THY Euroleague’deki temsilcimiz Fenerbahçe Beko, 8. hafta mücadelesinde sahasında konuk ettiği Panathinaikos’u farklı yendi, 7. galibiyetini elde etti: 107-77
Bu sezon Fenerbahçe’de bütün planlar tıkır tıkır işliyor, takım oynarken, tribünler izlerken keyif alıyor. Keyifli basketbol galibiyeti, galibiyetler daha fazla enerjiyi, bu enerji de savunmadaki sertliği beraberinde getiriyor.
Bunun bir örneğini de dün gece Panathinaikos karşısında gördük. Maça 7-0 ile başladıktan sonra kısa savunmasında aksayan ve ilk çeyrekte rakibine 25 sayı şansı tanıyarak geriye düşen Fenerbahçe’de, Itoudis, ön alanı guardsız geçip fiziksel üstünlüğü ararken, arkada da Booker ve Jekiri ile istediği sertliği buldu. Bu ekip savunmada duvar örerken, Bogdanovic’in deyişiyle ‘dünyanın en iyi şutörü’ Melih ve ona eşlik eden Edwards’ın üçlükleri, Guduric’in penetreleri 13-0’lık seriyi getirdi, o seri tribünleri de işin içine çekti, zaten o sırada da maç bitti. Rüzgarı arkasına almış bir Fenerbahçe’yi devirmek bu yıl o kadar zor ki...
İlk yarıda 55 sayıya ulaşan Fenerbahçe Beko, 2. yarıya da aynı konsantrasyonla girince farkı 34 sayıya kadar taşımayı bildi ve geceyi mutlu bitirdi.
Bu kadar sayı atılan bir maçta belki hücumdaki güzellikleri daha fazla anlatmak gerekebilir ama o hücumların kaynağı da aslında takımın savunmadaki yardım isteği. Belki tek tek pozisyonlara bakıldığında ikili oyun savunmasındaki aksamalar, kısaların zaman zaman çabuk geçilmesi, Jekiri’nin tepelere çıktığında ağır kaldığı anlar göze çarpabilir ama Edwards’ın bile kendisini yerden yere attığı bir takım için inanın çok daha fazlası hayal edilebilir.