Galatasaray , yeniden Romanya pazarına girdi… Hagi ile Popescu ile tarih yazmıştı… Bratu, Petre ve Tamas ile ise hayal kırıklığı yaşamıştı… Şimdi takımın orta sahasında iki Romanyalı daha var…
Beklemeye, “acaba” mı demeye, kuşku duymaya gerek yok… Morutan tamamdır… Kepçe gibi sol ayağı var… Topa iyi hükmediyor… Futbol aklı iyi…
Morutan ilk golü Cicaldau’ya attırırken sol ayağının hünerini kullandı… İkinci golde, asiste dönen o şiddetli şutu sağ ayağından çıktı… Demek ki, sağı-solu belli değil… İyi adam oldun mu, öyle “uyum süreci, ilk maçı” falan hikaye… Mal kendini belli ediyor…
Ben gene de Aslan payını Kerem’e veriyorum… Türk futbolunda çok rastlanır bir hücumcu değil… Durmuyor… İki kanadı kullanıyor, çok etkili top kesiyor, gol şansı yüksek… Ancak ikinci yarılarda düşüyor…Buna dikkat derim...
Galatasaray’ın hızlı hücuma çıkışları, Kerem’in hızına, Barış Alper’in ayak uyduruşu iyi… Aynı hızın birazı Diagne’de olsa, Galatasaray’ın ofansif anlayışı üretime geçecek ama olmuyor…
Ancak bir de savunma anlıyışı var ki, “kartondan kale“ gibi… Dokunmana gerek yok, üfledin mi dağılıyor… Van Aanholt’un aklı hücumda… Adamın savunma ile uzaktan - yakından ilgisi yok…
Kasımpaşa, maden bulmuş gibi her atağını Van Aanholt‘un koruduğu kanattan yaptı… Kasımpaşa caddelerinde yürüseler bu kadar rahat edemezlerdi… O kadar rahat gidip geldiler…
Kasımpaşa, elini - kolunu sallayarak geldiği Galatasaray kalesinde, son pasları becerebilse, çok daha fazla gol bulması kaçınılmazdı… Kasımpaşa’nın ilk yarının son dakikasında gelen golünü izleyen eşim bile “insaf bu kadar kolay gol yenir mi” diye isyan etti… Sayısal olarak savunmada daha kalabalıksın… Ortaya engel olamıyorsun, ortayı kesemiyorsun, gol vuruşuna müdahelen, hamlen yok… Koca Galatasaray savunması “konu mankeni“ gibi… Hele ikinci gol; ilk gole rahmet okuttu...
Maçın ikinci yarısı tam bir “ikram” yarışına döndü… Galatasaray savunması her çıkışında topu rakibe attı… Taylan tek başına üç topu Kasımpaşalı oyunculara verdi, bunlardan birinde de Kasımpaşa’nın beraberlik golü geldi…
Kasımpaşa da rakibinden eksik kalmadı… Çok topu rakibe attı… Yürüye yürüye oynanan bir maç oldu… Galatasaray gibi bir takım oyunu 2-0’dan 2-2’ye getiriyorsa, bu kadar baskı yiyorsa, gerçeği görmeli… Bu oyun, bu savunma, hızlı adamlarına rağmen bu tempo, oyun kalitesi, atletik takım hepsi eksik…
Enseyi karartmadan güzellikleri sıralayarak bitireyim…
* Kasımpaşa stadının muhteşem zemini…
* Morutan’ın ben futbolcuyum diye bağırması…
* Kerem’in ilk yarıdaki etkili oyunu…
* Kasımpaşa’nın savunmaya çekilmeden maçı kafa kafaya oynaması…
Hepsi bu ... İyi futbol için bu kadarı yeter mi? Elbette yetmez… Ama ne diyelim, futbol diye bize sunulan bu; Yersen...