Galatasaray farka koştu
Kendisi için kritik bir viraj olan Eyüpspor deplasmanında maça iyi başlayamadı Galatasaray. Bunun temel nedeni Eyüpspor’un, Galatasaray’ı adeta kendi silahıyla vururcasına etkili ön alan baskısı ile mücadeleye başlamasıydı. Bu da sarı- kırmızılıların o bildiğimiz etkili ve baskılı maç başlangıcını yapmasına engel oldu.
Bunun dışında başta Yunus Akgün olmak üzere yapılan top kayıpları, final pasları ve son tercihlerdeki hatalar da Galatasaray’ın oyunda istediği etkinliği kurmasına engel olduğu gibi sarı- kırmızılıların çokça geriye koşmalarına neden oldu. Düşünün, ilk yarıda üç kritik ilk müdahale yapan Davinson Sanchez bile üç top kaybı yaşadı.
Bununla birlikte ön alan baskısını yapabildiği anlarda net pozisyonlar da buldu sarı- kırmızılılar fakat bunları gole çeviremediler. Ancak 29’da yine bir duran top sonrasında gelen gol, maçın seyrini değiştirdi. Galatasaraylı futbolcular yere daha sağlam, daha güvenli basmaya başladılar. İkinci yarının başlarında yine bir duran topta Torreira ile gelen ikinci golden sonra da oyunu tamamen kontrolleri altına aldı sarı- kırmızılılar.
Evet, son zamanlardaki etkili performanslarının uzağında kaldı Galatasaraylı futbolcular. Nitekim kalelerinde gördükleri gol, bunun bir örneği oldu. Thiam’ı sarı- kırmızılı defansın arkasına kaçırıp gol bulmayı amaçlayan Eyüpspor, bu gol dışında da zorladı Galatasaray defansını. Fakat yine de yıldızlar kalitelerini konuşturdu ve kısmen zorlandığı bir karşılaşmadan 5-1 gibi farklı bir skorla ayrılmayı bildi Galatasaray.
Elbette bu yıldızlardan en başta değinilmesi gereken Victor Osimhen. Yine müthiş bir hırs ve istekle mücadele etti Nijeryalı futbolcu ve bir gol, bir asistle tamamladı karşılaşmayı. Attığı golde ekmeğini adeta taştan çıkarttı. Rakip defansı çok yordu, çok yıprattı. Ama Osimhen sadece bundan ibaret değil. Aynı zamanda müthiş bir karakter. Çok büyük bir dünya yıldızı olmasına rağmen en ufak bir kompleksi yok. Morata’nın gollerini ayakta alkışlaması, maçtan sonra taraftarların önünde üçlüyü ona çektirmesi bunun küçük bir örneği. Tartışmasız bir şekilde bu sezona damgasını vuruyor Osimhen!
Lemina’nın altı numaraya monte edilmesinden sonra daha fazla önde görülüp sekiz numarayı oynayan Torreira, bu maçta da gollerine devam etti. Yine çok iyi oynadı, çok iyi mücadele etti Uruguaylı futbolcu ve bu etkili futbolunu güzel bir golle de süsledi.
Morata’nın da gol atması, özellikle moral ve motivasyon açısından son derece mühim. O da çok önemli bir yıldız. Nitekim attığı iki gol de bunu kanıtlar nitelikteydi. Galatasaray’ın şampiyonluk yarışında Morata’ya ve gollerine ihtiyacı var.
Son haftaların etkili ismi Sallai, çok kritik bir gole imza attı. Onun golüyle 1-0 öne geçtikten sonra daha güvenli oynamaya başladı sarı- kırmızılılar. O da Galatasaray için son derece önemli bir oyuncu.
Galatasaray’daki en zayıf halka Frankowski’ydi. Kötü oyunu bir yana neredeyse Beşiktaş derbisinde olduğu gibi takımını on kişi bırakacaktı. Okan Buruk gereken dersi çıkartmış ki, ikinci yarının başında hemen oyundan aldı Frankowski’yi. Onun yerine sahaya sürdüğü Kaan Ayhan hem sağ bekte güven verdi hem de beşinci golde Morata’ya güzel bir asist yaptı. Frankowski’nin Galatasaray’da bir geleceği olduğunu düşünmüyorum.
Eyüpspor karşısında, son haftalardaki güçlü oyununun biraz uzağında kalsa da sahadan 5-1 gibi farklı bir skorla ayrılmayı başardı Galatasaray. Burada kilidi açan ilk gol ve rahatlamayı getiren ikinci gol çok önemliydi. İşte bu iki golü de kornerden yani duran toptan buldu sarı- kırmızılılar ve bu sezon duran toplardan kaydettikleri gol sayısını 32’ye çıkarttılar. Bu, gerçekten de şampiyonluk yarışında fark yaratabilecek çok önemli bir olay. Bunun için de ayrıca kutlamak gerekiyor sarı- kırmızılıları.
Sonuç olarak zirvede yüksek sesle kükredi Aslan. Bakalım kalan beş hafta bize neler gösterecek?