A Milli Basketbol Takımımız, Avrupa Şampiyonası’ndaki 2. maçında Bulgaristan’ı 101-87 yendi, yoluna kayıpsız devam etti.
2’de 2 ile şampiyonaya başlamak tabii ki çok önemli ama ilk yarıdaki savunma tek telimeyle felaketti. Sanki Bulgaristan maçını oynamadan kazanmışız ya da 30 farkı yakalamışız da maçın bitmesini bekliyor gibiydik. Rakibin en önemli silahı Vezenkov’u durdurmak için yapılan yardımlarda adam değişimler o kadar temposuzdu ki, hepsinde bomboş üçlük imkanları verdik. Bulgaristan gibi bir ekipten ilk yarıda 52 sayı yemek aklımıza bile gelmezdi, maalesef yedik!
Coach Ergin Ataman, uzun konusundaki sıkıntının farkında olduğu için takıma 4 numara oynayabilecek 3 isim almıştı. Ancak ne yazık ki üçü de bir oyuncu katkısı yapamadı. 2. yarıda Cedi’nin 4 numaraya geçmesi, Şehmus’un oyuna sürülerek Dee Bost üzerindeki baskıyı şiddetlendirmesiyle bir anda oyunun ritmi değişti.
Cedi 2. yarıya art arda sayılar bularak başladı ama bence daha önemlisi, daha 3. savunmada bir top için yere atlamasıydı. Takımın yıldızının bu hamlesi, adeta bir mesajdı, savunmadaki iştahımız giderek arttı. Cedi’nin 4 numara oynaması tabii ki ribauntlarda biraz sıkıntı getirebilirdi ama neyse ki Alperen boyalı alanda bu kez bir dev gibiydi. Bu üçlünün dışında Larkin ile Melih’in çabaları da bize galibiyeti getirdi.
Bu maçı bu şartlarda kazanabildik belki ama daha ilerisini görmek için mutlaka savunmayı gerçek pozisyonunda oynayan isimlerle de yapmamız gerek. Kimbilir bugün Gürcistan karşısında dolu tribünlerde oynamak işimize gelir, organizasyonun başından bu yana sorguladığımız düşük enerji, dolu tribünler önünde yükselir, o zaman bireysel yeteneklerimizi izlemek, daha keyifli olur.