Cola’nın hedef kitlesi çocuklardır ve bu firma yöneticileri İsveçli bir resssama günümüzdeki sevimli Noel Baba tiplemesini çizdirterek hem kendi marka renklerini kullanırlar hem de önemli bir imge yaratırlar. Bir anlamda St. Nicholas’ın tarihsel kimliğine zarar vermiş, öte yandan da yaratmış oldukları portreyle hedef kitle olan çocuklara bir kahraman yaratmışlardır.
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024