- Yaptıkları çürük binaların altında binlerce masum insanın can vermesine neden olan “vicdansız” müteahhitler teker teker tutuklanıyor. Ohh, iyi oluyor. Ama yetmez... Gerçek suçlular bu çürük yapılara, “sağlam” raporu veren yapı denetim şirketleri... Onlardan neden tek tutuklama bile yok. Yıllardır bilinir; müteahhit ile yapı denetim şirketleri artık “Ahbap-Çavuş” oldular. Aralarında ciddi bir organik bağ var. Adeta birbirlerinin ceplerini ısıtırken, çürük enkaz altında kalanlar soğuktan donarak ölüyor. Bu binalara “sağlam” raporu veren yapı denetim şirketlerinden mutlaka hesap sorulmalı… Bundan sonrası için bu denetim, “rüşvetle-hatırla-yakınlıkla-yandaşlıkla” önü kesilemeyecek ölçüde ciddi esaslara bağlanmalı ve denetim şirketinin de çok sıkı biçimde denetimi yapılmalı.
- Devlet artık bu GSM şirketlerine çok ciddi ayar çekmek ve dayatma yapmak zorunda… “Cicim günlerinde” allı-pullu reklamlar yapacaksın, afet dönemi günlerce ortada görünmeyeceksin. Nerede mobil baz istasyonları? Umarım bu sorumsuzluk son olur.l Kızım Londra‘da yardım kolilerini toplayıp, yardım merkezine götürmek için bir UBER çağırıyor. İlk yardım merkezine gittiğinde, “TIR doldu” diyorlar, başka bir yardım merkezine yönlendiriyorlar. UBER’in Bangladeşli şoförü kızıma, “Bu kadar koliyi nereye gönderiyorsunuz böyle” deyince, kızım, “Türkiye’de, deprem bölgesine” diyor. Bangladeşli UBER şoförü, o dakika taksimetreyi kapatıyor, “Bana vereceğiniz parayı istemiyorum, o parayı da depremzedelere gönderin” diyor. Kızım ısrar ediyor, Bangladeşli şoför parayı almıyor.
- Bir yanda insanlığın göz yaşartan örnekleri, öte yanda insanlığın yüz karaları... İnsanlığı, büyük dayanışmayı, yurdun bağrından kopup gelen temiz insanların tarifsiz katkılarını bir avuç yüz karasına teslim etmeyelim. İyiliği temsil eden ezici çoğunluk, artık bir avuç yüz karasını içinden söküp atmalı... Bunu toplumsal dayanışma ile yapmalı...