Basketbolda her saniyenin, her faulün, her serbest atışın ne kadar önemli olduğunu çok acı şekilde bir kez daha anladığımız ama fazlasıyla gurur duyup, ilerisi için umutlandığımız bir maç oynadık ABD karşısında. Şampiyonluğun en güçlü adaylarından gösterilen ABD karşısında aslanlar gibi mücadele ettik. Vatan-Millet-Sakarya şeklindeki direncimiz değildi ama galibiyete bizi bu kadar yaklaştıran. Çok da akıllı oynadık. Maçın başındaki heyecanın yukarıda olduğu dakikalarda yapılan basit hatalar canımızı sıkmıştı ama Melih ile Ersan’ın hücumda, takım halinde de savunmada sergilenen performans her saniye inancı artırdı.
İlk çeyrekte çılgınca bir yüzde ile dış şut atan ABD’ye karşı özel hazırlanan savunmalar, özellikle baskı sonrası dönen 2-1-2 rakibin düzgün hücum etmesini engelledi. Bu direnç, hücumda biraz daha iyi günümüzde olsaydık, maçı çok farklı noktalara taşırdı. Buna rağmen rakip farkı çift hanelere çıkardıktan sonra Ersan’ın 5, Cedi’nin 4 numara oynadığı düzende Wilbekin’i de bu organizasyonda ilk kez sahaya süren Ufuk Sarıca, yıldız guardından 8. denemede ilk üç sayı isabetini de bulunca, baskı da azaldı. Ardından rakibin üzerine akın akın giden, onları strese sokan bir takım ortaya çıktı. ABD karşısında daha ilk yarıda 15 sayı geriye düştükten sonra geri dönmek her babayiğidin harcı değildir ama bizim koca yürekli devler bunu başardı.
Aslında 2. yarıda defalarca öne geçme fırsatı elde etti ekibimiz. Ama her defasında basit bir hata yapıp, tribünleri bizim lehimize coşturan, rakibin üzerindeki baskıyı artıran o son hamleyi ancak bitime 12 saniye kala yaptı. Hücum ribaunt sonu topu tipleyerek sayıya çeviren Ersan bizi bir hayale çok yaklaştırmıştı ama Cedi’nin son saniyede yaptığı 3 atışlık faul hevesimizi kursağımızda bıraktı. Uzatmada aynı kabusu yaşadı ekibimiz. 1 sayı öndeyken ve bitime saniyeler varken önce Doğuş ardından Cedi ile kaçan 2’şer faul çok dramatik bir tablo ortaya çıkardı.
Yine de helal olsun tüm ekibe. Coach Ufuk Sarıca’ya ve ekibine. Oyuncuların her birine.
Bir söz de Cedi Osman’a. Son saniyede yaptığı faul, uzatmanın sonunda kaçırdığı 2 serbest atış, maç boyunca 15’te 4 saha içiyle oynayan genç yıldızımıza. Üzerindeki baskının bir insanı etkilememesi zaten imkansız. O yüzden hiç takılma bu maça. Belki dün son hamleyi yapamadın ABD karşısında ama Türk Basketbolu bu jenerasyonla ve seninle çok daha büyük başarılar yakalayacak, ben eminim buna. Şimdi hemen önümüze bakmalıyız. Çek maçının önemi çok daha fazla. Bu nedenle hemen yarını düşünelim. Türkiye sizden hep dünkü mücadelenizi bekliyor.