Dijitalleşme, yapay zekâ, kültür ve ilham veren öğretmenler

Buruk bir Öğretmenler Günü yaşandı. Beklentiler çoktu ama hemen hepsi karşılıksız kaldı. 

Umarız önümüzdeki günler öğretmenlerimiz için müjdeli haberlerle dopdolu olur.

Olmalı da… 

İstanbul Kültür Üniversitesi Eğitim Fakültesi, önceki gün, 24 Kasım Öğretmenler Günü kapsamında, çok keyifli ve 

bir o kadar da verimli bir etkinliğe imza attı. 

Cıvıl cıvıl öğretmen adayı öğrenciler, ilham veren öğretmenler ve eğitim sevdalısı öğretim kadrosu geleceğe olan umudumuzu daha da pekiştirdi. 

“Cumhuriyetimizin 100. Yılında Eğitim ve Öğretmen” temalı bir program, ancak bu kadar güzel ele alınabilir ve eğitimin bugün olduğu gibi gelecekte de bu kadar önemli olacağı ancak böylesine iz bırakacak şekilde anlatılabilirdi. 

Üniversitenin Kurucusu Fahamettin Akıngüç’ün yaratmak istediği üniversite ve görmek istediği tablo işte tam da buydu. 

Sağlık nedeniyle kendisi yoktu ama hayal ettiği her şey oradaydı… 

Kabına sığmayan Rektör Prof. Dr. Fadime Üney Yüksektepe, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alim Kaya, fakültenin öğretim kadrosu ve öğrencilerin pek çoğu oradaydı. 

Dünden bugüne, bugünden geleceğe uzanacak eğitimdeki gelişmeleri, değişimi ve bundan sonraki olası başkalaşımı hemen her gün sizlerle paylaştığımız çerçevede ben anlattım. 

Anadolu Üniversitesi’nden Doç. Dr. Aras Bozkurt Hocamız da “Yapay Zekâ ve Geleceğin Eğitimi veya Eğitimin Geleceği” konulu bir sunum yaptı.

Çarpıcı olduğu kadar etkileyiciydi. 

En çok merak edilen “Yapay zekâ donanımlı robot öğretmenler, bugünkü öğretmenlerimizin yerini alır mı?” sorusuna açıklık getirdi. 

Yapay zekâ ile donatılmış robot öğretmenlerin eğitime, bilime, teknolojiye ve hemen her alana çok büyük katkıları olur ama sınırsız bir gizeme ve kapasiteye sahip olan insanın hele hele öğretmenin yerini alması mümkün değil! 

Bu konuyu daha önce yurtiçi ve yurtdışında başka platformlarda da tartışmış ve benzer noktaya gelmiştik… 

Teknolojideki gelişmeler inanılmaz boyutlarda ve bizi şaşırtmaya hep devam edecek. 

Umarız yazmayı, konuşmayı olduğu gibi düşünmeyi de

köreltmez, yok etmez!.. 

“İlham Veren Öğretmenler”imizin dünya çapındaki başarılarıyla gururlanmıştık ama yaptıklarını bizzat kendilerinden dinlemek müthişti. 

Azimlerinden, öğrencilerine olan sevgilerinden ve eğitim sevdalarında başka ellerinde hiçbir şeyi olmayan bu çok değerli öğretmenlerimizin verdikleri mücadele, eminiz ki zor ve kısıtlı olanaklar içerisinde kıvranan öğretmenlerimiz için umut ışığı olacaktır… 

Onlara ve gerçekleştirdikleri projelere, arama motorlarına isimlerini yazarak dijital ortamlardan rahatlıkla ulaşabilirsiniz…

Öğretmenlerimiz ve aldıkları ödüller şunlar:

■ Aynur Bayazit (Global Teacher Prize 2020) Okul Öncesi Öğretmeni 

■ Sezer Ortadağ (Global Teacher Award 2020) Sınıf Öğretmeni 

■ Selda Kul Baştürk (Global Teacher Award 2020) İngilizce Öğretmeni 

■ Ceren Can (Kültür Koleji Fen Lisesi-Fizik Öğretmeni) 

Sanal dünya 

Dijitalleşme daha çok iş ve mutluluk mu sağlayacak, yoksa birçok sorunu da beraberinde mi getirecek? 

Önce dijitalleşmeyi şimdi de yapay zekâyı her derde deva görenler var. 

Peki gerçekten de öyle mi? 

Bilişim teknolojileri ile hayatımızın kolaylaştığı kesin, ya diğer ayrıntılar? 

■ Örneğin sosyalleşme, sosyal medya ile daha mı arttı yoksa dibe mi vurdu? 

■ Örneğin okuma, yazma ve konuşma yeteneğimiz daha mı gelişti yoksa dar bir alana sıkışıp kaldı mı? 

■ Örneğin hobilerimiz daha mı arttı yoksa yok olma noktasına mı geldi? 

■ Örneğin oynadığımız oyunlar artık daha keyifli ve daha geliştirici ve paylaşımcı mı yoksa daha mı bireysel ve içe dönük? 

Pozitif yönde olduğu

gibi negatif yönde de

yüzlerce soru söz konusu. 

Kimileri bardağın dolu tarafına bakıp dijitalleşmeye methiyeler düzebilir, kimileri de okumayı, konuşmayı, yazmayı ve şimdi de yapay zekâ ile düşünmeyi körelttiği gerekçesiyle yerden yere vurabilir. 

Her şey gibi bu konuyu da artıları, eksileri ve özellikle de kişisel bazda değerlendirip ona göre fikir yürütmek en doğru olanı. 

Taraf olunduğunuzda, ne tarafta olursanız olun mutlaka eksik kalan bir taraf olacaktır. 

Şaşı bakış ise en riskli ve yanıltıcı olanı! 

İşte bu konudaki en yeni enteresan bir bilgi: 

“2025 yılına kadar; dijitalleşme, veri ve yapay zekâ alanlarındaki gelişmelerin 97 milyona yakın yeni iş yaratırken, mevcut 85 milyon işi de değiştireceği tahmin ediliyor…” 

Bakalım daha neler görüp, neleri tartışacağız?.. 

Uzun süredir hep tartışılan bu konular ve akla gelen sorular Aras Hoca’nın sunumuyla bir kez daha gözümüzün önünden geçti, uzun uzadıya düşündürdü… 

Özetin özeti: Tıpkı birinci yüzyılın ilk 10 yılında olduğu gibi ikinci yüzyılın ilk 10 yılında da büyük değişikliklere şahit olacağız.