21.08.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
Beşiktaş, Trendyol Süper Lig'in 2'nci haftasında Pendikspor'u konuk etti. Heyecan dolu maçta 12'nci dakikada üstünlüğü yakalayan siyah-beyazlılar, 90+4'üncü dakikada yediği golle sahadan 1-1'lik eşitlikle ayrıldı. Beşiktaş'ın puan kaybı yaşadığı karşılaşmanın ardından spor yazarları değerlendirmelerde bulundu.
Siyah-beyazlıların yıldızı gösterdiği performansla hayal kırıklığı yaratırken eleştirileri topladı. Usta kalem, tecrübeli futbolcu hakkında çarpıcı ifadeler kullandı.
İşte Beşiktaş - Pendikspor karşılaşmasının ardından yapılan değerlendirmeler...
YORGUN USTALAR / ATTİLA GÖKÇE
Beşiktaş’ın hiç de yabancısı olmadığı bir durum. Hangi gerekçelerle olursa olsun, eninde sonunda bir arıza, hesapta olmayan bir pozisyon ya da vukuat, gelir Beşiktaş’ın yoluna çıkar. Pendik beraberliği de böyle bir şey… Yine de teselli etmeliler birbirlerini; Yenilebilirlerdi, belki de!
Pendikspor’u nasıl anımsıyoruz? Yıllar önce Fenerbahçe’yi Kupa’dan düşürmeleriyle. Büyük travma yaratan bir galibiyetti onlarınki. Dahası bazı futbolcuların taraftardan dayak yediklerine tanık olmuştuk. Kulübün sembolü olabilecek çok değerli bir oyuncu “yuvayı” terk etmişti.
Bir kez daha anladık ki Pendikspor futbolun netameli takımlarından biri. Bazen dokunan yanabiliyor.
Yine de bu girişe yer bırakmayacak gerçekleri var Beşiktaş’ın… Yorgundular. Kadroya katılanlar dünkü maçın ancak ikinci yarısına yetişirken, üst üste 6 resmi maç oynamıştı Siyah- beyazlı takım. Konferans Ligi elemeleri ve geçen hafta başlayan Süper Lig’de hep aynı adamlarla, aynı oyunlarla Aboubakar’ın ezber yaratan golleriyle mücadele etmişlerdi.
Rebiç, Oxlade Chamberlain, Rashica gelene kadar hep aynı oyuncularla oynadılar… Dün 60. dakikada yapılan değişiklikler acaba ikinci yarının başında mı yapılsaydı? Bilmiyoruz. Şenol Hoca beklemeyi tercih etti.
Kaleci Mert ve Masuaku’nun dışındakiler tümüyle tükenmiş bir ekibe dönüşmüştü. Gedson Fernandes topla buluştuğunda baskıya karşı direnemedi ve çoğunlukla rakiplerine teslim oldu. Maç boyunca enerjiyle koşan, en efektif pasları veren, asistler yapan Gedson tanınmaz haldeydi. Salih de direnebildiği kadar oynadı, sonrasında dağıldı. Muleka sol öndeki işini bırakmış, Aboubakar’ın yanına gidip adeta rol çalmayı tercih etmişti. Rosier ve Onur sağ kanatta iyilerdi. Dakikalar ilerledikçe etkileri azaldı. Colley ve Amartey bu yorgunluk hallerinde yine de ayakta durmaya çalıştılar. Oscar Romero’nun penaltı golünde de hataları yoktu. Penaltıya neden olan takımın iyilerinden Masuaku idi. Penaltı mı? Dileyen tartışıp popülizm yapabilir. Kanımca Kadir Sağlam VAR’a gidip monitörden izleyince doğru bir karar verdi.
Peki hesapta olmayan bu kayıp dünyanın sonu mu? Hayır, Lig’de çok kayıplar, sürprizler, arızalar göreceğiz daha. Hiçbir takım enseyi karartmamalı. Daha çook kaybedilecek puanlar var…
Hadi farklı bir pencereden bakalım: Beşiktaş 2 yıldır değişik transfer denemeleri yapıyor. Afrika açılımı ile birlikte Premier League ve Championship’ten oyuncular seçiyor. Geçen yıl Weghorst, Redmond ve Ali’den sonra bu yıl da eski Liverpoollu Chamberlain ve Norwichli Rasicha’yı alarak yapısal bir değişime gidiyor olabilir. Bekleyip göreceğiz.
