Beşiktaş’ta, Mustafa Pektemek kadar baskı altında oynayan bir başka oyuncu yoktur sanırım. Mevcut kadroyu geçtim, Mustafa, siyah - beyazlı takımın tarihinde bile, bu kadar eleştiri bombardımanına hedef olmuş bir kaç oyuncudan biridir. Dünkü maçtaki tek golü atan Mustafa, sadece oynadığı futbolla değil, sakatlandığı için de eleştirilen bahtsız bir krampondur. Halbuki Mustafa Pektemek, geçen sezon, şampiyonluk şansını son haftalara kadar kovalayan lig ikincisinin önemli golcülerinden biriydi.
Bu durum şu acı gerçeği yüzümüze tokat gibi çarpıyor: Futbol kültürümüzdeki evrim; henüz cilalı taş dönemini yaşıyor. Bursaspor maçında oyuna sonradan girdiğinde herkesi şaşırtan Mustafa, takıma yaptığı katkıyla teknik olarak geçer not almıştı. Takımın bir başka şanssız ismi ise Jeremaine Lens oldu. Direkten ve çizgiden çıkan gol arayışları, her ne kadar ağlarla buluşmasa da, teknik adamlar için gol pozisyonlarına girilmesi gol niteliği taşır. Bir oyuncu gol pozisyonlarına girebiliyorsa, mutlaka o özlediği gollere de kavuşacaktır. Tıpkı Vagner Love gibi. Brezilyalı’nın ilk kez onbirde yer aldığı Gençlerbirliği maçı, hem onun hem de Beşiktaş açısından önemli verilere sahipti. Bir devre arası transferi olan Vagner Love, kalan haftalarda Beşiktaş’a önemli katkılar sağlayacaktır. Maçtaki bir başka önemli detay ise, Şenol Güneş ile Ümit Özat arasında ciddi bir gerginliğin olmamasıydı. Şu günlerde futbolumuzun sakin bir atmosfere çok ihtiyacı var.