28.11.2019 - 08:00 | Son Güncellenme:
P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu, spora desteğini bu kadar geniş bir alana yayan ve sporun yaygınlaştırılması için çabalayan Türkiye’de belki de tek şirket olduklarının altını çizdi, bu anlayışının nasıl başladığını anlattı.
-P&G, markaları ve Türkiye’deki geçmişinden bahseder misiniz?
P&G, 182 yaşında, FMCG de denilen hızlı tüketim sektöründe faaliyet gösteren bir dünya şirketi. Bugün tüm dünyada 65, Türkiye’de 16 markamızla her gün insanların hayatına dokunuyoruz. Türkiye’de ise 32 yıllık bir geçmişe sahibiz. Her 10 evden 9’unda var olan ürünlerimiz ile insanların yaşamlarını iyileştirmek, kolaylaştırmak amacıyla çalışıyoruz. Bugün, Orta Asya’dan ülkelerin de eklenmesiyle toplam 7 ülkeyi Türkiye’den yönetiyoruz. P&G olarak Türkiye’de faaliyette bulunduğumuz 32 yıl boyunca içinde bulunduğumuz topluma fayda sağlamak ve onlar için değer yaratmak adına çalıştık.
-İletişim stratejinize spor sponsorluklarının önemli bir yeri olduğunu biliyoruz, biraz detaylandırır mısınız?
Tüm dünyada topluma katkı programlarımızı sağlık ve hijyen alanında kurguluyoruz. Spor bunun önemli bir parçası. Bizler gençlerimizi spor yapmaya özendirmeyi, sporcularımızı desteklemeyi bir ilke olarak benimsedik. Kurumsal vatandaş kimliğimizle sporun sadece bedensel değil aynı zamanda ruhsal ve zihinsel gelişimi de desteklediğine gönülden inanıyor ve daha sağlıklı, mutlu bir toplumun spor yapmakla yakından ilişkili olduğunun altını çizmek istiyoruz.
Orkid, Gillette, Head&Shoulders, Ariel gibi markalarımızla birlikte iyi bir takımız ve markalarımızdan aldığımız güçle spora, sporculara ve çocuklarını spora yönlendirmelerini istediğimiz ailelere destekte birbirimizi tamamlıyor ve sporun yaygınlaştırılmasını sağlıyoruz. Türkiye’de basketboldan futbola, alternatif spor dallarından geleceğin olimpiyat sporcularına kadar her alanda sporu destekliyoruz. Hatta spora desteğini bu kadar geniş bir alana yayan ve sporun yaygınlaştırılması için çabalayan Türkiye’de belki de tek şirketiz. Bundan da büyük bir mutluluk duyuyoruz.
-Spora desteğiniz ilk olarak hangi sponsorlukla başladı?
2003’te Orkid’in Türkiye’deki 25. yılı çerçevesinde kadının özgürlüğünü ve gücünü; ‘Çocuk da yaparım kariyer de’ iletişiminde olduğu gibi güçlü bir şekilde anlatmak istiyorduk. Tam da bunu düşünürken, Kadın Milli Voleybol Takımımızın eylül ayının son haftası Avrupa Şampiyonası’na katılacağını öğrendik. Öğrendiğimizde ağustos ayıydı ve takımın sponsoru yoktu.
Kadın özgürlüğünü taşıyacak, spordaki en başarılı markamız kadın voleybolunu seçerek ezber bozan bir şey yapmayı amaçladık ve oldu da... 2003 yılında Avrupa Şampiyonası’na katılan A Milli Kadın Voleybol Takımımız şampiyonada 2.’lik kazandı. Bu gerçekten Türkiye’de spor tarihi adına da yeni bir dönemin başlangıcı oldu. 2003-2006 yılları arasında sürdürdüğümüz sponsorluk desteğimizi uzatma kararı aldık ve Türk voleyboluna 2006-2009 ve daha sonrasında da 2015 yılında katkımızı devam ettirdik. Sponsorluk desteğimizi 2018-2019 sezonu için de sürdürüyoruz ve A Milli Kadın Voleybol Takımı ‘cesaret sponsoru’ olarak devam ediyoruz.