Beşiktaş yorgunluktan top kayıplarına, yürümeye ve pozisyon yanlışları yapmaya başlayınca Pendikspor her dakika artan bir ivme ile maça asıldı. Oscar Romero ve Endri Çekici oyuna girince daha etkili oldular. Osman Özköylü çok hırslı bir teknik adam… Biraz daha sakin olmalı. Tecrübesiyle başarıyı yakalayabilir.
Son söz: Geçmiş olsun. Hepsi unutulur. Dinamo Kiev’i yenip elesinler de.
YORGUN KARTAL'A FATURA / BİLAL MEŞE
Bu oyunda hiçbir takım ‘çantada keklik’ değildir, şartlar ne olursa olsun, rakibinizi ciddiye alacaksınız. Güneş hocamız bu işin içinde yoğrulmuş, o psikolojiyi çok iyi biliyor, yani rakibine hem saygı duyuyor, hem de ciddiye alıyor.
Gelin görün ki, evdeki hesap, bazen çarşıya uymuyor! İlk yarıda topla oynama yüzde 70 Kartal lehine, ama bu fark Colley’in kafayla attığı gol dışında, üretime yansımıyorsa, neye yarar ki? Haa 1-2 pozisyon var, ama kaleci izin vermedi.
Pendikspor malum, ligimizin yeni ekibi, iyi başlangıç yapamadı, Hatayspor’dan fark yedi. İlk yarıda savunmaya kapanan, oyunu kendi yarı alanında kabullenen Pendikspor, bırakın tehlike yaratmayı, Kartal’ın kalesine bile gelemedi!
Osman Özköylü’nün özellikle Oscar Romero’yu ikinci yarıda oyuna sürmesi, ve takımını ofansa döndürmesi yorgunluk belirtileri gösteren Kartal’ın karşısında avantaja dönüştürdü. Hatayspor’dan fark yiyen Pendikspor, güçlü rakibi Beşiktaş karşısında ikinci yarıdaki oyunuyla ‘asansör’ takım görüşünü terse çevirebilir görüntüsü verdi, şimdilik. Şunu biliyoruz ki, savunma anlayışıyla maça çıkmak, tehlikeli bir anlayıştır bunu da ilk yarıda gördük. Nitekim ikinci yarıda Kartal’a kafa tutan ve iyi bir direniş gösteren Pendikspor, 90+4’te beraberliği buldu. VAR’ın devreye girmesiyle kazanılan penaltı atışını Oscar Romero şık bir vuruşla gole çevirirken, konuk ekip güçlü rakibinin pençelerinden puan kapmayı başardı, kutlamak lazım.
Gelelim Beşiktaş’a, yahuu arkadaş yıllardır bu tip iş kazalarını hep yaşattı taraftarlarına, kadrolar, teknik adamlar da değişse fark etmiyor, sanırsınız ki ‘makus’ talihi Kartal’ın!
Bu oyunda biri buluyorsanız, ikiyi, hatta üçü bulacaksınız, bulamadığınız anda başınıza iş alırsınız, iş! Örnek dünkü maç, olacak iş mi bu? Velev ki, rakibin kapalı savunma kilidini açamıyorsanız, kalenizi sağlam tutacaksınız. Geldiğinden bu yana övgüler yağdırdığımız Masuaku’nun uzatma dakikalarında Thuram’ın indirmesini, ona yakıştıramadık!
Gelelim Şenol Güneş hocamızın oyuncu hamlelerine; şartlar ne olursa olsun Amir’i oyundan almam arkadaş. Orta sahanın beyni, savunmaya en çok destek veren, sıkışmış oyunu açan, asist yapan bir fotoğraftır. Yenileri kantara koyarsak, henüz hazır olmadıklarını gözlemledik. Rashica tamam, nokta atışı transfer, eyvallah. Ama hepsinin zamana gereksinimi var.
Puan kaybı yol kazası mı, değil mi, yorgunluk mu, yoksa konsantrasyon eksikliği mi, tartışılmaya açık! Futbol sahada oynanıyor, o alanda kazanılıyor, dünkü maç bunun tipin örneğidir!
Colley’in sayılmayan ikinci golü ve penaltı, ikisi de tartışmaya açık pozisyonlardır bence!