Galatasaray, Süper Lig’de 9’da 9 yaptıktan sonra 10’un hikayesi için Giresun’a gitti... Galatasaray kalitesi ile, Giresunspor‘un sıradan ve yürekli kadrosunun kapışmasıydı bu...
Maç başladı, gördük ki; bu ülkeye henüz kar yağmamış olsa bile, bu ateşe kar dayanmayacaktı... Aradaki çok açık sıklet farkı başlangıç ile birlikte ortaya çıktı...
Icardi’nin füzesini kaleci Onurcan köşeden çıkarmasa, Sacha Boey‘in vuruşu direği teğet geçmese, Mertens yakından dışarı vurmasa, gol ilk yarının uzatmalarına da kalmazdı...
Ancak hemen belirtelim; Giresunspor‘un ilk kornerinde, kale sahası içinde bomboş durumdaki Arias o kafayı nasıl dışarı vurdu, anlaşılır gibi değil... Bir de; bu kadar zor gol yiyen Galatasaray savunması nasıl oldu da Arias‘a bu kadar rahat vurdurdu...
Galatasaray’ın görüntüsü “stabil“di... Yani çoğu maçta olduğu gibi ne iyi, ne kötü... Ama kendine müthiş güvenli... Giresun deseniz, savunmada titrek mum gibi sallanırken, hücumda var mı, yok mu belli değildi...
Penaltı kararında Arias‘ın Icardi‘nin ayağına bir basması var... Icardi‘nin havalanıp artistik yere inmesi insanları yanıltmış olabilir... Sonuçta bir ayağa basma var... Sert bastı, hafif bastı, ama bastı...
Icardi, kazanılan penaltıyı kötü mü attı; bana göre hayır... En azından köşeye ve darbeli vurdu... “Penaltı kurtarılmaz, kaçırılır“ derler ama, golle sonuçlanmayan bu atışta, Icardi ne kadar kaçırdıysa kaleci Onurcan o kadar kurtardı... Hakkını teslim edelim...
Ama futbol bu... İyi-kötü birbirine karışıyor... İlk yarının uzatma dakikalarında penaltıyı kurtaran kaleci Onurcan’ı hemen sonrasında topu bırakması, stoper Kadir’in elinin ayağının dolaşması, Galatasaray’ın golü koluna takıp ilk yarı sonu için soyunma odasına gitmesini sağladı…Galatasaray ikinci yarıya ortalama bir futbolla başladı... Torreira bu dakikalarda, hatta her dakikada ve sahanın her alanında “mayın tarlasını temizleyen“ sınır görevlisi gibiydi... Her topa, her rakibe, her tehlikeye dokundu...
Giresunspor‘un santrforu Bajic, aslında attıklarıyla değil, kaçırdıklarıyla öne çıkan bir golcü!... İkinci yarının ilk bölümünde bomboş pozisyonda topa kafayı bile vuramayınca Giresun beraberlik şansını kaçırdı... Ardından aynı Giresun, kullandığı frikiği bile Galatasaraylı oyuncuların ayağına atınca, kendi iskemlesine tekme atan idam mahkumuna döndü... Bu pozisyonda öne kadar çıkan Dubois, kalitenin zirvesi yapan bir vuruşla sonucu sağlama aldı...
Öyle bir maç izledik ki, sabaha kadar oynasalar, sabaha kadar Galatasaray kazanırdı... Sacha Boey gene çok iyi oynadı... Orta alanda Oliveira oyunu kurdu, Torreira rakibi bozdu...
Barış Alper‘in ya da Kerem Aktürkoğlu‘nun başdöndüren maçlarından biri değildi... Icardi‘nin izin yaptığını bile söyleyebiliriz... Buna rağmen Giresunspor bu futbolu ve mücadelesi ile Galatasaray’dan puan değil, ancak nasihat alırdı... Öyle de oldu...
Galatasaray doludizgin oynamasa da, sonuç olarak, puan olarak doludizgin gidiyor... Giresun karşısında süper maçlarından birini oynamasa bile, canını sıkmadan, kendini zora sokmadan, rahatça farka gidip 10’un hikayesini yazdı... Yürekten tebrikler...