Dün gibi hatırlıyorum...
Samet Aybaba dönemi, Avusturya'nın, Bad Kleinkirchheim bölgesindeydik.
Olcay Şahan ve Oğuzhan Özyakup takıma yeni kaltılmışlardı. O sene Gökhan Töre için yapılan girişimler ise sonuçsuz kalmıştı.
Başkan Fikret Orman, elde avuçta para olmadığı için, genç yetenekli gurbetçilerimizin peşine düşmüştü. Daha sonra Gökhan Töre, Günay Güvenç, Cenk Tosun ve Tolgay Arslan'ı da kadroya dahil etti. Veli Kavlak ise Tayfur Havutçu'nun isteğiyle çok önceden takıma alınmıştı. Hakan Çalhanoğlu, Emre Can, Samed Yeşil, Yunus Mallı ve bir çok isimle görüşülmüştü ama maalesef Beşiktaş'ta o dönemler yeteri kadar para yoktu.
Ne de olsa FEDA dönemiydi... O zamanlar camia üzülüyordu ama açıkçası bu durum Beşiktaş lehine gelişiyordu. Parasızlık yüzünden siyah - beyazlı yönetim, Almanya'nın altını üstüne getirmişti. Ve hala da getirmeye devam ediyor. Tahminim, yeni sezonda da Beşiktaş, Alman alt yapısından bir kaç transfer daha yapacak. Deyim yerindeyse Almanya, artık Beşiktaş'ın alt yapısı sayılır.
Genç gurbetçilerin yanı sıra Gomez, Beck ve Marcelo gibi Bundesliga tecrübesini de takıma monte eden Beşiktaş, resmi dili Almanca olan bir takım kurmuş oldu. Bu modeli çok çok öncesinden benimseyen Çaykur Rizespor Teknik Direktörü Hikmet Karaman da, gözünü Almanya'nın alt yapısına diken hocalarımızdan biri. Bu sezon özellikle ilk yarıda forma şansı bulan Robin Yalçın ismini ilk duyduğumuzda eminim ki çoğumuz "kim bu çocuk" demişizdir.
İsterseniz Robin Yalçın'ın kim olduğuna bir bakalım.
Öncelikle ben Robin Yalçın'ı çok çok önceden biliyorum. Babamın oğlu mu?.. Hayır.
Nereden mi biliyorum?...
Anlatayım...
Almanya Milli Takımı'nın tüm alt kategorilerinde oynamış, üstelik zaman zaman kaptanlık bile yapmış. Almanlar ona Fritz Walter gümüş madalyası vermiş. Bu ödül o sezonun en genç yeteneklerine verilir. O sene altın madalyayı ise şu an Liverpool'da oynayan Emre Can'a kaptırmış. Kaldı ki ikisi çok iyi kankadır. Arkadaşlıkları Nereden mi? Tabi ki Alman alt yapı gruplarından. Liverpool'da oynayan Samed Yeşil, Galatasaraylı Koray Gunter de çok iyi dostudur. Onlar hep beraber Meksika'daki, U-17 Dünya Kupası'nda oynamıştı. Ben o Dünya Kupasını Beşiktaş'ın kampında bulunduğum sırada izlemiştim. Robin Yalçın oyunu iki yönlü oynayabilen bir orta saha oyuncusu. Henüz 21 yaşında ve hala milli takım tercihini yapmamış. Emre Mor'a çok yoğunlaştık ama Robin'i de unutmamak lazım. Böylesine geleceği olan bir yeteneği Spor Toto Süper Lig'e getirdiği için Hikmet Karaman'a teşekkür etmek lazım.
Peki Robin Yalçın son mu?... Hayır.
Almanya'dan öylesine yetenekli Türk oyuncular çıkıyor ki, ülkemizde hiç bir kulübün alt yapısı, böyle oyuncular çıkaramaz. Mesela bir oyuncu var, ismi ve kulübü ben de saklı. Üç büyükler takip ediyor. Yetenek olarak Hakan Çalhanoğlu çarpı on!..
Ben söylemiyorum, tanıdığım scoutlar söylüyor.
Sözün özü Beşiktaş çok doğru işler yapıyor.
Türkiye'deki tüm kulüpler bu modeli kendine örnek almalı.
Robin Yalçın'ı alan Çaykur Rizespor ile Orkan Çınar'ı alan Gaziantepspor bu modele zaman zaman yaklaşabildiler...
Ama yeterli değil.
Kulüplerimiz borç batağı içerisinde...
Reçetesi ise Beşiktaş'ın elinde.