-Yanılmıyorsam kısa süre önce oyunculara da bir sürpriz yaptınız?
Evet, Filenin Sultanları adına file, voleybol topu gibi ekipmanların bulunduğu voleybol destek paketlerini Türkiye genelinde 70 okula daha ileteceğiz. Bu sene için 200 paket planlamıştık. Ancak her bir oyuncumuz için 5 ayrı okula da bu destek paketini yollayacağız. Daha önce de 200 okula göndermiştik. Böylelikle 270’ten fazla okuldaki voleybolcuların antrenman imkânları genişletilmiş olacak.
Her alanda P&G
P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu hangi markalarla sporda nasıl desteklerini de anlattı.
-2016’da Rio Olimpiyat Oyunları döneminde güreşçimiz Taha Akgül, 2017’de PyeongChang Kis Olimpiyat Oyunları’nda ise Kayaklı Koşu alanında Hamza Dursun ve ailesinin yanında olduk. Ailelerini P&G’nin Olimpiyat Evi’nde ağırlayarak bu mutluluğu birlikte yaşamalarını istedik.
-2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları yolunda ülkemizi temsil edecek 30 sporcumuzu desteklemeye devam ediyoruz. Bu sporcularımızı seçerken sportif başarı kadar P&G’nin spora bakış felsefesi ile uyumlu gençlerimizle ilerlemeye özen gösteriyoruz.
-Lider kadın bakım markamız Orkid ile Türkiye Kadın Voleybol Milli Takımı resmi sponsorluğu.
Head & Shoulders ile dört yıldır Türk basketboluna destek veriyoruz. Bu sene Türkiye A Milli Erkek Basketbol Takımı ‘özgüven’ sponsoruyuz, ayrıca Hasan Doğan Tesisleri’nin de tedarik destekçisiyiz.
H&S markamız ile Fenerbahçe BEKO Erkek Basketbol Takımı’nın da özgüven sponsoruyuz.
-Gillette markamız ise dünyada sadece 2 tane mili takımın sponsorluğunu üstlenirken bunlardan biri de erkek milli futbol takımımız.
-Ariel ile de A Milli Kadın Futbol takımının sponsoruyuz.
-Bunun yanında Gillette markamız, Türk Milli Futbol Takımı Erkek Bakım Markası olurken; P&G de Milli Takım Tesislerinin sponsorluğunu üstlendi. Bu anlaşma, P&G olarak bizim Türkiye’de ilk kez futbola desteğimizi açıklamış olmamız açısından çok anlamlı.
-Gillette bu yil Türkiye’de Espor’un lider takımlarından olan 1907 Fenerbahçe Espor Takımı’na Erkek Bakım Markası Sponsoru oldu.
'En önemli figür anne'
Birçok farklı projeye imza attıklarını vurgulayan Tankut Turnaoğlu, “Olimpik Anneler projemiz, spor kültürünün gelişmesi ve çocukların spora yönlendirilmesini amaçlayan bir proje. Annelerimizle en büyük desteği sağlayacağımızı biliyorduk ve harekete geçtik” dedi.
Tankut Turnaoğlu, sadece takımlara değil, farklı projeler ürettiklerini de anlattı...
-Olimpik Anneler en önemli projelerinizden biri. Orada bugüne kadar neler yaptınız?
Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi ile birlikte 2014 yılında başlattığımız Olimpik Anneler projemiz, Türkiye’de spor kültürünün gelişmesi ve çocukların spora yönlendirilmesini amaçlayan bir proje. Çocuğun hayatında en önemli figür anne. Annelerimize de elimizi uzattık. Annelerimizi desteklersek, çocuklara ve gençlere en büyük desteği sağlayacağımızı biliyorduk. ‘Çocuğuna spor yaptıran her anne Olimpik Annedir’ dedik ve harekete geçtik.
