29.11.2024 - 09:26 | Son Güncellenme:
Fenerbahçe’nin Slavia Prag’ı deplasmanda 2-1 yenerek Avrupa Ligi’ndeki puanını 8’e yükselttiği mücadeleyi spor yazarları köşelerinde değerlendirdi.
KALİTE FARKI - FAİK ÇETİNER (FANATİK)
Kendi liginin lideri, Slavia Prag, “Taş gibi” bir takım. Çok koşuyorlar, çok iyi mücadele ediyorlar, fizikman güçlüler ve her an hücum oyununu düşünüyorlar. Fenerbahçe çok eksikle yakalandığı maçın hemen başında golü de yiyince ister istemez” eyvah” dedik. Ev sahibi çok adamla hücum yaparken geride ise geniş alanlar bırakıyordu. Slavia Prag’ın öne geçtikten sonra yaptığı gol girişimlerinin sonuçsuz kalışı Fenerbahçe adına şanstı. Sarı-Lacivertliler golü ise ani ataklarda aradılar. Maximin’nin, Fred’in Szymanski’nin, Osayi’nin, Tadiç’in rakip alana süratle taşıdığı toplarla pozisyon yakaladılar.
Devre sonuna doğru yine bir ani atakta topla buluşan Dzeko topu önce kontrol edip sonrada kalecinin uzanamadığı köşeye yollayıp eşitliği sağladı. Gol Fenerbahçe’yi ister istemez cesaretlendirdi ve ümitlendirdi. Mourinho’nun kulübesinde hamle yapacak fazla oyuncusu yoktu. Oyunun ikinci yarısında ev sahibi yüklendi, Fenerbahçe yine ani ataklarla gol kovaladı. Son 15 dakikada Dzeko ve Maximin (İnanılmaz efor sarfetti) yerlerine En Nesyri ile İrfan Can oyuna girdiler.
HEDEFE GÖTÜRÜR
Fiziğine güvenen havalı Slavia Prag ile tekniğine güvenen Fenerbahçe mücadelesinde, son sözü kaliteli ayaklar söyledi. İrfan Can, Tadiç organizasyonu sonrasında kale önünde topla buluşan En Nesyri’nin golü Fenerbahçe’yi müthiş bir galibiyet ile tanıştırıyordu. Bu galibiyet Fenerbahçe’yi Avrupa’da ilk hedefine götürür. Alkışlar ve tebrikler 90 dakika ter akıtan her Sarı-Lacivertli futbolcuya gitsin..
HALİL ÖZER: KALİTESİNİ KONUŞTURDU (MİLLİYET)
Fenerbahçe tereyağından kıl çeker gibi maçı aldı ve İstanbul’a döndü.
Takımımız gerek tecrübesi ve gerekse becerikli ayakları ile son derece önemli bir üç puanın sahibi oldu ve Alkmaar yenilgisini unutturdu.
Sarı-Lacivertliler özellikle 2. yarıda oynadıkları üst düzey futbol ile haklı olarak rakibine üstünlük sağladı.
Fenerbahçe’nin böylesine zorlu bir deplasman için eksikleri oldukça önemliydi. Özellikle Ambrabat kilit oyuncuydu. Mourinho oyununun başlangıç noktasıydı. O olmayınca Fenerbahçe orta alanda oyunu oturtuncaya kadar büyük sıkıntı çekti.
Tabii bir de formda Mert Hakan’ın sakatlığı da eklenince ilk yarıda çekilen sıkıntı normaldi. Ama buna rağmen iyi idare etti Fenerbahçe.
Yenilen gol tamamen defans hatası. Samet’in geç kalması rakibin golünü getirdi. Sonraki dakikalarda Fenerbahçe panik yapmadı. Özellikle hava toplarında fizikli rakip oyuncular üstünlük kurdular ama öyle net pozisyona giremediler.
OSAYI RAKİBİNİ SİNDİRDİ
Oyunun temposunu da yavaşlatan Fenerbahçe özellikle Maximin ile geçiş oyunlarında gol aradı. Bunlardan birinde ise Dzeko’nun muhteşem golü geldi. Tam bir ustaya yakışan goldü. İlk yarı idare eden bir Fenerbahçe, ama 2. yarıda bambaşka bir Fenerbahçe vardı sahada.
Tam bir ustalar oyunu oldu. Kaliteli ve tecrübeli oyuncularımız her şeyini sahaya yansıtırken Mourinho’nun ufak dokunuşları oyunu tamamen Fenerbahçe lehine çevirdi.
