Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi play-off final serisinin 4. maçında Fenerbahçe Beko, Anadolu Efes’i 82-73 yendi, durumu 2-2’ye getirdi.
Sahasında kaybettiği bir önceki maçta yaşadığı tempo sıkıntısı nedeniyle maça çift guardla başlayan, Ahmet ile Dunston’ın kapattığı boyalı alanda alan yaratıp, oraya akın eden, özellikle ilk çeyrekte tüm hücumları Kalinic’in 3 guardla sahaya çıkan Efes’e karşı oynadığı sırtı dönük oyunlarla başlatan Fenerbahçe, kontrolü ele aldı. Efes’in ona karşı sahaya sürdüğü Metecan’ın hemen 2 faul yapması sonrası Ataman, Moerman’ı 3 numaraya çekmeyi de denedi ama ilk periyot 25-15 Fenerbahçe üstünlüğüyle bitti.
Bir söz de hakemlere
Aslında bu düzen maç boyunca Fenerbahçe’ye büyük artılar getirebilirdi ama Kalinic’in 3. faulü yaptıktan sonra itirazları uzatması ve bir de teknik faul alması, Efes’in maça tutunmasını sağladı, devre 42-37 tamamlandı.
İlk yarıda çizgi gerisinden çok düşük isabetle oynayan Efes, 2. devreye Larkin-Beaubois ikilisinin sayılarıyla başlayıp, 5 farklı öne geçti. Kalinic’i tekrar sahaya süren ve sırtı dönük oyunlara başvuran Fenerbahçe, Melli’yi devreye sokup, son çeyreğe de 62-57 galip girdi. Son periyodun hikayesini ise Melih yazdı. Son iki maçta 13’te 0 üçlük atsa da bu ülkenin en net şutörlerinden birisi olan Melih, şut atmadığı bir pozisyonun ardından Obra’dan yediği fırçayla kendine geldi, kısa sürede 2’si üç sayı, 8 sayı üreterek, skora denge getirip umutlanan Efes’te yelkenleri suya indirdi.
Maçların büyük bölümünü aynı beşlerle oynayan Efes’te, Beaubois ile Moerman’ın 5 faulle çıkması, Dunston’ın bir önceki görüntüsünden uzaklaşması kenar desteğinin önemini ortaya çıkardı. Fenerbahçe ise bu maçla birlikte Ahmet, Melih ve Sloukas’ı tekrar kazanıp, umutlarını artırdı.
Bir söz de hakemlere. Hakemlerin görevi düdük çalmak kadar psikoloji kontrolü de olmalı. Hatalı düdüklerini yazmıyorum ama 2. çeyrekteki gerginliği yönetemeyip, sinirleri daha da artırmaları bu seviyeye yakışmadı.