Peş peşe çok önemli 100. yıllar yaşıyoruz.
Sakarya Meydan Muharebesi’nin, Lozan’ın, Cumhuriyetimizin ve Ankara’nın Başkent oluşunun üzerinden bir asır geçti.
“Son Kale” Haymana’da 10 yıldır olduğu gibi dün yine yakın tarihimizi uzun uzadıya konuştuk.
Neden “Son Kale?”
Haymana, Osmanlı ordularının 2. Viyana Kuşatması’ndan sonra geri çekile çekile geldikleri son nokta da o yüzden.
Haymana düşseydi, Ankara da düşecek ve sonrasını düşünmek bile istemiyoruz...
Haymana’nın bu yıldan itibaren lise son sınıf İnkılap Tarihi müfredat programına ve ders kitabına girmesi sevindirici. Aradan 100 yıl geçse de hak yerini buluyor.
Tarihimizin en önemli meydan savaşlarından biri olan Haymana muharebesinin kazanılması bizim moralimizi zirveye taşıyıp Milli Mücadale’nin kazanılmasına olanak sağlarken, Yunanlıların denize dökülme sürecinin de başlangıcı olmuştur.
Haymana Muharebesi’nin kazanılmasından sonra Başkumandanlık yetkisiyle yeni bir destan yazan Mustafa Kemal’in hayatında da önemli izler bırakmıştır.
Haymana’da söylediği şu sözler dünyanın en nemli savaş stratejilerinden biri olarak kabul edilir:
“Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla sulanmadıkça terk edilemez…”
Bu ruhla kazanılan Milli Mücadele’de Mustafa Kemal hem Mareşal hem de Gazi ünvanını almıştır…
Ankara Üniversitesi İnkılap Tarihi Enstitüsü ve Haymana Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen sempozyumda yine çok önemli bilim insanları vardı ve yine çok önemli konular ele alındı.
Ankara Üniversitesi Cumhuriyet’in ilk üniversitesi olarak kurulmuş ve ‘Ankara Ruhu’nu ülke geneline yaymakla görevlendirilmiştir. Rektör Necdet Ünüvar Hoca’nın da dile getirdiği gibi Ankara Üniversitesi bu 100 yıllık süreçte hep “Devletin fikir mutfağı olmuştur.” Olmaya da devam ediyor.
Teşekkürler Ankara Üniversitesi, teşekkürler Haymana Belediyesi, Haymana Kaymakamlığı.
En büyük teşekkürümüz ve minnettarlığımız ise Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, erinden paşasına silah arkadaşlarına ve bu kutsal mücadeleye canı gönülden destek veren Milletimize….
150 bin kişi kayıt yaptırmadı
YKS sonuçlarına göre üniversitelere ek yerleştirme süreci başladı. 163 bin adaya yeni şans doğdu.
Görünen o ki yaklaşık 150 bin aday kazandığı halde üniversiteye kaydını yaptırmadı.
Ek yerleştirmeden, ilk yerleştirmede hiçbir yeri kazanamayan adaylar yararlanabilecek ve puanlarından daha düşük yerleri tercih edebilecekler.
ÖSYM’nin bu yöndeki açıklaması şöyle:
“Ek yerleştirme süreci 17 Eylül’de sona erecek.
ÖSYM’den yapılan açıklamaya göre ek yerleştirmede adaylara toplam 162 bin 980 ayrıldı.
Yüzde 99 doluluk oranın yaşandığı birinci yerleştirme sonunda şehit ve gazi yakını, depremzede ile 34 yaş üstü kadın ek kontenjanları hariç olmak üzere toplam 150 bin 119 kontenjan boş kaldı.
YKS ek tercihlerde adaylar bu bölümleri tercih edebilecek.
Bunun yanında şehit ve gazi yakını ek kontenjanı 3 bin 236, depremzede ek kontenjanı 2 bin 621 ve 34 yaş üstü kadın kontenjanı 7 bin 4 olmak üzere 12 bin 861 ek kontenjan bulunuyor.
YKS ek tercih işlemlerinde adaylar en fazla 24 tercih yapabilecek. Tercihler ise ÖSYM AİS üzerinden T.C. kimlik no ve şifre ile gerçekleştirilecek…”
İlk yerleştirme sonrasında kontenjanlar doldu diye memnuniyetlerini dile getiren YÖK ve ÖSYM yöneticileri, 150 bine yakın adayın neden kayıt yaptırmadığı konusuna da umarız bir açıklama getirirler.
Hatırlanacağı gibi yarım milyon aday da başvurduğu halde sınava girmemişti!
Özetin özeti: Yapacak çok iş var ama tıpkı 100 yıl önceki gibi gönül birliğiyle...
