30.09.2008 - 01:00 | Son Güncellenme:
Bir Yıldırım furyasıdır gidiyor. Düştükleri yerde tozu dumana katıyorlar, ağır hasarlar bırakıyorlar.
Örneğin Aziz Yıldırım... Politikaları Kadıköy’ü karıştırdı. Yanlış transfer hamleleri Fenerbahçe’yi 20 yıl geriye attı. Sadece kafasına uyuyor diye emekliliği için gün sayan 70 yaşındaki Aragones’i tercih eden, Samandıra’da disiplin sağlayacağını düşünen başkan daha 3. hafta tesislerde balans ayarı yapmaya başladı.
Televizyon ekranlarında “futboldan da anlarım betontan da” diyerek, icraatlarından geri adım atmadı, camiaya “merak etmeyin” mesajı yolladı. Ama saha sonuçları onu hiç de doğrulamadı. İstikrarı kendine yol haritası yapan Yıldırım önce “Fenerbahçe‘yi şampiyon yapıp, kariyerimi noktalayacağım” diyen hocasının nasıl fişi çabucak çekmeye hazırlandığını açıklamalı. Başarıya aç, hırslı, hedefleri olan bir teknik adam getirmek yerine niye şöyle bir Türkiye’ye uğrayıp, banka cüzdanını kabartmaktan başka bir gayesi bulunmayan Aragones’i Zico’ya tercih ettiğini anlatmalı.
Kongre üyelerine “Paramız var harcayacağız tabii” nutukları attıktan sonra neden ikinci sınıf futbolculara yatırım yaptığının da bir izahı olmalı. Yoksa Yıldırım efsanesi hızla eriyor, bunu unutmamalı.
Ve Yunus Yıldırım. Sürekli geriye gidiyor. Yeteneklerini geliştirmiyor, her geçen gün sıradanlaşıyor, kariyerini harcıyor. 1. haftada Gaziantepspor - Fenerbahçe maçında skoru etkileyecek çalmadığı penaltılar, 3. haftada Sivasspor - Bursaspor karşılaşmasındaki çok ciddi yanlış kararlar ve son olarak Galatasaray - Konyaspor mücadelesindeki sıkıntı yaratan yorumlar. Yıldırım hızla güvenini kaybediyor, tartışılan bir hakem olma yolunda ilerliyor.
MHK sabır zorluyor
Bülent Yıldırım’ın da meslektaşından pek bir farkı yok. Yönettiği maçlarda ne yapıp ediyor, hep ön plana çıkıyor. 3. haftadaki Galatasaray - Antalyaspor karşılaşmasındaki standardı olmayan kart uygulamaları hafızalardan silinmeden soluğu Belediye - Beşiktaş buluşmasında alıyor. Sonuç manşetlerde yine Yıldırım.
MHK resmen kulüplerin sabrını zorluyor. Elindeki birkaç elit ismi gereksiz yere yıpratıyor. Formsuzlukları bu kadar göze batarken, sanki başka hakem yokmuş gibi oradan oraya dolaştırıyor, kendilerine gelme fırsatı tanımıyor. Hepsini göz göre göre ateşe atıyor. Herhalde vardır bir bildikleri!
Geriye bir tek Yıldırım Demirören kalıyor. Sezon başında Kulüpler Birliği’nde verilen sözler nedeniyle şimdilik suskunluğunu bozmuyor. Kafasına taş geliyor, sesi çıkmıyor, kimselere bulaşmıyor. Zaten bir de o yeşil sahalara düşerse. Düşünmeyin bile... Geçen yılı hatırlayın yeter.
SİVASSPOR
Geçen yılki başarı Sivasspor’da özgüveni daha da artırmış. Rakip kim olursa olsun kazanmaktan başka bir şey düşünmüyorlar, her türlü riske girmekten kaçınmıyorlar. Fenerbahçe galibiyeti bu sezon da zirvenin değişmez ismi olacaklarının bir göstergesiydi.
HAFTANIN PORTRESİ
SEZER BATUR (Sivas)
Yıldızı her geçen gün parlıyor. Geçen sezon formasını giymeye başladığı Sivasspor’da kariyerinin altın günlerini yaşıyor. Orta sahada mükemmel işlere imza atıyor. Pres yapıyor, top çalıyor, asistleri ile göz kamaştırıyor. Fenerbahçe maçında galibiyeti getiren muhteşem golü ise emeklerinin karşılığı oldu.
HAFTANIN HOCASI
BÜLENT UYGUN
Meslektaşı Aragones’in aksine müthiş hamleler yaptı. Fenerbahçe gibi bir rakip karşısında korkmadan tüm forvetlerini oyuna aldı, büyük düşünmenin karşılığı da skor tabelasına olumlu yansıdı. İyi bir taktiksen olma yolunda hızla ilerlediğini de kanıtladı.
HAFTANIN HAKEMİ
AYTEKİN DURMAZ
Hakem hatalarının gündeme oturduğu 5. haftada Kocaeli - Bursa maçındaki yönetimiyle sınıfı geçti. Kararlarında objektifti. Oyuna tempo kazandırmak için elinden gelen gayreti gösterdi. Kart uygulamalarında standartı tutturdu.
Wanda Nara, eski eşi Maxi Lopez’den olan oğlunun Icardi’den şiddet gördüğünü öne sürerek futbolcudan şikâyetçi oldu.