-Özel Olimpiyatlar projenizden de bahseder misiniz?
P&G olarak desteklediğimiz değerleri sadece cinsiyet eşitliği ile değil; yaş, etnik köken, düşünme tarzı ve geçmiş farklılıklarıyla da oluşturuyoruz. Şirket içi programlarımız ve ulusal projelerimizle engelli bireylerin mevcut engelleri yerine yeteneklerine odaklanıyor, iş hayatına ve sosyal hayata -görülmeyen engelleri kaldırarak- onları dâhil etmek için çalışıyoruz.
Özel projelerimizden olan, Migros ve Özel Olimpiyatlar Türkiye işbirliğinde yürütülen Özel Olimpiyatlar Projesi de 2004 yılından bu yana devam ediyor. Bu proje ile özel eğitim gereksinimi olan çocukların ve gençlerin sporla beraber bireysel, fiziksel ve sosyal gelişimine katkı sunmayı amaçlıyoruz.
-P&G sadece olimpik bir sponsor değil, bildiğimiz kadarıyla olimpik bir kurum...
Yıllardır süren sponsorluğumuz, her kademedeki çalışanımızın olimpiyat felsefesini daha iyi anlamasına ve olimpik ruhu benimsemesine yol açtı. Biz kurum olarak harekete geçmeden önce de, P&G içinde farklı spor dallarıyla ilgilenen, hem spor yapan, hem de iyi birer spor izleyicisi olan birçok çalışanımız bulunuyordu. Her çalışanımıza olimpik değerlerle dokunmak, spor yoluyla hem eğlenmek, hem de yaşamın zorlukları karşısında daha motive olmak adına ‘P&G Olympic Engagement’ projesini oluşturduk. Bugün P&G ofisinize girdiğinizde sporu ve aktif yaşam tarzını hissetmek kolay ama bununla kalmayacağız. Gelecek aylarda, çalışanlarımız için spor temalı birçok sürprizimiz olacak.
Anneler, babaları solladı
Spor kültürü araştırmasını da yaptıklarını belirten P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu, bununla ilgili detaylar da verdi.
-Türkiye’de ilköğretim çağında çocuk sahibi her 4 ebeveynden 1’i düzenli fiziksel aktivite-spor yapıyor. Anneler haftada ortalama 4 kez spor yaparken, babalarda bu oran haftada 2.
-Sporu düzenli olarak yapanlara baktığımızda ise bu oran %19’a geriliyor. Annelerin en çok yaptığı fiziksel aktivite yürüyüş. Babaların yaptıkları düzenli fiziksel aktivitelerin başında yine yürüyüş (%9) gelirken, futbol %8’lik oran ile öne çıkıyor.
-Genellikle belediyenin ücretsiz spor aletleri ile spor yapılıyor. Özel spor salonu üyeliği çocuklu ailelerin sadece %1’i için söz konusu.
-Çocuklarda düzenli yani haftada 2-3 kere spor yapanların oranına baktığımızda ise her 10 çocuktan 2’sinin düzenli spor yaptığını görüyoruz. - Türkiye genelinde 5-13 yaş arasındaki çocukların gittikleri okulların yarısından fazlasında spor yapabilecekleri alanlar bulunmuyor. Özellikle Güneydoğu Anadolu bölgesindeki okullarda spor yapılabilecek alanların olmaması dikkat çekici.
-Türkiye’deki okulların yarısında beden eğitimi dersleri aktif olarak yapılıyor. Diğer yarının yoksun olması düşündürücü.
İç Anadolu ve Karadeniz bölgesindeki çocuklar diğer bölgelerdeki çocuklara kıyasla günlük yaşantılarında daha az spor/fiziksel aktivite yapıyor. Ege ve Güneydoğu Anadolu da çocuklar daha aktif.