Osimhen Galatasaray’ı ipten aldı

Haberin Devamı

Okan Buruk, Osimhen’in cezası nedeniyle elinde hedef santrafor olarak sadece Morata olmasına rağmen yine 3-4-1-2 sistemi ile çıktı AZ Alkmaar maçına ve genç rakibi karşısında adeta bozguna uğrayarak 4-1 gibi farklı bir skorla sahadan mağlup ayrıldı ve turu da oldukça zora soktu. Çaykur Rizespor karşısında da bu sefer Morata’nın sakatlığından dolayı elinde sadece Osimhen olduğu halde yine 3-4-1-2 ile başladı mücadeleye ve yine hiçbir şey üretemedi takımı, bu sistemi uyguladığı ilk kırk beş dakika müddetince. Sürekli aynı yanlışları yaparak doğru sonuca ulaşamazsınız. Galatasaray’ın 3-4-1-2 sistemi ile hele de Icardi’nin yokluğunda başarılı olamadığını ve oyun anlamında her geçen gün biraz daha gerilediğini herkes görüyor. Nedense bir tek Okan Buruk bunu görmek istemiyor ve yanlışta ısrar ediyor. Bu ısrar da Galatasaray’a zarar veriyor. Rize maçı bu konuda çok net bir örnek oldu. 3-4-1-2 ile ilk yarıda üretemeyen, rakip kalede etkili olamayan ve koca devreyi kaleyi bulan şutu olmadan tamamlayan sarı- kırmızılılar, dörtlü savunmaya dönüp 4-2-3-1 ile başladıkları ikinci yarının hemen başında gole ulaştılar.
Ancak bir çiçekle bahar olmayacağı gibi bir golle de maç bitmiyor. Futbol, asla boşluk kaldırmaz. Nitekim Abdülkerim Bardakcı ve Eren Elmalı’nın ortak hataları, Çaykur Rizespor’un beraberlik golünü bulmasına neden oldu.
Yanlışta ısrarı ve hatalı maç başlangıcı nedeniyle eleştirdiğimiz Okan Buruk, oyuncu değişiklikleri konusunda ise oldukça başarılı bir performans sergiledi. İkinci yarıya Cuesta ve Mertens’in yerine Eren Elmalı ve Sallai ile başlayarak 4-2-3-1'e dönmesi nasıl doğruysa Rizespor’un golünden sonra Ahmed Kutucu’nun yerine Lemina’yı sahaya sürmesi de bir o kadar doğruydu. Okan Buruk’un ilk hamlesi ilk golü getirdi. Lemina hamlesi de maçı kurtardı!
Gerçekten de Lemina’nın girmesi oyunun gidişatını tamamen Galatasaray lehine değiştirdi. Nitekim 86’da Osimhen ile gelen galibiyet golünde de aksiyonun içerisinde yine Lemina vardı. Gerek Galatasaray’daki ilk döneminde gösterdiği performans gerekse de Premier League CV’si nedeniyle gönül rahatlığıyla her platformda oynatabileceğiniz böyle bir oyuncunun UEFA Avrupa Ligi listesine eklenmemesinin çok büyük bir hata olduğunu düşünüyorum.
Okan Buruk’un galibiyet golünden sonra Kaan Ayhan’ı oyuna alıp orta sahayı üçlemesi de doğru bir hamleydi.
İlk maçında güzel bir asist yapan yeni transfer Frankowski’nin olumlu sinyaller verdiğini söyleyebilirim. Eren Elmalı da Rizespor’un golündeki hatasına rağmen doğru bir transfer. Galatasaray’ın o bölgede sorunu vardı ve Eren Elmalı bu sorunu çözebilir.
Sonuç olarak, oyununu her geçen gün daha da yükselten Fenerbahçe ile oynanacak derbi öncesinde Galatasaray’ın yaşayacağı olası bir puan kaybı ve bunun getireceği yıkımı Osimhen’in 86’daki golü önledi. Fakat sarı- kırmızılıları derbi öncesinde ipten alan tek isim Osimhen değildi. 90+4’te Zeqiri’nin kafayla indirdiği topu Sowe’un önünde kontrol ederek mutlak bir golü önleyen Muslera’yı da unutmamak gerekir.
Oyununu her geçen gün yükselten, derin ve kaliteli bir kadroya sahip olan ve aldığı başarılı sonuçlarla kendine güveni üst seviyede bulunan Fenerbahçe’nin derbide bir adım önde olduğunu düşünüyorum. Bu durumu değiştirebilecek isim ise Okan Buruk. Gerçekten de Buruk’un tercihleri hem AZ Alkmaar rövanşını hem de Fenerbahçe derbisini etkileyebilir. Örneğin, bu iki karşılaşmaya da üçlü savunma ile çıkarsa yine çok büyük sıkıntılar yaşayabilir.
Perşembe akşamı UEFA Avrupa Ligi’nde oynanacak AZ Alkmaar maçı için Galatasaray’a başarılar diliyorum. Umarım Neuchâtel Xamax rövanşının bir benzeri yaşanır ve sarı- kırmızılılar adlarını bir üst tura yazdırırlar.