Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen 2023-2024 Eğitim Öğretim Yılı Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmanın pek çok bölümüne, pek çoğumuz imza atarız.
Söz konusu ülkemiz, çocuklarımız ve onların geleceği olunca akan sular duruyor. Sıkıntılara yönelik çözüm arayışları ve çözüm önerileri de ortak oluyor.
Gelin önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dikkat çektiği önemli konulara bir göz atalım:
Dağlar kadar fark var
Bizim okul yıllarımızla çocuklarımızın ve torunlarımızın büyüdükleri zaman arasında dağlar kadar fark var.
Sadece teknolojik imkânlar değişmedi. Aynı zamanda insanlar değişti. Talepler değişti. Karşı karşıya kalınan sorunlar değişti. Tüm bunlarla birlikte elbette beklentiler ve istekler de değişti.
Hayata dair her alanda köklü değişimler yaşanırken eğitim yöntemlerinin, eğitim araçlarının ve müfredatın aynı kalması elbette düşünülemez.
Biz, ‘Böyle gelmiş, bırakalım böyle gitsin’ zihniyetinin bedelini çok ağır ödemiş bir ülkeyiz. Hepsi beşerî hazinemiz olan pırıl pırıl çocuklarımızı yasakçı, tek tipçi, formatlayıcı, eğitim sisteminin paslanmış dişleri arasında ne yazık ki kaybettik.
Düşünmeye, sorgulamaya, öğrencilerin sanat, spor, bilim, edebiyat gibi farklı alanlardaki kabiliyetlerini keşfetmeye daha çok önem verilsin.
Milletimizi asırlardır ayakta tutan manevi değerler örselendi, yok sayıldı. Devlet, eğitimde vatandaşın talepleri karşısında kör, sağır kesildi.
Eskiye öykünerek zamanın gerisinde kalarak hiçbir yere varamayız. Evlatlarımızı kendi dönemimizin şartlarına göre değil, onların yaşayacakları zamanın ihtiyaçlarına göre yetiştirmemiz gerekiyor.
85 milyon olarak hepimizin birinci önceliği evlatlarımızın geleceğidir. Eğitim meselesinde siyasi görüşü ne olursa olsun tüm paydaşların yapıcı eleştirilerine açığız.
Önerisi olan gelsin
Önerisi olan getirsin. Fikri olan paylaşsın. Tenkidi olan iletsin. Yapılan her çalışmaya kapı duvar olmak yerine eğitimde kaliteyi artıracak projeler sunulsun.
Doğrudan istikbalimizi ilgilendiren eğitim konusu ideolojik kakofoniye mahkûm edilmesin.
Türkiye, eğitim başta olmak üzere, her meselesini konuşacak, tartışacak, ortak akılla çözüm yolları bulacak kapasiteye sahip bir ülkedir.
Akademisyeni, sendikası, derneği, gazetecisi, siyasi partisi dahil herkesi, objektif bir anlayışla eğitim hamlelerine samimi katkı vermeye davet etti.
Öğretmenlerimizin hem mesleklerini daha huzurlu icra etmelerini hem de evlatlarımızı daha başarılı yetiştirmelerini sağlamaktır.
Eğitime dair konularda geçmişin başarılı örneklerinin devam ettirilmesi çok çok önemli. Yani yıkarak değil, üzerine koyarak gideceğiz. İyi projeleri sahiplenerek varsa eksiklerini tamamlayacağız.
Öğrencilerimizden yarınlara umutla, heyecanla bakmalarını ama şu dört kelimeyi de unutmamalarını rica ediyorum: ‘Oku, düşün, uygula, neticelendir.’
Kendilerini geleceğe çok iyi hazırlamalarını, bunun için çok okumalarını, öğrenmelerini, araştırmalarını istiyorum.
Yarının mühendisleri, doktorları, öğretmenleri, bilim adamları, sanatçıları, düşünürleri, cumhurbaşkanları inşallah sizlerin arasından çıkacaktır. Sizlerden ufkunuzu geniş, zihninizi açık, merakınızı daima canlı tutmanızı bekliyoruz.
Söylem ve icraatlar örtüşmeli
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çocuklara, gençlere ve onların eğitimine yönelik ilgisini Belediye Başkanlığı’ndan itibaren biliyor ve bunu yakından izliyoruz.
Defalarca yazdık, bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyoruz:
Erdoğan’ın Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı döneminde gösterdiği hedefler ile ilgili bakanlıklar ve kurumların icraatları ne kadar örtüştü, ne kadar örtüşüyor, ne kadar örtüşecek? O çocuklarımızı sınavlardan kurtarın dedikçe sınavlar arttı, o dershanelerden kurtulalım dedikçe dershane sayısı patladı, o yapıcı tenkitlere sonuna kadar açığız dedikçe eleştirilerin, eleştirenlerin önü tıkandı, o çocuklarımızı çağın ve geleceğin şartlarına göre donatın, ufuklarını ve kelime hazinelerini geliştirin dedikçe çocuklarımızı 4,5 seçeneğe mahkûm ettik! O değişim dedikçe patinajı marifet saydık.
Özetin özeti: Yeni öğretim yılı, umarız, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın işaret ettiği gibi şu dört kelimenin (Oku, düşün, uygula, neticelendir) hayata geçirileceği 100 yıllık yeni bir sürecin miladı olur...
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024