Alman ekonomisi beklenenden fazla küçüldü

Almanya Federal İstatistik Ofisi (Destatis), Alman ekonomisine ilişkin 2024'ün son çeyreğini kapsayan nihai büyüme verilerini açıkladı.

Buna göre, Almanya'da mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH), geçen yılın son çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,2 daraldı.

Destatis, 15 Ocak'ta ekonominin dördüncü çeyrekte yüzde 0,1 küçüleceğini öngörmüştü. Alman ekonomisi geçen yılın ilk çeyreğinde yüzde 0,2 büyüdükten sonra, ikinci çeyrekte yüzde 0,3 küçülmüş, üçüncü çeyrekte ise yüzde 0,2 büyümüştü.

Avrupa'nın en büyük ekonomisi, 2024'ün tamamında ise bir önceki yıla göre yüzde 0,2 geriledi. Böylece Almanya ekonomisi Çin ile artan rekabet ve yapısal sorunların ekonomiyi frenlemesiyle art arda ikinci yıl küçüldü. Ekonomi, 2023'te yüzde 0,3 daralmıştı. Alman ekonomisi, en son 2002-2003 döneminde iki yıl art arda küçülmüştü.

KONJONKTÜREL VE YAPISAL BASKILAR

Destatis Başkanı Ruth Brand, basın toplantısında, konjonktürel ve yapısal baskıların geçen yıl daha iyi bir ekonomik kalkınmayı engellediğini belirterek, "Bunlar arasında Alman ihracat sektörü için önemli satış pazarlarında artan rekabet, yüksek enerji maliyetleri, yüksek kalmaya devam eden faiz oranları ve belirsiz bir ekonomik görünüm yer alıyor. Bu çerçevede, Alman ekonomisi 2024'te bir kez daha daraldı." ifadelerini kullandı.

Bu arada, diğer büyük Avrupa ülkeleriyle karşılaştırıldığında Alman ekonomisinin geçen yıl kötü bir performans sergilemesi dikkati çekti. Geçen yıl Fransa ekonomisi yüzde 1,1, İspanya ekonomisi ise yüzde 3,2 büyüme kaydetti.

TOPARLANMA UFUKTA GÖRÜNMÜYOR

Enflasyon oranının gerilemesi nedeniyle özel tüketim harcamalarının geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 3 artması dikkati çekti.

Yıllık bazda ele alındığında, GSYH'ye özellikle hizmet sektörü ve kamu harcamalarından olumlu katkılar geldi. İmalatta yüzde 3 ve inşaatta yüzde 3,8 düşüş gözlemlendi.

Öncü göstergelerin çoğu Alman ekonomisinde bu yıl da toparlanma belirtisi göstermiyor. Analistler, siyasi belirsizliğin, yurt dışından gelen artan rekabetin, yüksek enerji maliyetlerinin, hala yüksek olan faiz oranlarının Alman ekonomisini baskıladığını belirterek, ekonomide 2025 için sadece hafif bir büyüme bekliyor.

Almanya Merkez Bankası (Bundesbank) da Almanya'daki uzun vadeli ekonomik gerilemenin yeni yılın başında sona ermesini beklemiyor. Banka, ekonomiye ilişkin son aylık raporunda, "2025'in ilk çeyreğinde bile Alman ekonomisinin uzun süredir devam eden durgunluk aşamasından kurtulması pek mümkün görünmüyor." ifadesini kullandı.

ALMAN HÜKÜMETİ BÜYÜME TAHMİNİNİ DÜŞÜRDÜ

Almanya'da hükümeti dün bu yıl için daha önce yüzde 1,1 olarak açıklanan büyüme beklentisini, zayıf küresel talep, jeopolitik belirsizlik ve ticari gerginliklerin etkisiyle yüzde 0,3'e düşürdü.

Geçen yılın son çeyreğinde yüzde 0,1 küçülen ekonomi, 2025'in ilk çeyreğinde de daralması halinde, iki çeyrek art arda daralma olarak tanımlanan teknik resesyona girecek.

Almanya'da başta bütçe olmak üzere ekonominin nasıl canlandırılacağı konusundaki anlaşmazlıklar nedeniyle üç partili koalisyon hükümeti Kasım 2024'te dağılmıştı. Ülkede 23 Şubat'ta erken seçimler yapılacak. Seçimler için yürütülen kampanyanın en önemli konularından birisi de ekonomi.

Bu arada, ABD'de başkanlık görevine 20 Ocak'ta başlayan Donald Trump, dış ticaret açığını azaltmak ve yerli üretimi desteklemek için gümrük vergilerini önemli ölçüde artıracağını açıklamıştı.

Analistler, Trump'ın AB ithalatına gümrük vergileri yoluyla daha fazla korumacı bir politika uygulamasının ihracata dayalı Alman ekonomisi için iyiye işaret olmadığını ifade ediyor.

ABD, Alman ürünlerinin en büyük alıcısı konumunda bulunuyor. Ülke, ihracatının yaklaşık yüzde 10'unu ABD'ye yapıyor.

BÜTÇE AÇIĞI GSYH'NİN YÜZDE 2,6'SI

Öte yandan, Almanya'da federal devlet, eyaletler, yerel yönetim ve sosyal güvenlik fonunu kapsayan kamu bütçesi açığı geçen yıl 113 milyar euro oldu. Böylece bütçe açığı GSYH'nin yüzde 2,6'sına denk geldi. 2024'teki bütçe açığı 2023'e göre 5,5 milyar euro daha yüksekti.

AB kurallarına göre, üye ülkelerin bütçe açıklarının GSYH'lerinin yüzde 3'ünün, kamu borçlarının da GSYH'lerinin yüzde 60'ının altında olması şartı aranıyor.