Flamenko dansı yapan İspanyol kadını seyrettiğimde, sanki birden bire durarak "come to Beşiktaş" diye bağıracak gibi geliyordu bana. O kadar içime işlemiş bu transfer dedikoduları. Kadın, her topuklarını tahta minyatür platforma vurduğunda, çıkan sesler kulağımda öyle bir yankılanıyor ki, bir an önce bu transfer dünyasından çıkasım geliyordu. Ama kolay değil. Daha Ağustos ayı var önümüzde. Tıpkı Marbella gibi, alev alev geçecek sanki. Artık transferde, Nevada Çölü'ndeki iz sürücü kızılderililer gibi olduk. Bu aralar pek iz bırakmıyorlar fakat biz yeni sönmüş kamp ateşlerini bulmaya devam etmek zorundayız.
Serdar Sarıdağ (@serdar_saridag)'in paylaştığı bir gönderi ()
Dün takım yarım gün izinliydi. Ben de günün yarısınını çalışarak diğer yarısını ise denize girerek geçirdim. Kızgın kumlar üzerinde gezinirken, bu kadar İspanyol'un arasında Türkçe "Bu ne böyle ya" diyen birilerini duyunca, ister istemez o tarafa baktım. İsimlerini vermeyeyim, yarım günlük izinlerinde kendilerini serin sulara bırakan iki futbolcu gördüm. "Abi bizi mi takip ediyorsun" dediler gülerek. Tesadüf otelime yakın plaja gelmişlerdi. Haklı olarak kampın yorgunluklarını atıyorlardı ama Atınç'a da çok üzülmüşlerdi. Tüm takım onu teselli etmiş. Fakat yine de Atınç'ın gözyaşlarını kimse dindirememiş. Kolay değil. Allah'tan, genç oyuncu. Bu sakatlığı mutlaka atlatacaktır. Geçmiş olsun diyelim Atınç'a.
Takip ettiğim Beşiktaş kamplarında üç kere İspanya'ya geldiğim için ben artık buraya bizim İspanya diyorum. Gazeteciliğimin dışında da buraya tatil için gelmeyi çok istiyordum. Mallorca ve Kanarya Adaları'nı görmeyi hep hayal etmiştim. Yanlış anlamayın, zengin tatili değil; o zamanki hayallerimizin bütçesi ancak uçak bileti almaya yetiyordu. Geriye kalan para ya hostel ya da şezlongta gecelemeye imkan veriyordu. İşte ben Las Palmas'ı, o dönemki hayallerimden dolayı biliyordum. Bir de üstüne Oktay Derelioğlu oraya transfer olunca "ne şanslı adam" demiştim. Las Palmaslı oyuncular, sarı formalarıyla, Kanarya Adaları takımı olduğunu, adeta adamın gözünün içine sokuyordu. Marbella Stadı'nda onlar ısınırken, toplardan biri önüme geldi. Karizmanın her an zedeleneceği bir durumla karşı karşıya gelmiştim. Gelişine vurayım dedim, eşim Aslı'nın hediye olarak aldığı yeni ayakkabıların ayağımda olduğunu farkettim. Aşırtma vuruşu yapayım dedim, önümdeki Las Palmas hocasını gördüm. Ya kafasına gelirse dedim. Elimde iki seçenek vardı. Ya topu kesecektim ya da götürüp çiçek verir gibi topu iade edecektim. Tabi ki ikinci seçeneği kullandım.
Maç 4-1 Beşiktaş'ın mağlubiyetiyle bitti. Keşke topu kesseydim... Ama yine de bu sonuçla oyuncuları ve teknik heyeti asıp kesmemek lazım. Kesinlikle ne takımda ne de Şenol Hoca'da tükenmişlik sendromu yok. Zaten takım günde çift idman yapıyor ki, Şenol Güneş'in tempolu idmanları meşhurdur. 62. dakikadan sona Las Palmas'ın yaptığı 10 kişilik değişiklik, Kanarya Adaları'ndan gelen ekipte, taze kan etkisi yapmıştı. Bu maç kesinlikle ölçü değil. Eğer Beşiktaş, yeni sezonda şampiyon olursa, bu şampiyonlukta Marbella'daki kampın çok önemli katkıları olacak. Bakmayın siz olumsuz eleştirilere. Kamp çok iyi geçiyor. Şenol Güneş, tüm eksileri ve artıları ajandasına not etti.
Kamptaki tek sıkıntı, yarın Real Betis ile oynanacak maç. Bu maç Marbella'dan çok uzak bir bölgede oynanıyor. Buradan Malaga Havalimanı 130 km. Kulüp, bu maçın oynanacağı yerde bir havalimanı aradı. En yakını Cebelitarık'ta. Adını Tarık bin Ziyad ismindeki bir Berberi kumandandan alan Cebelitarık, İngiliz sömürgesi. Doğal olarak İngiltere vizesi gerekli. Zaman darlığı ve bürokratik sıkıntılar nedeniyle, Beşiktaş mecburen Malaga'dan uçmak zorunda. Aslında çok da önemli bir detay değil ama takım maçtan sonra, hemen oracıktan uçsa, fena olmazdı hani.
Uçuş demişken, yarın Malaga'ya, Türk Yıldızları gelecek. Yıldızlardan kastım Türk Hava Kuvvetleri'ndeki, Dünya'nın sayılı süpersonik akrotimlerinden biri olan Türk Yıldızları. Pilotlarımız yine Dünya'nın sayılı akrotimleriyle birlikte, Malaga semalarında gösteri uçuşları yapacak. Beşiktaş'tan sonraki, İspanya'da ikinci yerli ekibimiz olan Türk Yıldızları'nın da bu bölgede olması bizleri mutlu ediyor. Şimdilik Marbella'dan yazacaklarımız bu kadar. Bugün Türkiye saatiyle 15:00'da Şenol Güneş'in bir basın toplantısı var. Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğim. Bir sonraki kamp raporunda görüşmek üzere.