Örneğin ilk yarıda rakibin en tehlikeli oyuncusu olan Diouf’a bu kez adım attırmadı Fenerbahçe. Belli ki Portekizli hoca Osayi’ye fazla çıkmamasını söylemiş. Osayi yakın ve sert markajla rakibin en etkili oyuncusunu resmen sindirdi.
Fenerbahçe 2. yarıda rakibine sadece tek pozisyon verdi. Onun dışında Samet ve Djiku ikilisi bu yarıda olağanüstü mücadele ettiler. Ve yine bu yarıda rakibe tek etkili hava topu vermediler. Ama orta alanda Szymanski, Fred ve İsmail’in mücadelesini de asla unutmamak lazım.
Fenerbahçe oyunun son bölümünü öylesine ustaca idare etti ki rakibi sinirlendirmeyi ve kontrolsüz oynamaya yöneltti.
Özellikle Profesör Tadiç’in yarattığı 2. golden sonra Fenerbahçe usta ve deneyimli oyuncuları ve taktik disiplini sayesinde maçı eritti ve üç puanın sahibi oldu.
ÖNCE FELAKET SONRA BAYRAM - SERKAN AKCAN (FANATİK)
Slavia Prag deplasmanının ilk yarısı Fenerbahçe adına beklentilerin çok altında seyretti. Stoper tandeminde Djiku ile Samet’i kullanan Mourinho; orta sahada İsmail-Fred-Szymanski üçlüsünden istediğini alamadı. Fenerbahçe neredeyse kaybettiği her topun peşinden ailecek koşmak zorunda kaldı ve bunların çoğu hesapta olmayan basit top kayıplarıydı. Ligde son haftalarda Mert Hakan, Oğuz Aydın gibi ekstra performanslara alışan Fenerbahçe için geçen sezonun ideal üçlüsü artık çözümün değil sorunun bir parçası olmuş gibiydi.
Fred ve arkadaşları topu pas örgüsüyle karşı sahaya taşımakta çok zorlandılar. Slavia Prag merkezde kazanılan topları özellikle Osayi Samuel üzerinden çok rahat ve etkili getirirken İsmail Yüksek’in üstüne ekstra bir savunma yükü bindi. Slavia’nın attığı golde Samuel’in savunması yetersiz kaldı, İsmail’in çabası bile işe yaramadı. Üstüne bir de Samet’in ortaya yetişememesi akan oyunda basit bir gole mal oldu.
ÖNEMLİ ADIM
Şayet Dzeko’nun bireysel yetenekleriyle ceza sahası çizgisi üzerinden attığı gol gelmese Mourinho’nun kaygıları artabilirdi. İlk yarı Slavia 4’ü isabetli 16 şut çekerken Fenerbahçe sadece 1/2 ile soyunma odasına gidebildi. İlk yarı oynanan felaket futbola rağmen devreyi 1-1 kapatmak Mourinho için büyük bir şanstı doğrusu. Kabul edelim ki; Mourinho, Slavia deplasmanında bu sezon kadro olarak elinin en zayıf maçını oynadı. Bu kadar sakatlığa rağmen ikinci yarı önce Slavia’nın istatistik üretmesini önledi, peşinden İrfan Can ile En Nesyri değişiklikleriyle maçın ibresini çevirdi. Fenerbahçe uzun süre kötü oynadığı maçı son bölümde lehine çevirerek Avrupa Ligi’nde çok önemli bir adım attı.
YİNE SARIYA BAŞVURDU - DENİZ ÇOBAN (FANATİK)
Alman hakem Sascha Stegemann, her maçta olduğu gibi bu maçta da kartlarına sıkça başvurdu. Neredeyse eli cebinden hiç çıkmadı. Temaslı oyuna müsade etti. Maçı çok fazla kesmedi. İki takıma da eşit düdükler çaldı. Onu zorlayacak herhangi bir ceza sahası pozisyonu ya da çok fazla kritik bir durum yaşanmadı. 42’de ev sahibi takımın kazandığı golün ofsayt gerekçesiyle iptali doğruydu. Livakovic’in önünde yer alan hücum oyuncusu Chory, kalecinin görüş açısını kapatıyordu. 10 kez elini cebine attı. Bu kartların dördü, itirazdan ya da tartışmalardan çıktı. 41’de Fred’e yapılan açık bir faulü atladığı için Fenerbahçeli oyuncular haklı tepki gösterince Fred ve Dzeko ile birlikte bir de kulübeye kart çıktı