Bu haftaki köşemize sportif açıdan tatsız bir haberle başlayacağız, ancak devamında ülkemizi uluslararası arenada başarıyla temsil eden ve bizleri her zaman gururlandıran sporcularımızın madalyalarını sizlere duyuracağız. Uluslararası Paralimpik Komitesi (IPC) Rusya ile Belarus’un üyeliklerini askıya aldı. 16 Kasım 2022’de Almanya’nın Başkenti Berlin’de gerçekleşen Olağanüstü Genel Kurul’da, IPC üyeleri, IPC Anayasası kapsamındaki üyelik yükümlülüklerini yerine getirememesi nedeniyle Rusya ve Belarus Paralimpik Komitesi üyeliğinin derhal askıya alınması yönündeki önergeyi Rusya için 64-39 (16 çekimser) oyla, Belarus için 54’e karşı 45 (18 çekimser) oyla kabul etti.Rusya ve Belarus Paralimpik Komitesi, itiraz hakkına tabi olan tüm IPC üyelik haklarını üyeliğinin askıya alınması nedeniyle kaybediyor. Herhangi bir itirazın kabul edilmemesi halinde, yalnızca Genel Kurul’un askıya alma kararını kaldırabileceği bildirildi. Bir sonraki Genel Kurul’un 2023’ün 4. çeyreğinde yapılması planlanıyor.Bu kötü haberin ardından alışkanlık haline getirdiğimiz güzel haberlerimizle devam edelim. 8-10 Kasım tarihlerinde Azerbaycan Bakü’de gerçekleşen IBSA Judo Dünya Şampiyonası’nda milli sporcularımız 3 altın, 4 gümüş, 4 bronz kazanarak toplamda 11 madalya kazandı. İspanya’nın Granada şehrinde 6-12 Kasım tarihleri arasında yapılan Para Masa Tenisi Dünya Şampiyonası’ndan sporcularımız 1 altın, 1 gümüş, 7 bronz olmak üzere toplam 9 madalyayla ülkemize döndüler. Ayrıca özel sporcularımız Ebru Acer ve Sümeyra Türk de takım halinde Dünya 3’üncüsü olarak ülkemize Özel Sporcular tarihinde ilk kez bronz madalya kazandırdılar. 6-17 Kasım tarihleri arasında Birleşik Arap Emirlikleri Al Ain’de 22 farklı kategoride 45 ülkeden 600’ü aşkın sporcunun katılımları ile gerçekleştirilen Para Atıcılık Dünya Şampiyonası’nda da sporcularımız 5 madalya ve iki paralimpik kotası elde etti. 10 sporcumuzun yarıştığı organizasyonda 2 altın, 1 gümüş, 2 bronz olmak üzere toplamda 5 madalya kazandık. Sporcularımızı tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyoruz.NOT: Bu yazı Yavuz Kocaömer’in bu haftaki köşesi için kaleme aldığı son yazıydı...